Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
3867 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Diyanet İşleri başkanlığı tarafından 4 Hocanın çıkardığı bu eser, tefsir de başlangıç için gayet ideal. Ayetleri tefsir ederdek yer yer rivayetlere değiniyor, yer yer eski tefsir alimlerinin ayeti nasıl tefsir ettiklerini naklediyor, yer yer de güncel olarak ayetin nasıl anlaşılabileceğini anlatıyor. Bu yüzden tefsir başlangıç için ideal. Ancak
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir (5 Cilt Takım)
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir (5 Cilt Takım)Komisyon · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 2023191 okunma
TARİH ÖNCESİ ve ERKEN TEKNOLOJİK GELİŞİM: M.Ö. 10 000-3000 Bugün yaşadıkları ülkenin yerli halkı olan Kürtlerin tarihi hakkında hiçbir "başlangıç" yoktur. Kürtler ve tarihleri, binlerce yıllık kesintisiz içsel evrimi ülkelerine dağınık biçimde gelen halkların ve düşüncelerin asimile edilmesinin ürünüdür. Kürtler kültürel ve genetik olarak, tarih boyunca gelip Kürdistan'a yerleşmiş tek bir halkın değil, tüm halkların torunlarıdır. Hurri, Guti, Kurti Kaldi, Mard, Zela, Karduçi ya da Ari Medleri, Sagartyanlar, Mitanniler ve Kassitler gibi halklar tek başına Kürtlerin atasını ve onların kültürünü değil, yalnızca bir atayı temsil etmektedir. Gerçekten de Kürt halk kültürünün bazı izleri, arkeolojik kanıtlar aracılığıyla 50 000 yıl öncesine, Neandertal insanlara ve açıkça isimsiz olan bir kültüre dek sürülmüştür. Bununla birlikte, bir yerden başlamak ve Kürtlerin tarihini incelemek üzere, tarihin akışı içindeki dönemeçlerden birini seçmek gerekiyor. En uygun tarih 12 000 yıl öncesi, yani Neolitik Devrimin başlangıcıdır. 12 000 Yıl öncesi aynı zamanda yeryüzünde son buzul döneminin sona erdiği ve jeolojik Holosen döneminin; yani İnsanlık Çağının başladığı tarihtir. Ve Kürtler kendi antik vatanlarını, dağları ve dağ eteklerini, gelişimin başlıca bölgelerinden biri olarak değerlendirebilecek kadar şanslıdırlar.
Reklam
Vesvesenin yeri kalp iken, vehmin yeri akıldır. Bir görünüşe göre vehim; vesveseden bir önceki şüphenin başlangıç aşamasıdır. Yani şeytan, önce insanın vehmini büyütüp onu şüphe sarmalına sokar; daha sonra akıldaki şüphelerden kalbe vesvese olarak geçer, imanı hedef alır.
Sayfa 27 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
576 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Televizyona Dair yeni yayımlandı, 1956-2015 arasındaki yazıları yer alıyor, onu arada okurken bir Eco kurgusu okumak istedim. Önceki Günün Adası’nı okudum, beni en zorlayan Eco romanıydı. Anlatım olarak diğer kitaplarına göre daha katmanlı yani teknik olarak daha çok beğendim. Anlatıcı el yazmalarından yola çıkarak Roberto adlı bir karakterin yaşadıklarını kurguluyor. Umberto Eco’nun bahsettiği konular çok fazla, ve bir yerde beni aştı. Zorlandım o teorileri anlamakta ancak meraklısı çok severek okur. Benim Foucault Sarkacı’nı merakla okumam gibi. Yani Eco bilgiye fazla yer veriyor, meraklısı için daha çekici oluyor kitapları. Önceki Günün Adası, Otuz Yıl savaşlarının olduğu dönemde geçiyor. Roberto adlı bir gencin batan bir gemiden kurtulup başka bir ıssız gemiye çıkmasıyla başlıyor. Geriye dönüşlerle Roberto’nun bu duruma nasıl geldiğini öğreniyoruz ve bu gemide yaşadıklarını okuyoruz. Coğrafi keşifler, doğa felsefesiyle şekillenen diyaloglar, din, astronomi, coğrafya kitabın teorik yönünü oluşturuyor. Evrenin sıfır noktası teorisi, başlangıç meridyenin diğer tarafında gün farkı olması kitabın ikinci yarısında yoğunlukta, kitabın adı da buradan geliyor; Önceki Günün Adası. #kemalatakay çevirisi İlk defa bir Eco romanı okuyacaksınız bence Gülün Adı ile başlayın, ilk yüz sayfa sabredin ve sonra keyfini çıkarın:
Önceki Günün Adası
Önceki Günün AdasıUmberto Eco · Can Yayınları · 2017396 okunma
500 syf.
10/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Mükemmeldi, trye çevirsinler diye beklediğim her saniyeye değdi. Bi kere yazarın dili çok akıcıydı, çok eğlenceliydi. Ve orj adıyla bastığınız için teşekkür ederim. Bazı şeyler orjinal olarak kalmalı bence. O güzelim kapakta güçsüz yazısını görsem gözlerim kanardı heralde. Karakterlerin arasındaki uyum, dinamik -özellikle- Paedyn'ın hırsı
Powerless
PowerlessLauren Roberts · Beta Byou · 202427 okunma
Veli, dairenin en aşağı noktasından yola çıkarken bir hiçtir; çıka çıka en yukarı noktasına erişir. Ondan sonra gerçek kemâli, daireyi tamamlar; ve iniş gibi görünen, halbuki çıkışın çıkışı olan noktalardan geçip işi başlangıç noktasında bitirir. Bu noktada, kaba mantık gözü için, olduğu yerde kalanla, daireyi devretmiş bulunan arasında fark yoktur. Oysa, asıl fark, farkların farkı o noktada... İmam-ı Rabbânî üstüste iki nokta- nın birine <<muhik ve öbürüne «mubtil>> diyor. Biri hak, biri bâtıl... Yani, olduğu yerde kalanın hiçliği hakikat; kemali bir devir sonra aynı yerde bulanın «hep» olarak <<hiç>> görünmesi de bâtıl... İşte o <<muhik»i, o «mubtil»den ayırabilen gözdür ki, gözdür. Ve Allah Resûlünün: <<-- Müminin görüşünden korkunuz; zira o Allah'ın nuriyle nazar eder.>>> Ölçülerindeki sırdan en küçük nasip, bu farkı hemen kestirir.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
Bu inceleme, Ateizm felsefesi için başlangıç niteliğinde ve genel olarak Ateizme yöneltilen soruları açıklayan temel bir kitaptaki bölümlerin özetlerinden oluşacak. ( Başlamadan önce yazma becerisine sahip olmadığımı ve bu zamana kadar bu durumu değiştirmek için pek bir çabaya da girmediğimi belirtmek isterim. Yâni beklentinizin oldukça altında
Hızlandırılmış Ateizm Dersleri
Hızlandırılmış Ateizm DersleriAntonio Lopez Campillo · Versus Yayınları · 200863 okunma
Bir kere, başlangıç diye bir sorunumuz var, yani nasıl edip de bulunduğumuz yerden , ki burası da henüz hiçbir yer, karşı kıyıya gideceğimiz. Basit bir köprü sorunu bu, taş taş üstüne koyup bir köprü kurma sorunu. İnsanlar her gün bunun gibi yığınla sorun çözüyor. Çözüyorlar ve yollarına devam ediyorlar.
443 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
51 günde okudu
Kitabın esinlendiği bir iki konudan bahsederek başlamak istiyorum. Kitap başlangıç olarak mitolojilerden ve destanlardan (Sümer mitolojisi , Yunan Mitolojisi, Nuhun Gemisi , Hristiyan Mitolojisi vb.) fazlasıyla göndermelere sahip. Ve hiçbir şekilde hikayeyi dağıtan veya karmaşıklığa sebep veren unsur yok . Yani temelleri çok sağlam atılan bir eser. Tolkien evreninin sözlüğü olarak ve tarih kitabı olarak düşünebilirsiniz. Kitabı ikiye ayırırsak ilk kısmı bu şekilde bir yaratılış hikayesi anlatıyor. Diğer kısım ise aynı bir fidanı (Nimloth gibi) yetiştirmek gibi sabırla okuyanlara ödül niyetinde sunulan mükemmel bir hikaye.
The Silmarillion
The SilmarillionJ. R. R. Tolkien · Harper Collins · 20185,3bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler
Joseph K. Sıradan bir yaşamı olan bir bankada çalışarak yaşamını kazanan çevresi tarafından sevilip saygı duyulan bir adam olarak tasvir edilmiştir. Yani memur tiplemesine uyan bir karakter olarak düşünebiliriz. Kitabın bu bölümlerinde Joseph K. Dönüşüm’deki gibi böceğe mi dönüşecek acaba demeden edemiyor insan. Öykü karakterin böceğe dönüşeceği
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153,3bin okunma
Reklam
İnsanlık yolculuğunda bir Homo sapiens sapiens yani "insan ferdi" olarak doğmak işin sadece başlangıç kısmıdır. İnsan kalabilmek, dahası gerçekten gelişkin bir insan olabilmek, sürekli gayret ve çaba ister. Bir kuşun uçması gibidir insan olmak: Kendisine verilen yetenekleri kullanmayı boş verdiği her durumda, kanatlarını kapatan bir kuş misali, hızlı irtifa kaybeder insanoğlu.
Sayfa 31 - Tuti Kitap Yayınları - 5.BaskıKitabı okuyor
144 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kendime Düşünceler/ Kitap Yorumu Marcus Aurelius Antoninus Augustus 161 - 180 yılları arası Roma İmparatoru. 96 - 180 yılları arasında görev yapan Beş İyi İmparator'dan sonuncusudur ve aynı zamanda en önemli Stoacı filozoflardan biri olarak kabul edilir. Yıllarca aldığı kısa kısa notlar ölümünden sonra düzenlenmiş ve Kendime Düşünceler kitabı oluşmuştur. Bu felsefi kitap bir başyapıt olarak görülmektedir. (Fakat , konuyla ilgisi olanlara öyle gelecektir. Herkesin okuyup bu eser hakkında aynı şeyi düşüneceğini sanmam. Özellikle ne okuyacağınızı bilerek kitaba başlamanın sizin için daha iyi olacağını belirtmek isterim.) Peki neden bir başyapıt sayılıyor? Çünkü Stoacı Felsefik Düşünceler ile yazılmış bir eser. Yani bir nevi bir başlangıç eseri. Felsefi düşünce araştırmacıları için bir ders kitabı niteliğinde. Peki nedir Stoacı Felsefe? Bu felsefede temel esas mutluluktur.Mutluluğun dış koşullara bağlı olmadığını, doğaya uygun yaşayarak, topluma fayda göstererek, adaletli, ünün şanın geçici olduğunu ve her şeyden öte ölümün ve kaderin kabullenilerek mutluluğa erişilebilir. Kitapta bu felsefenin üzerinde ilerliyor. Genel olarak her şeyin geçiciligi üzeri de duruyor. Bu geçici istekler üzerine yaşamanın anlamsız olduğunu belirtiyor. Hayatı bunu bilerek yaşamanın daha mantıklı olduğunu söylüyor. Dili oldukça açık ve anlaşılır. Yorulmadan okunabilir. Özellikle felsefi kitaplara ilgisi olan kişilerin severek okuyacağını düşünüyorum. Bir oturuşta okunmasının yanında ara ara açıp birkaç sayfa da okunabilecek bir kitap.
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202215,1bin okunma
Bir aslanı gün boyu takip etseydiniz ve aslanın yaşamak için verdiği mücadeleye tanık olsaydınız günün sonunda bu aslanın bir ceylanı yakalayıp yemesi sizi mutlu ederdi. Aynı hikâyeyi ceylanı takip ederek başlasaydınız ve ceylanın yaşamak için verdiği mücadeleye tanık olsaydınız günün sonunda bu ceylanın bir aslan tarafından yenmesi sizde bir öfke uyandırırdı. Yani başlangıç noktasını farklı seçersen aynı olay kişide 2 farklı yargı oluşturabilir. Bu yüzden kişinin içindeki adalet duygusu hangi hikayeyi ne kadar süreyle takip ettiğine bağlıdır.”
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Bir aslanı gün boyu takip etseydiniz ve aslanın yaşamak için verdiği mücadeleye tanık olsaydınız, günün sonunda bu aslanın bir ceylan yakalayıp yemesi sizi mutlu ederdi aynı hikayeyi ceylanı takip ederek başlasaydınız ve ceylanın yaşamak için verdiği mücadeleye tanık olsaydınız, günün sonunda bu ceylanın bir aslan tarafından yenmesi sizde bir öfke uyandırırdı. Yani başlangıç noktasını farklı seçersen aynı olay kişide iki farklı yargı oluşturabilir. Bu yüzden kişinin içindeki adalet duygusu, hangi hikayeyi ne kadar süreyle takip ettiğine bağlı.
208 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Son İmparatorluk Osmanlı
Popüler Tarih tarzında bir eser diyebileceğimiz bu kitap, bir serinin ikinci kitabı. Kitap bir sohbet havasında geçiyor. Açıkçası sanki Ortaylı hocanın konuşmalarının yazıya aktarılmış hali gibi de denilebilir. Kitapta Osmanlı üzerine konular var. Bu konular çok ayrıntılı bir şekilde ele alınmamış. Yani yüzeysel bilgi edinmek isteyip, tarih alanında ilk okuma yapmaya başlayanlar için başlangıç niteliğinde olabilir. Fakat kesinlikle yeterli bir düzeyde değil bilgi edinebilmek için. Ortaylı hocanın ana konuya girmeden farklı alanlarda bilgi vermesi ve asıl meseleye kısa bir şekilde değinme tarzı bu kitapta da kendini göstermiş. Yani konu Tanzimat diyelim, hoca konuyu bir şekilde Rusya’ya, İngiltere’ye getirip okura ana konu dışından bilgiler veriyor ve kapanışta asıl meseleye biraz değiniyor. Bu yönü eleştiriyi hak ediyor kanaatimce. Kitap bir konuşma havasında olduğu için akıcılığı güzel. Dediğim gibi başlangıç olarak okunabilir.
Son İmparatorluk Osmanlı
Son İmparatorluk Osmanlıİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 2024891 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.