Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
I Bu insanlar dev midir  Yatak görmemiş gövde midir bir yara açar boyunlarında  Kolkola durup bağırdıklarında
Telefon ve internet olsun her yerde yaşar insan..
Hiç ağaç yoktu etrafta, ekili arazi ya da şu kaynağı da yoktu, hiçbir insan böyle yapay bir yerde yaşayamazdı!
Sayfa 131 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Lamarck kuramı nedir? Lamarck'ın evrim kuramını ana çizgileriyle şöyle belirtebiliriz: (1) Uzun çağlar alan evrim sürecinde karmaşık organizmalar basit canlılardan türemiştir. (2) Evrim sürecinde canlılar yaşam çevreleriyle uyum kurmuş, değişen çevre koşullarına göre yeni biçimler almışlardır. Aynı türden değişik formların ortaya çıkmasına
Nasıl bir yazar?
Sevdiğim yazar, yazdıkça AKLININ YİTİMİNİ hissettiren yazardır, normalliğin ve dilin sınırlarını aşındırması, aşması gerekir. Bu yitiş, ya yeni bir aklın icadıdır ya da verili aklın yıkılışıdır. Hayvanlaşan, tanrılaşan, kadınlaşan, çocuklaşan ya da hiçleşen insan-oluş. Kendini yıkarak oluş-an, bir damla suda okyanusu taşıyabilen, durgun suda boğulan, akan suda coşan, akışlarını diğer akışlara bağlayabilen, üreten arzu. Kelimeleri bir arzu olarak aktıkça okurunun akışlarına ortak olmasının yanında aktığı yerlerden birşeyleri koparıp akışına dahil etmesi gerekir. Yapay bir gölde durdukça çürüyen, balıkları bile öldüren durgun su olarak değil, akarsular gibi coşması gerekir. O ritmin yakalanması ve kaçırılması gerek. Yaşadığımız çağı ve bu çağdan çıkışı aksi takdirde anlatmak mümkün müdür? Her şeyi normalliği ölçüsünde anlatan “piyasacı yazar” bunu bir iş olarak meslekten yapıyordur kağıt ve mürekkep israfı olarak. Daha kötüsü bir ağaç israfı olarak; bir ağacı daha iyi birşeye dönüştüremememiştir çünkü. Yeterince akıllı yazarımız var, bize deli yazarlar gerek.
Neden sessiz filmleri seyretmeliyiz?
Her sinema öğrencisi için sessiz filmleri izlemenin elzem olmasının 7 sebebi Film okuluna gitmeden önce pek çok kişi film yapımı hakkındaki her şeyin kitaplar ve dersler vasıtasıyla öğrenildiğini düşünür – çekim türleri; kurgu stilleri; anlatı ekonomisi ve hikaye anlatımı gibi… Bu kısmen doğru olabilir ve öğrenciler her şeyi teoride
ORTA ASYA TÜRK EFSANELERİNDE SUMER EFSANELERİNDEN İZLER
İlk olarak Promete’nin insanlara yazıyı, matematiği, astronomiyi, tıbbı, hayvanları evcilleştirmeyi, gemi yapmayı, kâhinliği öğrettiği efsanesi nedeniyle, batı dünyasında, bütün kültürlerin Yunanlılardan kaynaklandığı inancı yüzyıllar boyu süregelmiştir. Diğer taraftan, Tevrat da bir kısmı tanrı tarafından yazdırılmış, bir kısmı İsrailliler
Reklam
13. HİKAYE TAMAMLAMA ETKİNLİĞİ - HİKAYEMİZİN TAMAMI part-1
Güzel bir hikaye tamamlama serüveninin daha sonuna geldik.. Sürprizlerle dolu ve başlangıçta 19 kişinin katılımıyla ( 19 u koruyamadık tabii :) sonrasında 15 kişi kalarak hikayemiz tamamlandı.) Fantastik olarak kurgulanmaya başlayan hikayemiz, yazım süreci içinde Fantastik-Bilim Kurgu ya dönüşmüş ve birbirini tamamlayan herbirisi şahane
Beyazların hiçbir tapınma evinde bu kadar dini duygulanım ve adap görmedim. " Ve bu adanmış nazik peyotistlerin ne yaşadıklarını sorabiliriz? Ortalama bir pazar günü kilisecisini doksan dakikalık sıkıntıya rağmen elinde tutan ılımlı erdem değil. Yaratıcı ve Kurtarıcı, Hakim ve Rahatlatıcı gibi düşüncelerin esinlediği, dindarı canlandıran yüksek duygular da değil. Bu Yerli Amerikalılar için dini deneyim daha çok doğrudan ve aydınlatıcı, daha anlık ve daha az yapay, bilinçli aklın ev yapımı bir ürünü değil. Bazen (Dr. Slotkin'in topladığı raporlara göre) hayal görürler. lsa olabilir. Bazen Büyük Ruhun sesini duyarlar. Bazen Tanrının varlığının farkına varırlar ve Tanrının dediğini yapacaklarsa düzeltmeleri gereken kişisel eksikliklerini görürler. Öte Dünyadan giden kapıların bu kimyasal açılımların pratik sonuçları tamamen iyi görünmektedir. Dr. Slotkin'in raporlarına göre alışmış Peyotistler genelde daha üretken, daha ılımlı (çoğu alkolden tamamen uzak durur) ve Peyotist olmayanlardan daha barışçıdırlar. Bu kadar tatmin meyveleri olan bir ağaç mundar diye elinin tersiyle itilemez.
Mükemmel / Doğa ve Ağaç
Beynine ağrılar girene kadar düşünmesine rağmen bir türlü anlayamadığı asıl şeyse, iletişim teknolojilerinin resmen katlanarak gelişmesine, ilerlemeden ilerlemeye koşmasına rağmen, diğer bir iletişimin, yani gerçek, seninle benim aramdaki, sizinle bizim aramızdaki gibi bir iletişimin böylesine karmaşık bir çıkmaz sokaklar ve sahte caddeler ağına mahkum olması, olayları ifade etme konusunda da, gizleme konusunda da böylesine sinsi olmasıydı. Tertuliano Maximo Afonso ağaç olup olmamayı pek umursamıyordu, zaten istese de ağaç olamayacaktı, yaşamı boyunca, yaşamış ve yaşayacak olan tüm insanlar gibi, bitkisel canlıların üstün deneyimlerini asla tadamayacaktı. Üstün, veya en azından biz öyle sanıyoruz, çünkü şimdiye dek kimse bir meşe ağacının otobiyografisini veya anılarını okumuş değil. Öyleyse bırakalım Tertuliano Maximo Afonso ait olduğu dünyanın, doğal ve yapay her türlü şekilde bağnnıp kurumlanan adam ve kadınlarla dolu bu dünyanın dertleriyle uğraşsın, ve ağaçlar alemini rahat bıraksın, onların başı zaten fitopatolojik hastalıklarla, elektrikli testerelerle ve orman yangınlarıyla fazlasıyla dertte.
Sayfa 193 - Kırmızı Kedi Yayınları 2.Baskı Çev: Emrah İnceKitabı okudu
Hiçbir ağaç yoktu etrafta, ekili arazi ya da şu kaynağı da yoktu, hiçbir insan böyle yapay bir yerde yaşayamazdı! Yerdeki bu madde ve çizgiler de neyin nesiydi !?
Sayfa 131Kitabı okudu
Geri111
176 öğeden 166 ile 176 arasındakiler gösteriliyor.