Kitap gerçekten çok güzel,polisiye severler için baş yapıt niteliğinde. John Verdon'un zekice tasarlanmış, film izliyormuş tarzında sürükleyiciliğiyle sıkılmadan okunacak bir kitap. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
"Felsefenin en derin köşelerini,en anlaşılmaz denilen yanlarını kimse Schopenhauer kadar açık ve anlaşılır bir şekilde anlatmayı başaramamıştır. 20. yüzyılı etkileyen başka bir önemli filozof olan Friedrich Nietzsche'nin "ona çok şey borçluyum" dediği Schopenhauer, bir yandan modern felsefenin yapıtaşlarını sağlamlaştırırken, diğer yandan onun mezarını kazmıştır. Bu değerli eser, sizi hem büyük bir filozofla hem de Schopenhauer felsefesiyle tanıştıracaktır."
(Güven Savaş KIZILTAN)
Birçok felsefi kitabın aksine, anlatımı okuru sıkmayan ve kitabın her cümlesinde yaşamın aforizmalarını' bulacağınız harika bir eser. Yazar kendi felsefesini okura tanıtırken anlatımı farklı betimleme ve örneklerle desteklemekle kalmayıp, başka filozof ya da ünlü düşünürlerin de görüşlerinden alıntılar yapıyor. Böylece karşımıza anlatımı zengin ve içeriği doyurucu, felsefeye olan ön yargıları kısmen yıkabileceğini düşündüğüm bir yapıt çıkıyor. Keyifle okumanız dileğiyle.
" Sığ sözlere öyle alışmışız ki, zihinleri azıcık harekete geçiren bir düşünce kabalık gibi görünüyor. Konuşurken yeni fikirler üreten birinin vay haline!"
İyi ki okudum! Kesinlikle siz de okumalısınız! Eylül ayı okumalarımın en hacimli kitaplarından biriydi #kırmızıvesiyah lakin Fransız edebiyatı gerçekçilik akımının en önemli ismi
Duygusal ve karmaşık düzenle geçen bir yapıt.Paranoyaklaşan bir hayat.İnsanlarla arasına mesafe koyup 'Yer altına' çekilme tabiri kullanılmış.İnsanlardan öç alma,yaklaşanı itme,kafada derin kurgular besleme.Bu kitap nasıl kitap dersek ? Yazar gibi bir kitaptı demek doğru olur.
"Geç kalmış bir yapıt değildir "Hasretinden Prangalar Eskittim": Yaşsız bir şiirdir Ahmed Arif'in şiiri. Günün değil, çağın değil, çağların "aktüalite"siyle doludur.."