Yitik uygarlığı bağrında saklayan yeraltında gömülü kentte, adına "Namus" denilen yeşil renkli bir gaz vardı. Çok tatlı yeşil renkte olan bu gaz, bütün öteki gazlardan çok daha uçucuydu. Şişeler içinde saklanır, ışıksız yerlerde korunur ve ancak artı yirmi bir derece ısıda tutulurdu. Yirmi bir dereceden aşağı ısıda
Babil Kulesi yarım kaldı, Tatlin' in kulesi gerçekleşmemiş bir ütopik anıt olarak kalsa da geçmişten günümüze sınırları zorlayıp gökyüzüne dokunmaya çalışan insan emeği ve yaratıcılığının birer simgesi olarak kaldılar. Tatlin' in kulesi mükemmel kolektifin rüyasını temsil ediyordu.
Leylan Bunları gecenin bir yarısı Yenişehir Karakolu’nun avukat görüş odasında karşılıklı oturduğumuz avukatıma söylüyorum.
Elinde tuttuğu tek sayfalık “olay tutanağı”nı mır mır mır okuduktan sonra “Burda yazılanlar gerçek mi Kudret?” sorusuna verdiğim cevap bu. Masada ikimizin dışında bir bardak soğuk, kaynamaktan katrana dönmüş çayla boş
İnsanlar normal şartlarda yarım kalmış işleri bitirmek ister. Ama çocuk ödül alınca, iş yarım kalsa da kişi işini bitirdiğini düşünür ve o işe geri dönmez. Ama amaç ödül değil de öğrenmek olsa, kişi öğrenince işi bırakır. Ödül öğrenmenin yarım kalmasına sebebiyet verir.
Peşinden koşmadıkça hayal kurmanın manası yoktur. Ben bu hayallerin hepsini hayatımda dolduramadığım boşlukları doldurmak için kuruyor, böylelikle kendimi tatmin ediyordum. Oysa gerek yoktu buna; yok yoktu işte, var olan ile yetinmeli ve kanaat etmeyi bilmeliydim. Bugün de geçmişle ilgili düşüncelerim o günlere aittir. Geçmiş değiştirilemezdir,