Hepimiz birer deliyiz deli olduğunu kabul etmeyenler ise zırdeli olanlarımızdır
Veronika'nın intiharı ile başlıyor kitap yaşamın sıradanlığından sıkılmış ölmek isteyen 24 yaşında bir kız oysa kalbinde derin bir hasara yol açarak yaşıyor.
Hastane sonrası Villete Akıl Hastanesine kaldırılıyor deli değil ama intihar a meyilli.
Veronika'nın o bir haftasında Zedka, Mari ve Eduard ile tanışıyoruz her birinin neden Villete gelişi hakkında bilgi sahibi oluyoruz ve aslında gerçekte kimin deli olduğu hususunda düşünüyoruz.
Deliler sadece özgürdür istediklerini özgürce yapabildikleri için de farklıdır toplumda farklılıklar hep deli olarak adlandırılır misal "Neden saat o yön de dönüyor da bu yönde dönmüyor" diye sorup düşünceyi dile getirsek alacağımız cevap "Deli mıdır nedir" olacaktır diyor yazar ki haklı da.
O 1 hafta da hissettiğim yaşam elbette bana da dokundu ve çok çok sevdim. Veronika'nın ölecek olması Villete deki herkesin yaşama arzusunu uyandırisi Zedka, Mari ve Eduard ın yaşama devam edecek olmalarının çeşitlerini yazar çok güzel anlatmış ve evet Paulo Coelho'nun din üzerine düşünceleri o inanıyor veya inanmıyor olsa da bu kadar naif ifade ediyor oluşu çok güzel geliyor bana.
Kitapta her şey var aykırı uçuk kaçık, durgun sakin huzurlu veya bunalımlı tüm duyguları serpiştirmis Coelho sizlere kesinlikle öneririm.
Eduard bana en çok dokunan oldu bunu da söylemek istiyorum.
Ve hediyen için bunca yıldır merak edipte okumaya korktuğum kitabı okumama vesile oldugun için 
Yavuzhan Tepebaşı sana çok teşekkür ederim içten bir teşekkür
