İslamî içerikli kitap ve roman yazarlığı ile konferansları ile tanınır
Emine Şenlikoğlu, 1953 yılında doğduğu Giresun-Dereli-Anbaralan köyünden çok küçük yaşta iken Adapazarı'na, oradan da ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşti ve gençlik yıllarında araştırmacılığa başladı. Öncelikle Hristiyanlık dini ve İncil üzerine araştırmalarda bulundu. Sonraki yıllarda yoğunlukla İslam dini üzerine araştırmalar yapmaya başladı. İslamî temel ilimlerden olan fıkıh ve akait üzerine çalışmalar yaptı. 1984 yılında yazdığı ilk kitabından (Gençliğin İmanını Sorularla Çaldılar) dolayı yargılandı. 2,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İlâhiyatçı, gazeteci yazar Recep Özkan ile evli, iki çocuk annesidir.
Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Emine_Şen...
🌸 Kitap sayısı: 249
• İletinin çok uzun olması sebebiyle pdf'leri tek tek değil, yazar klasörüyle paylaşarak güncelledim.
••• A •••
Abdurrahim Karakoç
• PDF: drive.google.com/drive/folders/1...
Spoiler ola bilir!
Kitabı elime ilk aldığım andan beni içine aldı desem, yalan olmaz. İlk satırından alıntıladım, o kadar yani.
Eğer her iki satırından birini alıntılamak için çıkmasam, bir güne bitire bileceğim kitaptı. Hatta, bazen kendimi zor tuttum, spoiler ola bilir diye.
Beynim matematik yönümlü olduğu için ezberi sevmem. Belki bundandır ki, Tarihin yalnız edebiyat yönünü öğrendim hep. Çok duydum, Çinin müslümanlara olan zulmünü. Ama duyduğum kadarıyla kalmışdı desem....
Ama kitabı okudukça aydınlandı düşüncelerim.
Bir zamanlar Xocalı soykırımında esir düşmüş soydaşlarımı hatırlattı bana okuduğum olaylar. Ama itiraf etmeliyim ki, soydaşlarımın yaşadıkları yanında hafif kalmış. Ha, bu demek değil ki, Çin işkencesi hafifmiş. Asla, yaşayan bilir. Binde biri kadarını bile yaşayanlar dünyaya asla gelmemiş olmak ister.
Yüreği zayıf olanlar dayanır mı bilmem. Ben okudum. İyi ki de okudum. Hatta, bir sürü alıntı paylaştım.
Şiddetle tavsiye edeceğim kitaplardan...
Kitabı okumam için vesile olan
La Perduta Gente ve https://1000kitap.com/ovodsever na teşekkür ederim.
Çin İşkencesiEmine Şenlikoğlu · Mektup Yayınları · 20075,3bin okunma
Ah Emine Şenlikoğlu yine ağlattın... Musa ve Yıldırım. Her şeye rağmen dost kalabilen iki insan, baharı arayan iki kuş. Ta ki Musa yanlış coğrafyaya uçana kadar...
Kitaba ilk başladığımda yazarın diğer kitaplarından daha farklı bir konu işleneceğini düşünmüştüm çünkü daha çok bir öykü ve anılar hakimdi. Derken derken yazarın klasik bir yönü olan dini tarafı ortaya çıkmaya başladı ve o yönde ilerledi. İlk başta sıkıcı buldum ama son 40 sayfada yaşananları asla tahmin etmedim ve gözyaşlarımı tutamadım. Okumanızı tavsiye ediyorum.
Maalesef kanım bu yazara hiç ısınmıyor. Gördüğüm ilk anda bir soğukluk hissettim, nedenini inanın ben de bilmiyorum.
Düşünceleri sürekli eleştirilen Emine Şenlikoğlu'ya karşı olmadım çünkü henüz düşüncelerini bilmiyor ve kitaplarını okumamıştım. Dini içerikler yazdığını sadece biliyordum. Tabi ülkemizde 'İslam'a karşı kişiler de az değil. :)