Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Okuyalı epey zaman oldu. Açıkçası bu kitabı incelemek isteği bu sitedeki incelemeleri okuyunca oluştu. İnceleyenlerin birçoğu uzun uzun açıklamak, örnekler vermek, neden desteklediğini anlatmak yerine adeta Muazzez Hanım’ın fanı gibi okunmalı, mükemmel şeklinde yorumlar yapıyor. O kadar garip, şişirilmiş inceleme
“Edebiyatın gücü de buradan geliyor” diye düşündüm. “Tolstoy da kitap yazdı, Adolf Hitler de. Sorun yazıda değil, kimin ne amaçla yazdığında. Tanrı bile kendini yazıyla anlatıyor. İyi ama yazının icadından önce Tanrı yok muydu?”
“Bir masal iki parçanın bir araya gelmesiyle yapılır: Bu parçalardan biri masalın bedeni, öteki canıdır denebilir. Beden masalın kendisi, can ondan çıkan derstir.”
-
Jean de La Fontaine
1. Giriş:
Bu makale çalışması yalnızca Aisopos ve masallarına dair değildir. Aisopos öncesi Antik Yunan'da karşımıza çıkan masalsı metinlere, Aisopos'un hayatına,
Ve bitti,
Biterken bittim ben de.
Son yıllarda okuduğum en kapsamlı, en bilgi yüklü, en sıra dışı, en yorucu ama merak duygumu en tatmin eden eser oldu diyebilirim.
David Brown eser için: "Bu kitabın özetinin çıkarılması ona haksızlık olur," diyor. O kadar haklı ki! Çağdaş bir ansiklopedi adeta. Sıkmayan, kendini okutan,
“Zaten biz acı çeken ölümlüler ayaklarımızı
mutluluğun üzerine hiç tamamen basamadık.
Her seferinde acı bir keder neşemizi kaçırır.”
-Rodoslu Apollonios
1. Giriş:
Bu yazı direkt olarak bir inceleme yazısı değildir. Antik Çağ’ın önemli yapıtlarından Argonautika hakkında bir akademik makale çalışmasıdır. Ve elbette yalnızca kitap hakkında
Selamun aleyküm. Bir şey deneyeceğim. Bu aslında bir inceleme ama buradakileri incelemelerin aksine ilginç, daldan dala atlamalı, bol alıntılı, güldürmeden düşündüren uzun bir inceleme. Aynı şeyleri farklı cümlelerle aktaran kitaplardan alıntılar yapıp karma olarak sunacağım bir inceleme. Yazı boyunca yaratıcının varlığına dair bir ispat
"Kesin olan bir şey var ki, o da, elektromanyetik keşiflerin, bütün insani ilişkilerde eşzamanlı alanı yeniden yaratmış olduğudur; öyle ki, insan ailesi artık 'küresel bir köy' koşulları altında yaşamaktadır. Şu anda biz kabile davullarıyla çınlayan tek bir büzüşmüş uzayda yaşıyoruz." diyerek aslında kitabın ne demek istediğini
Sahte Para Kuponu; içinde Tolstoy’un son dönem öykülerini ve çocuklarına yazdığı bir masalı barındıran öyküler seçkisi. Sahte Para Kuponu öyküsü dışındaki öyküler, geneli itibariyle durum öyküsü türünde kısa vasat öyküler.
Kitaptaki en uzun öykü, kitaba da adını veren Sahte Para Kuponu öyküsü. Bu öykünün ana teması iyilik-kötülük ve merhamet.
Günaydın Sevgili 1k Okurları, çayınızı kahvenizi hazırlayın... Sizler için güzel bir yazı buldum. Kayıprıhtım'a teşekkürlerimle... Yazı ile ilgili fikrinizi yoruma bırakmayı unutmayın. Okuyunca anlarsınız. :))
*
~Ünlü Yazarlarca Pek Sevilmeyen 14 Klasik ~
Dünya edebiyatının mihenk taşları olan klasik eserleri sevmeyenimiz var mıdır,
Bir insanın kendine karşı en büyük ödevi hakikati keşfetmektir. (#73093133)
______
En hoşlanmadığım hususların başında aklımla dalga geçildiği hissi yaşamak veya başka bir ifadeyle aldatılmışlık hissi yaşamak gelir. Bu hissi en çok yaşadığım hususların başındaysa Atatürk’ün şahsının ve onun icraatlerinin din ve
Bir süredir, hem her sayfasında kendimi yazarın muhteşem dünyasında bulduğum için büyük bir iştahla okuduğum ve her şeyi bırakıp sadece okumaya devam etmek istediğim hem de bitmesinden korktuğum için ara vererek ilerlemeye çalıştığım, bu ikilemi böylesine yaşadığım bir kitap olmamıştı. Ama Papirüs, muazzam bir bilgi birikiminin, her okurun
Londra’dan manzaralar olunca haliyle vurgulu bir halde; limanıyla, kiliseleriyle, heykelleriyle, köprüleriyle ve diğer yapılarıyla Londra’yı görürüz. Tabii bu kuru bir Londra değil Virginia’nın kalemiyle şekillenmiş bir Londra. Çevirmenleri (iki tane) tarz olarak çok beğendim mesela paragraf içinde geçen hemen hemen bütün özel isimlere dipnot
Düşünce tarihimizde belli kavramlar üzerine yapılan analiz çalışmalarından biri de incelemesini yapmış olduğumuz Ebu Hamid Muhammed el-Gazali’nin ‘el-Me’arifu’l-Akliyye (terc. Düşünme,Konuşma Ve Söz Üzerine )adlı eseridir. Bu eserinde İmam Gazali, aklın işlev ve türevleri olan bazı kavramları incelemekte ve o kavramlar arasındaki farkları tespit