İnsanlar basit ve üstün olarak ikiye ayrılırlar. Basit olanlar, yalnızca insan cinsini üretmeye yarayanlardır, diğerleri de yeni bir şey söyleyebilmek isteğiyle doğmuş, üstün insanlardır. Toplum muhafazakarlık görevini yerine getirmek için çok kez bu insanları asıp kesiyor ya da her türlü hareket imkanından mahrum ediyor. Ama yine aynı toplum, bir nesil sonra bu astığı insanların anıtını dikip, onlara tapıyor… İlk bölüm şimdinin adamıyken, ikinci bölüm hep geleceğin adamıdır. Birinciler dünyayı korur ve nüfusu çoğaltırlar. İkincilerse onu hareket ettirir ve asıl amacına doğru yürütürler.
Tarihten İbret Almak
Bundan 30-40 yıl önce Moskova’daki Devlet Tiyatrosu’nun
duvarlarında birdenbire büyük çatlaklar oluştuğu görülmüş.
Temelden çatıya kadar yükselen bu çatlaklarla bütün
binanın ansızın yıkılıp içinde bulunanlarla çevredekilerin ezilme
tehlikesi başgöstermiş.
Binayı inceleyen mühendisler,çatlakların nedenlerini
İnsanlar basit ve üstün olarak ikiye ayrılırlar. Basit olanlar, yalnızca insan cinsini üretmeye yarayanlardır, diğerleri de yeni bir şey söyleyebilmek isteğiyle doğmuş, üstün insanlardır. Toplum muhafazakarlık görevini yerine getirmek için çok kez bu insanları asıp kesiyor ya da her türlü hareket imkanından mahrum ediyor. Ama yine aynı toplum, bir nesil sonra bu astığı insanların anıtını dikip, onlara tapıyor… İlk bölüm şimdinin adamıyken, ikinci bölüm hep geleceğin adamıdır. Birinciler dünyayı korur ve nüfusu çoğaltırlar. İkincilerse onu hareket ettirir ve asıl amacına doğru yürütürler.
Bu insan, Diriliş İnsanı; ve ondan doğacak nesil, Diriliş Nesli; bu neslin kuracağı toplum Diriliş Toplumu ve bu Toplumun insanlıkta mayalandıracağı yeni hakikat uygarlığı atılımı, Diriliş Uygarlığı olacaktır.
"İnsanlar basit ve üstün olarak ikiye ayrılırlar. Basit olanlar, yalnızca insan cinsini üretmeye yarayanlardır, diğerleri de yeni bir şey söyleyebilmek isteğiyle doğmuş, üstün insanlardır. Toplum muhafazakarlık görevini yerine getirmek için çok kez bu insanları asıp kesiyor ya da her türlü hareket imkanından mahrum ediyor. Ama yine aynı toplum, bir nesil sonra bu astığı insanların anıtını dikip, onlara tapıyor... İlk bölüm şimdinin adamıyken, ikinci bölüm hep geleceğin adamıdır. Birinciler dünyayı korur ve nüfusu çoğaltırlar. İkincilerse onu hareket ettirir ve asıl amacına doğru yürütürler."
Yeni bir nesil yaratıyorlar. Ruha hitap eden musıkîyi yok ederek hızlı, manâsız müzikleri gençlere, topluma empoze ediyorlar.
Ah... Bir bilinse musikînin ruhlara, insanlara katkısı... Bu bilinçli harekete karşı koyarlar. Ruhta asilik oluşturacak, inceliği, duyguyu yok edecek müzikleri bas bas bağırtıyorlar. Canavar bir topluma doğru itiyorlar bizi. Hem de bunu güle oynaya müzikle yapıyorlar.
...
O ince anlamlar, ruhları teskin edici nağmeler yerine kuru gürültülü şeylerle bu nesle bir şeyler anlatılıyordu.
Gerçekten toplum ruhu, büyük bir işgal altındaydı. Düşündüm de toplumun; daha doğrusu insanlığın bir şekilde beyni yıkanıyordu müzikle, görsellikle, teknolojiyle...
Birileri bizim; yani toplumun elbisesini çıkartıyordu ve toplum bunun farkında değildi. Bu bir kabuk değişimi sayılamazdı.
Sayfa 136 - İlgi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
İnsanlar basit ve üstün olarak ikiye ayrılırlar Basit olanlar, yalnızca insan cinsini üretmeye yarayanlardır, diğerleri de yeni bir şey söyleyebilmek isteğiyle doğmuş, üstün insanlardır Toplum muhafazakarlık görevini yerine getirmek için çok kez bu insanları asıp kesiyor ya da her türlü hareket imkanından mahrum ediyor Ama yine aynı toplum, bir nesil sonra bu astığı insanların anıtını dikip, onlara tapıyor… İlk bölüm şimdinin adamıyken, ikinci bölüm hep geleceğin adamıdır Birinciler dünyayı korur ve nüfusu çoğaltırlar İkincilerse onu hareket ettirir ve asıl amacına doğru yürütürler ...
İnsanlar basit ve üstün olarak ikiye ayrılırlar basit olanlar, yalnizca cinsini üretmeye yarayanlardir, diğerleri de yeni birşey söyleyebilmek isteğiyle doğmuş, üstün insanlardır toplum muhafazakarlik görevini yerine getirmek için çok kez bu insanları asip kesiyor ya da her türlu hareket imkanindan mahrum ediyor ama yine ayni toplum, bir nesil sonra bu astigi insanların anitini dikip onlara tapıyor, ilk bolum şimdinin adamiyken, ikinci bölüm hep geleceğin adamıdir birinciler dünyayı korur ve nüfusu çoğaltırlar ikincilerse onu hareket etirir ve asil amacına doğru yürütürler.
Devlet düzeninin eski temelleri- halkı yönetmek için çıkarılan yasalar- o dönemler için ne kadar yeterli kabul edilmişse de, günümüzde bu temeller- eski yönetim yasaları- zaman aşımına uğrayarak bunalıma neden oluyor, yetersiz kalıyor.
Meşhur bir atasözü vardır: ''Yeni toplumlar, kendileriyle birlikte yeni şarkılar üretirler.''
Zaman geçtikçe nesiller sürekli değişiyor. Her nesil, kendisiyle birlikte yeni kavramlar, söylemler, yeni ihtiyaçlar ve talepler geliştiriyor.
Yeni nesillere artık eskimiş, zaman aşımına uğramış yönetim biçimleri ve yasalar zorla uygulanamaz.
Yeni nesiller için, daha yeni, daha akılcı, daha adil, daha sağlam temellere dayanan yönetim anlayışlarının ve kuralların uygulanması zorunludur.
Bir çok ülkede, devlet adamları, halk yönetiminin ve toplum eğitiminin aşama aşama düzenlenmesi gerektiğini kavramıyorlar veya anlamak istemiyorlar.
Toplumu ancak yeni bir nesil, eski ruhu doğrultusunda yenileyip tazeleyebilir. Fakat, bu neslin yetişmesi, en güç davadır.
O, nesil yetişmesin diye, kötülük tohumları iç yapıda kalmadık ve olmadık tahribatı yapacaklardır.
O, kuşak çıkmasın diye. Batı, bütün telkin ve propaganda vasıtalarını harekete geçirecek, anarşi ve terörle halkı bezdirip dış bir ideoloji veya sisteme teslim olmaya zorlayacaktır.
O, nesil oluşmasın diye, toplum dokusunu gevşetici modalar, akımlar doğurulacak, halk dikkati, sürekli olarak, görünüşte albenili, fakat içi boş yeniliklere çekilecektir.
Ama, ta derinlere kaçan halk ruhu, bir yerden her zaman bir filiz fışkırtacaktır. Onu kuruturlarsa başka bir köşeden başka bir filiz boy verecektir.
Bu savaş sürüp gidecektir. Toplumun, tam tükenip dışa teslim oluşuna ya da kendi diriliş neslini, bütün kötü ve ağır şartlara rağmen yetiştirip öz kadrosu olarak taçlandırıncaya kadar. Ölüme ya da dirilişe kadar.
Zaman geçtikçe nesiller sürekli değişiyor, yenileşiyor. Her nesil, kendisiyle birlikte yeni kavramlar, söylemler, yeni ihtiyaçlar ve talepler geliştiriyor. Yeni nesillere artık eskimiş, zaman aşımına uğramış yönetim biçimleri ve yasalar zorla uygulanamaz.
Yeni nesiller için, daha yeni, daha akılcı, daha adil, daha sağlam temellere dayanan yönetim anlayışlarının yasa ve kuralların uygulanması zorunludur.
Akıl ve sağduyu sahibi devlet adamlarına sahip olan ülkelerde artık bu iş böyle yapılmamaktadır. Bu ülkelerde, krizlere, kaoslara, toplumsal sarsıntı ve çalkantılara yol açmadan, daha bilgece, daha adilce yöntemlere başvurulmaktadır.
Birçok ülkede ise devlet adamları, halk yönetiminin ve toplum eğitiminin aşama aşama düzenlenmesi gerekliliğini kavramıyorlar veya anlamak istemiyorlar.
Devlet yapısının duvarları harap oluyor, yer yer çatlaklar baş gösteriyor ama gittikçe derinleşen ve genişleyen bu çatlaklar önemsenmiyor. İşte bu nedenlerden dolayı dıştan sağlam ve güçlü görünen devlet kurumlarının çatlamasına, hatta yıkılmasına asla şaşırılmamalıdır.
Eski İran yıkıldı. Eski Osmanlı Devleti, Eski Avusturya İmparatorluğu yıkıldı. Koca Rusya devrildi. Bismark’ların ve Wilhem’lerin Almanya’sı da yıkıldı gitti.
Bana öyle geliyor ki, bir ya da iki nesil sonra insanların esareti sevmelerini sağlayan ilaçlara dayalı bir sistem geliştirilmiş olacak. Böylece bütün toplum acı vermeyen bir toplama kampına dönüştürülecek ve insanlar hürriyetlerinin elinden alınmasından mutlu olacaklar; çünkü propaganda ya da ilaç kullanarak beyin yıkama sonucu insanlar isyan etmeye dair bütün arzulardan arındırılmış hale gelecekler.