Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
600 syf.
9/10 puan verdi
Kitaba bu aralar hafif kitap okumaya ihtiyacım olduğundan ve serinin de popüler olmasına güvenerek beni yormayacağını düşündüğüm için başladım. Malesef yanıldım! :) İçsel sorgulamalarla başbaşa bırakıyor yazar. İlk bölümlerde bu sorgulama daha yoğun bir şekilde hissediliyor. Sık sık kitabı bırakıp kendinizi sorgularken bulabilirsiniz:) Kitapta aslında birçok konu var ama "farkındalık" ve "deneyim" konuları diğerlerine göre daha baskın. Fazla karakterler olan kitapları okurken zorlandığım halde Fi'nin yerli roman olmasının avantajıyla zorluk çekmedim. Fi'nin farklı bir tarzı var. Bu da sonuçları önceden söyleyerek olayları daha da merak ettiriyor yazar. Başlarda hoşlanmasamda ilerledikçe sevdim. :) Kitapta hoşlanmadığım iki özellik var. Cinsellik ve insanlara "Tanrı" özelliklerinin yakıştırılması rahatsız ediciydi. Ama kitaba bütün olarak bakarsak beğendim. İncelememe Can Manay karakterinden nefret ettiğimi söyleyerek bitirmek istiyorum okurken sinirlerimi oldukça bozdu. :)
Fi
FiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201419,2bin okunma
Canan Anderson
“CANAN ANDERSON KEMANI İLE DÜNYAYI FETHEDİYOR” Türkiye’nin en sevilen keman sanatçısı Canan Anderson, İtalya’nın Vicenza kentinde dünyaya gelmiş. Türk bir anne ile Amerikalı bir babanın kızı olan Canan’ın müziğe yeteneğini anne-sinin bir arkadaşı Canan şarkı söylerken keşfetmiş. İlk konserini 6 yaşında veren sanatçının, çocukluk ve ergenlik
Reklam
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
KİTAP İNCELEMESİ (8) Kitabın Adı : Kürk Mantolu Madonna Üst Başlık : Yok Yazarı : Sebahattin Ali ( 1907 – 1948) Çevirenler : Türkçe Yayınevi : Yapı Kredi Yayınları Yayıncı : ykykultur.com.tr Sayfa Sayısı : 160 Kategori : Roman Baskı : 82. Baskı Eylül 2016 İstanbul ISBN :
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,6bin okunma
74 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Farklı bir deneyim sunan bir kitap. Okumadan önce yorumları okumanızda yarar olduğunu düşünüyorum. Hikaye olarak bakıldığında acaba sonu nereye varacak hissi uyandırıyor ama sonu öyle; "Vay be ne hikayeydi" tarzında bir şey değil ne yazık ki. Bitirdiğinizde bitti mi şimdi hissi uyanıyor. Kitap bittikten sonra yorumları okur ve de kitabın sonundaki yazarın kitap hakkındaki mektuplarına bakarsanız hikaye yerli yerine oturuyor. Okurken büyük çerçeveden olaya bakmaktansa olaylara kendinizi kaptırıyorsunuz. Tekrar her şey nasıl normale dönecek acaba hissi ile sonuna varıyorsunuz. Kitap bir metafor üzerine kurulmuş, ben okurken aile olarak düşündüm ama genel açıdan bakıldığında ve detaylı yorumlara baktığımda topluma kadar bakış açısını yükseltenler olmuş. Merak uyandırıcı, sürükleyici kitaplar seven biri olarak kitap için çok iyi diyemem ama kötü bir kitap da değil. En sevdiğiniz kitap olmayacaktır ama farklı bir bakış açısı olarak katkı verecek bir kitap. Yazar mektuplarında sonu daha iyi olabilirdi diye bahsetmiş, katılmamak elde değil.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,7bin okunma
158 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Jack London'ın sekiz adet öyküsünün yer aldığı bir kitaptır, bu. Bu öykülerin tamamı Hawaii'de geçiyor. Beyaz adamın gelerek yerlilerin topraklarını haksız bir şekilde sahiplenip bu topraklarda yine yerlileri düşük ücretle çalıştırmalarına da dem vuran yazar ayrıca din hakkında vaaz veren misyonerlerin sonradan yaptığı haksızlıklara da değiniyor. Cüzzam hastalığının kapsamlı olarak yer bulduğu bu öyküler de aynı zamanda istiridye avcılarının ve denizcilerin maceraları, adalardaki sosyal sorunlar, yerli halkın üstün özellikleri, cüzzamlı hastaların karantinaya alındığı Moloka'i adası ve diğer muhtelif konulara da değiniliyor. Serüvenli, duygusal bu öyküleri okumak size farklı bir deneyim kazandıracaktır. ABD'de son zamanlarda yayınevleri bu öykü kitabını ''Stories Of Hawaii'' başlığı altında yayımlamışlar. Ülkemizde de ''Hawaii Hikayeleri'' başlığı altında yayınlayan yayınevleri bulunsa da Oda Yayınları ilk öykünün başlığını kullanarak kitaba ''Direniş'' başlığını vermek istemiş.
Direniş
DirenişJack London · Oda Yayınları · 20151,396 okunma
172 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bilindiği üzere, Amerikalı büyük yazar Jack London, hayatının bir döneminde gemilerde çalışmış ve bu gemilerle sık sık Pasifik Okyanusu'ndaki uzak adalara seyahatlarde bulunmuştur. Hawaii ve Salomon Adaları hakkında da birçok bilgi ve deneyim sahibi olan yazar, bu deneyimleriyle hikayeler yazmaktan da geri kalmamıştır. Yazarlık kariyerinin önemli bir kısmını, okyanus ve gemicilik hikayelerinin ve romanlarının oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bu hikayelerin derlemeleri günümüzde Can Yayınları'ndan ve Oda Yayınları'ndan yayınlanmaktadır. Kitap içerisinde 'Can Yoldaşı' başlıklı bir hikayenin veya bu başlığa uygun bir içeriğin bulunmamasına rağmen Oda Yayınları'nın böyle bir kitap başlığını tercih etmesi tartışılır doğrusu, öte yandan kitap kapağı görselinin de kitap içeriği ile bir ilgisini göremedim. Gönül rahatlığı ile tam on puan verebileceğim bu hikayelere, yayınevinin kitap basımı ile ilgili bu hataları sebebiyle yedi puan vermek durumunda kalıyorum. Kırdığım puanlar tamamen yayınevi ile ilgilidir, içerikteki hikayeler oldukça maceralı, heyecanlı ve okura 'acaba bunlar gerçekte de yaşanmış mıdır' gibi sorular sorduran başarılı hikayelerdir. Uzaklardaki adalarda, tabularıyla birlikte mutlu mutlu yaşayan yerli kabileler beyaz adamların gelmesi sonucu, akıl almaz acımasız uygulamalalara mâruz kalırlar. Okurken yazarını sık sık takdir edeceğiniz bu hikayeleri tavsiye ediyorum...
Can Yoldaşı
Can YoldaşıJack London · Oda Yayınları · 1990205 okunma
Reklam
Ama aslında biz, zengin ve yüksek eğitimli beyazlar kendi arkamızı çıplak bıraktık. Ön çıplaklığımızı biraz felsefeyle kapatıyoruz (Hıristiyan, Marksist, Freudo-Psikanalist) ama kıçımız açıkta, şark rüzgarlarının insafına kalmış. O zavallı yerli, diğer yandan, arkasını korumak için bir teolojinin incir yaprağına kendini aşma deneyiminin kuyruk yamasını eklemek akıllılığını gösterdi. Hazırlanmış veya gelecekte hazırlanabilecek herhangi bir uyuşturuoo veya meskalin etkisi altında olanlarla insan hayatının nihai amaç ve sonu: Aydınlanma. Muhteşem Hayal'in gerçekleşmesini eşit tutacak kadar aptal değilim. Bütün önerdiğim şu, meskalin deneyi Katolik teologların tanımlamalarıyla "bir bedava kerem" , kurtuluş için gerekli değil, ama gizilgüç olarak yararlı ve eğer alışverişi kolaylaştırılırsa şükranla kabul edilmeli. Sıradan algılanmanın kalıplarından sıyrılmak, birkaç zamansız saat için dış ve iç dünyaların gösterilmesi, hayatta kalma saplantısıyla yüklü bir hayvana veya kelime ve fikir saplantısı olan bir insanoğluna göründükleri gibi değil, ama Özgür Akıl tarafından algılandıkları gibi doğrudan ve koşulsuz olarak; herkes ve özellikle entelektüeller için paha biçilemez değerde olan bir deneyim bu. Entelektüel için ise tanım gereği, Goethe'nin deyimiyle "sözcüğün aslında verimli" olduğunu kabul eden insan için demek. O "gözlerimizle algıladığımız, öyle olmasıyla bize yabancıdır ve bizi derinden etkilemesi gerekmez" şeklinde hisseden insandır.
Beyazların hiçbir tapınma evinde bu kadar dini duygulanım ve adap görmedim. " Ve bu adanmış nazik peyotistlerin ne yaşadıklarını sorabiliriz? Ortalama bir pazar günü kilisecisini doksan dakikalık sıkıntıya rağmen elinde tutan ılımlı erdem değil. Yaratıcı ve Kurtarıcı, Hakim ve Rahatlatıcı gibi düşüncelerin esinlediği, dindarı canlandıran yüksek duygular da değil. Bu Yerli Amerikalılar için dini deneyim daha çok doğrudan ve aydınlatıcı, daha anlık ve daha az yapay, bilinçli aklın ev yapımı bir ürünü değil. Bazen (Dr. Slotkin'in topladığı raporlara göre) hayal görürler. lsa olabilir. Bazen Büyük Ruhun sesini duyarlar. Bazen Tanrının varlığının farkına varırlar ve Tanrının dediğini yapacaklarsa düzeltmeleri gereken kişisel eksikliklerini görürler. Öte Dünyadan giden kapıların bu kimyasal açılımların pratik sonuçları tamamen iyi görünmektedir. Dr. Slotkin'in raporlarına göre alışmış Peyotistler genelde daha üretken, daha ılımlı (çoğu alkolden tamamen uzak durur) ve Peyotist olmayanlardan daha barışçıdırlar. Bu kadar tatmin meyveleri olan bir ağaç mundar diye elinin tersiyle itilemez.
Yerli deneyim
Isının buharına bakarak ta uzaktan suyun varlığını anlamalarının yanı sıra, hafif bir esintiyle kokusunu bile duyuyorlardı. Avustralya’nın derinliklerini keşfetmek için yola düşen beyazların neden pek çok kurban verdiğini şimdi anlıyordum. Bu çöllerde ayakta kalabilmek için yerlilerin deneyimlerine sahip olmak gerekirdi.
Sektör sattıran algoritmayı keşfetti: Kitap değil, kitap simülasyonu
2000’lerin başında çok satan bir kitap söz konusu edildiğinde iyi edebiyat olup olmadığı konuşuluyordu; şimdinin çok satanlarının edebiyat olup olmadığını tartışıyoruz… Ama sonuçta bu kitapların da çokça seveni, okuyanı var… Bunu gözardı edebilir miyiz, “edebiyat değil” diyerek geçebilir miyiz? Niye böyle oldu? Ve yeni tür yazın ve bu ekonomik
Reklam
617 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Müşkülpesentlikle Tembellik Arasındaki O İnce Çizgi
Müşkülpesent: zor beğenen, bir işi yapmamak için türlü bahaneler uyduran. Böyle diyor TDK müşkülpesentin kelime anlamı için. İlya İlyiç Oblomov'u anlatmak için de bundan daha güzel bir kelime bulamadım. Öncelikle kitapta olayların detayına inmeden -zaten bir iki tane doruk noktası var, onları da söyleyip okumayanların merakını kaçırmak istemem-
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Yordam Kitap · 202039,2bin okunma
140 syf.
6/10 puan verdi
Değirmeni Dinlerken
Sesli kitaplar birçoğunuzun bildiği gibi şu sıralar revaçta. Storytel adındaki platform da bu alanda güzel bir arayüz sunuyor. Bilmeyenler için söyleyeyim tıpkı Netflix ve Spotify gibi bir yapıya sahip olan bu platforma belli bir ücret karşılığı aylık abone olduğunuzda içerisindeki sesli kitaplara sınırsız ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Ben aylık
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,7bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Nar Tanesi Kadar Küçük Hikayelerin Pusu
Faruk Duman’ın bu eseri, yeni öykülerini topladığı, anlaşılması esasen zor, sarmal olayların günün sonunda puslu bir atmosferde birleştiği hikâye kitabı. İsminin “Nar Kitabı” olması da zannediyorum ki bu sebepledir; ufak ufak kendi başına sonlanmamış nar tanesi kadar küçük hikayeler bir zaman sonra birleşiyor, birleşmesine ama yine de okurun
Nar Kitabı
Nar KitabıFaruk Duman · Can Yayınları · 2001103 okunma
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.