"Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-öyle gibi de görünüyor-
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani..."(s. 248)
Vasiyet etti Nâzım usta. Tek isteği vatan topraklarında ölmekti. Ama gel gör ki, vatan toprağında bile yatmasını çok gördüler. Çok sevdiği
CENGİZ DAĞCI OKUYORUZ!!!...
Aman nazar değmesin bize, farklı farklı yazarlar, çeşit çeşit kitaplar okuyoruz... Okumaya da devam ediyoruz.
Ne zamandır aklımda, bir kaç yazar için bir okuma etkinliği düzenlemek istiyorum. Bunlardan ilki ve benim için en önemlisi Cengiz Dağcı...
Bkz. : youtu.be/rDAso02i9EQ
Bkz.2
Emile Zola, natüralist yazarlardan, hatta bu akımın öncülerinden demek doğru olur. Yahudi asıllı Dreyfus isimli yüzbaşıyı savunduğundan dolayı ülkesi Fransa yı terk edip, İngiltere de yaşamak zorunda kalmıştır. Daha sonra yaşamının ilerleyen senelerinde bu davadaki tutumun doğru bulunması ve davanın tersine dönmesi nedeniyle ülkesine tekrar
Nazım Hikmet'in Aziz Hatırasına
Dünya tarihinin belki de en kanlı yüzyılının başında doğdu. Dönemin koşullarına göre oldukça varlıklı ve eğitimli sayılabilecek bir aileden geldi.
“Üç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettim” der Otobiyagrafisinde.
Paşazadeydi aslında burjuva karşıtı olmasına rağmen. Ancak çok kızardı kendisine “Paşazade” diye
Yine görüşürüz
dostlarım benim
yine görüşürüz...
Beraber güneşe güler,
beraber dövüşürüz...
A dostlar
a kavga dostlu
iş kardeşi
a yoldaşlar a...!!
ELVEDA..!!.....
“Birgün ölürsem eğer
Beni muhakkak
Dediğim yere gömün
Orada,eski yoldaşlar yatıyor
Bir de
Hani ölüler kalkmaz ya
Siz,yine de bir seslenin,gömmeden evvel
Ama
Muhakkak
Mihemed Sexo
“Nesrîn”i söylerken
Seslenin…
Bir Lider: Osman mı, Ataman mı?
✺ ✺ ✺
Osmanlı yönetimi altı yüzyıl ( 1299 – 1918 ) boyunca üç kıtaya yayılan heterojenleşen ve modern devletlerde ki iç insicamı sağlayan unsurların pek çoğundan mahrum bulunan bir devleti idare etmekte kullandığı metotlar henüz gerektiği gibi anlaşılmış ve tam anlamıyla açıklanmış değildir. Osmanlı
Öyle bir kitle var ki, bu kitlenin düşüncesi her şeye muhalefet olmak. Siyah ayakkabı ister, neden daha koyusunu getirmedin derler. Daha koyusunu getirirsin, bu da çok koyu oldu ya derler. Sürekli bir eleştiri yaparlar, ama kendilerine çözüm önerisi sorulduğunda; onu da ben mi bulayım yahu, hem bak ben öbür tarafı da şöyle şöyle eleştiriyorum
1902’de doğdum
doğduğum şehre dönmedim bir daha
geriye dönmeyi sevmem.
üç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettim
on dokuzumda Moskova’da komünist Üniversite öğrenciliği
kırk dokuzumda yine Moskova’da Tseka-parti konukluğu ve
on dördümden beri şairlik ederim.
kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
İnsan bir kitabı gözleri dolarak, bazen kendi kendine gülerek bazen de iç sesini dışa vurarak okuyunca çevresindekiler tarafından farklı bir nitelemeye tâbi tutuluyor. Bu süre zarfında duygularım sanki benimle dalga geçiyordu, hüzünlü hiçbir satırı olmamasına rağmen bana ağır gelen o kadar fazla bölüm vardı ki daha fazla devam edemeyeceğimi
Bazı insanların diğerlerinin kanından beslenmediği, çocukların makineli tüfeklerle öldürülmediği, havayı özgürce soluyabileceğimiz daha iyi bir dünya hayal ederiz.