Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hey yüce Tanrım! Nasıl tuhaf bir durumdur bu? Bunu nasıl adlandırabiliriz? Nedir bu talihsizliğin doğası ? Nasıl bir ahlaksızlıktır bu, ya da nasıl bir rezalet? Sayısız insanın sadece itaat etmekle kalmayıp, köleliğe sürüldüğünü görmek mi diyelim? Yönetilmek değil de zulmedilmek mi? Bu sefillerin ne paraları var, ne akrabaları, ne kralları, ne çocukları, ne de kendilerine ait olduğunu söyleyebilecekleri bir hayatları. Bir ordu tarafından, bir barbar sürüsü tarafından değil, onun namına kanlarını döküp hayatlarını feda etmek zorunda oldukları bir tek adam tarafından, bir Herkül ya da Samson da değil, bir tek küçük adam tarafından yağmalanıyor, ahlaksızlığa ve zulme maruz kalıyorlar
Sayfa 16 - Versus YayınlarıKitabı okudu
_İnsanlar sizi, sadece aynı yerden canları yandıklarında anlarlar. _Dalgaların art arda gelip çarptıkları kaya gibi ol. Sağlam, kıpırtısız ve çevresinde kaynayan suların dinginleşmesini seyreden. _Sanki ölmüşsün ve bir süre daha fazladan zaman bağışlanmış gibi doğaya uygun yaşa. _En büyük erdem tarafsızlıktır. Duygular ise, yanlış fikirlerden
Reklam
Kilise ve Yasa sömürüyor diye ahlâk ilkesini reddetmek, Kuran her gün yıkanmayı buyuruyor diye asla yıkanmayacağını, bir hijyenist olan Musa Yahudilere domuz yemeyi yasaklıyor diye trişin mikrobu bulaşmış domuz eti yiyeceğini, ya da Şeriat üç yıl ekilmeden bırakılan toprağın topluluğa kalmasını istiyor diye toprağın kamusal mülkiyetine karşı olduğunu ilân etmek kadar akıl dışı olur. Zaten, "kendine nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle davran" ilkesi, Eşitliğin ilkesi, Anarşi'nin temel ilkesi değilse nedir? Ve bu ilkeyi pratiğe geçirmeden kendimizi anarşist sanmayı nasıl başarabiliriz? Yönetilmek istemiyoruz. Ama bununla, kimseyi yönetmek istemediğimizi de ilân etmiş olmuyor muyuz? Aldatılmak istemiyoruz, bize daima gerçeklerden başka bir şey söylenmesin istiyoruz. Ama bununla, her zaman gerçeği, yalnızca gerçeği, bütün gerçeği söyleyeceğimizi de ilân etmiş olmuyor muyuz? Emeğimizin meyvelerinin çalınmasını istemiyoruz, ama bununla, başkalarının emeğinin ürününe saygı duyacağımızı da ilân etmiyor muyuz?
"Yönetilmek, ne hakki ne kerameti ne de iffeti olan yaratıklar tarafından izlenmek, soruşturulmak, gözetlenmek, yönlendirilmek, yasalara uydurulmak, düzene sokulmak, kapanılmak, telkinlere ve vaazlara maruz kalmak, denetlenmek, yorumlanmak, değerlendirilmek, sansüre uğratılmak ve komuta edilmektir... Yönetilmek, kişinin her hareketinde, her eyleminde ve yaptığı her işlemde, mimlenmesi, kaydedilmesi, nüfus sayımına tabi tutulması, vergilendirilmesi, damgalanması, fiyatlandırılması, değerlendirilmesi, patentinin alınması, yetkilendirilmesi, müsaadeye tabi kılınması, tavsiye edilmesi, ihtar edilmesi, men edilmesi, doğru yola sokulması ve düzeltilmesi anlamına gelir. Hükümet, haraca bağlamak, terbiye etmek, fidye ödemeye mecbur bırakılmak, sömürülmek, tekelleştirilmek, gasp edilmek, baskı altına alınmak, gizemlileştirilmek, soyulmak anlamına gelir, bütün bunlar kamu yararı ve halkın çıkarları için yapılır. Daha sonra, ilk direniş belirtisi ya da şikâyet sözcüğünde, kişi baskı altına alınır, para cezasına çarptırılır, hor görülür, tedirgin edilir, takip edilir, apar topar alınıp götürülür, dövülür, boğularak idam edilir, hapse atılır, vurulur, makineli tüfekle taranır, yargılanır, hüküm giyer, sürgüne gönderilir, kurban edilir, satılır, ihanete uğratılır ve üstüne üstlük bir de küçük düşürülür, alay edilir, kızdırılır ve onuru kırılır. Hükümet işte budur! Ey insanoğlu! Altmış yüzyıldır böyle bir zillete nasıl katlanırsın?"
Özgürlük Nedir ve Bunun Hakkındaki Önemli Tartışmalar
Demek ki, kayıtsız şartsız özgürlük yoktur; ve bu bir ülkü bile olamaz. Yıldızlar, birbirinin çekimine, tabiat kendi kanunlarının determinizmine, hatta Tanrı, Hazreti Muhammed'in bildirdiği gibi, «tanrısal âdette değişiklik olmadığından», kendi eserleri için kurmuş olduğu düzene bağlıdır. Bu itibarla özğürlük, sosyal ve hatta kozmik denge
Sayfa 231-232
Peki, ne yapmalı ?
Şöyle bir düşünecek olursanız, eğer tek yapmamız gereken uzmanları dinlemekse, demokrasiyle yönetilmenin anlamı nedir ki ? Toplumların bir avuç kendi kendini seçmiş uzman tarafından yönetilmek istemiyorsak, hepimiz ekonomi bilimini öğrenmek ve profosyonel ekonomistlere meydan okumak zorundayız.
Sayfa 407
Reklam
Ve nihayet, "yönetilmek istememek", burayı hızla geçeceğim, bir otoritenin size doğru olduğunu söylediği şeyi doğru olarak kabul etmemektir elbette ya da en azından bir otorite size onun doğru olduğunu söylediği için onu kabul etmemekten ziyade, onu ancak kabul etme sebepleri size makul gelirse kabul etmektir. Ve bu kez, eleştiri demirleme noktasını otorite karşısında kesinlik probleminde bulur.
Sayfa 38 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"Kendine nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle davran" ilkesi, Eşitliğin ilkesi, Anarşi'nin temel ilkesi değilse nedir? Ve bu ilkeyi pratiğe geçirmeden kendimizi anarşist sanmayı nasıl başarabiliriz? Yönetilmek istemiyoruz. Ama bununla, kimseyi yönetmek istemediğimizi de ilan etmiş olmuyor muyuz? Aldatılmak istemiyoruz, bize daima gerçeklerden başka bir şey söylenmesin istiyoruz. Ama bununla, her zaman gerçeği, yalnızca gerçeği, bütün gerçeği söyleyeceğimizi de ilan etmiş olmuyor muyuz? Emeğimizin meyvelerinin çalınmasını istemiyoruz, ama bununla, başkalarının emeğinin ürününe saygı duyacağımızı da ilan etmiyor muyuz?
Günümüzdeki İslami Eğitimin Karakteri ve Eleştirisi
Eğitimin kabaca insanda davranış değişikliğini gerçekleştirmeyi amaçlayan bir faaliyet olarak tanımlanabileceğinden hareketle, aslında bütün dinler gibi İslam'ın bizatihi kendisinin bir eğitim olduğu söylenebilir. Günümüzdeki yaygın ve egemen telakkilere göre, İslam'a uygun bir eğitim demek, ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuklara ve gençlere,
Sayfa 83-85
Yönetilmek, ne hakkı ne aklı ne de üstünlüğü olan yaratıklar tarafından izlenmek, soruşturulmak, gözetlenmek, yönlendirilmek, yasalara uydurulmak, düzene sokulmak, kapatılmak, telkinlere ve vaazlara maruz kalmak, denetlenmek, yorumlanmak, değerlendiril- mek, sansüre ugratılmak ve komuta edilmektir... Yönetilmek, kisi- nin her hareketinde, her eyleminde ve yaptığı her işlemde, mimlen- mesi, kaydedilmesi, nüfus sayımına tabi tutulması, vergilendirilme- si, damgalanması, fiyatlandırılması, değerlendirilmesi, patentinin alınması, yetkilendirilmesi, müsaadeye tabi kılınması, tavsiye edil- mesi, ihtar edilmesi, men edilmesi, doğru yola sokulması ve düzel- tilmesi anlamına gelir. Hükümet, haraca baglamak, terbiye etmek, fidye odemeye mecbur bırakılmak, sömürülmek, tekelleştirilmek, gasp edilmek, baskı altına alınmak, gizemlileştirilmek, soyulmak anlamına gelir; bütün bunlar kamu yararı ve halkın çıkarları için yapılır. Daha sonra, ilk direniş belirtisi ya da şikayet sözcügünde, kişi baskı altına alınır, para cezasına çarptırılır, hor göralar, tedir- gin edilir, takip edilir, apar topar alınıp götüralar, dövalur, bogula- rak idam edilir, hapse atılır, vurulur, makineli tafekle taranır, yar gılanır, hakum giyer, sürgüne gönderilir, kurban edilir, satılır, ihanete ugratılır ve üstüne üstlak bir de kaçak daşuralar, alay edilir, kızdırılır ve onuru kırılır. Hükümet iste budur, onun adaleti de ahlakı da budur! P.J. Proudhon
Reklam
Zaten, "kendine nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle davran" ilkesi, Eşitliğin ilkesi, Anarşi'nin temel ilkesi değilse nedir? Ve bu ilkeyi pratiğe geçirmeden kendimizi anarşist sanmayı na- sıl başarabiliriz? Yönetilmek istemiyoruz. Ama bununla, kimseyi yönetmek istemediğimizi de ilan etmiş olmuyor muyuz? Aldatılmak istemiyoruz, bize daima gerçeklerden başka bir şey söylenmesin istiyoruz. Ama bununla, her zaman gerçeği, yalnızca gerçeği, bütün gerçeği söyleyeceğimizi de ilan etmiş olmuyor muyuz? Emeğimizin meyvelerinin çalınmasını istemiyoruz, ama bununla, başkalarının emeğinin ürününe saygı duyacağımızı da ilan etmiyor muyuz?
Sayfa 44
"Ben'im bu düzen içindeki yerim ve rolüm nedir? Altımda uzanan toprak mı, yukarıda yükselen gök mü? Yönetmek mi, sürekli yönetilmek mi?".
Sayfa 37 - 1.baskı, 2016Kitabı okudu
Zaten, "kendine nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle davran" ilkesi, Eşitliğin ilkesi, Anarşi'nin temel ilkesi değilse nedir? Yönetilmek istemiyoruz. Ama bununla, kimseyi yönetmek istemediğimizi de ilân etmiş olmuyor muyuz? Aldatılmak istemiyoruz, bize daima gerçeklerden başka bir şey söylenmesin istiyoruz. Ama bununla, her zaman gerçeği, yalnızca gerçeği, bütün gerçeği söyleyeceğimizi de ilân etmiş olmuyor muyuz? Emeğimizin meyvelerinin çalınmasını istemiyoruz, ama bununla, başkalarının emeğinin ürününe saygı duyacağımızı da ilân etmiyor muyuz?
Sayfa 45 - Kaos YayınlarıKitabı okudu