Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Durmuş

Mustafa Durmuş
@yorum_blog
Sessiz sedasız bir köşeye çekilip yaşamak lazım. Sabahattin Ali
184 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Engin Geçtan, bu kitabında insan davranışlarını ele almış. İnsan kavramını üzerine düşünebildiğimiz, hem kendimizi tanımamız hem de çevremizdeki insanları anlayabilmemiz için çok güzel bir kitap. İnsan olmanın duygusal tepkilerini sebep-sonuç ilişkisi içerisinde anlatmış. insanı insan yapan özellikler; öfke ve düşmanlık, değersizlik, kaygı, yaşam ve ölüm gibi başlıklar altında, sade ve anlaşılır bir dil ile inceliyor. Yaşadığımız basit zorbalığın yahut bir sevgi kırıntısının karmaşık ve ileriye dönük etkileri neler olabileceğini ifade ediyor. Bunun yanında insanda bulunan bir çok duygunun tanımını da barındırıyor. Yazar aslında problemlere bir çözüm önerisi sunmuyor kitapta bir insanda ne gibi problemler olabilir neden olabilirin üzerinde durmaya çalışıyor bir nevi teşhis var ama tedaviyi size düşündürüyor gibi geldi bana. İnsan psikolojisi okumak her zaman bir aydınlanma getirir insan hayatına. Tavsiye ederim güzel kitap.
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923bin okunma
Reklam
166 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Psikiyatr Dr. Frankl'nin bu kitabı iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm yazarın otobiyografisinden oluşuyor. 2 dünya savaşının meşhur toplama kamplarında yaşananları birinci ağızdan ilgi çekici bir olay örgüsüyle ve akıcı bir dil ile anlatıyor yazar. İnsanın ne kadar vahşileşebileceğini bir distopya ile değil yaşanmış gerçekler ile dile getiriyor. İnsanların ellerinden herşeylerinin alındığı, fırınlarda, gaz odalarında, zorlu kamp şartlarında her gün binlerce insanın öldüğü zamanlar. Geçmişleri, gelecekleri elinden alınan insanların sahip olduğu tek şey düşünceleri, ruhsal özgürlükleri. Buna tutunanların psikolojilerini ayakta tutabildiği geri kalan her kesin ölümü beklediği zamanlar. Eşleri, işleri, çocukları, evleri ... ne varsa geride bıraktırılmış insanların küçük bir kısmının tutulabildiği umut, insanlıktan çıkmama çabası... Hayata bir anlam bulmuş insanlar bir şekilde koruyabiliyor ruh sağlığını, yaşama isteğini, düşüncelerini. Bu anlamı bulamamış ve ümitsizliğe kapılan insanlar tek tek kendilerinden vazgeçmiş. İkinci bölüm yazarın, zihninde bu dönemde oluşturduğu ve daha sonra üzerine çalışarak geliştirdiği, gelecek ve anlam odaklı yaşam diye tanımlanan Logoterapi isimli terapi yönteminin ilkeleri var. Buradan sonraki kısım nispeten daha terimsel ve akademik. Psikoloji severlerinin severek okuyacağını düşünüyorum. Ben çok beğendim. Çıkarılabilecek o kadar çok ders var ki insan tüm kitabın bir deftere yazmak istiyor. Hasılı #okudumokuyun
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,4bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Camdaki Kız
"Ve son olarak hastalığın sevgisizlikten, şifanın ise her zaman sevgiden, şefkatten geldiğini çok daha iyi biliyorum" diye bitiyor kitap. Aslında tüm kitabın özeti bu cümle. Konusu ebeveynlerin kendi doğruları ile yetiştirdiği çocukların büyüyünce yaşadığı travmalar, aldıkları yanlış kararlar, güvensizlikleri, sevgisizlikleri... İyi yetiştirilmiş çocuk dini, dili, ekonomik durumu, siyasi görüşleri, sosyal statüleri ne olursa olsun; sevgi ile yetiştirilmiş, söz hakkı tanınmış, taşlarla oynasa bile oyunu hissedebilmiş çocuktur. Kötü yetiştirilmiş çocuk aç bırakılmış çocuk değildir karnı tok sırtı pek olsa da; yeterli düzeyde sevilmemiş, reddedilmiş, umursanmamış, saygı duyulmamış, ihmal edilmiş, sürekli suçlanmış çocuktur. Ve çocuklukta gözardı edilen her davranış bir gün mutlaka ortaya çıkar. Dizi ile çok bağlantısı yok; korse gibi, sürekli yapılan iksir - büyü gibi meseleler reyting için yerleştirilmiş. Kitapta ana karakter hayri, filmin aksine sedata çok da yer verilmemiş. Cana ve selen karakteri de yok. Kitabın dili oldukça akıcı ama edebi kaygı ile okunabilecek bir kitap değil, onu psikoloji kitabı gibi kabul etmek lazım. Her kitap gibi insana çok şey katıyor.
Camdaki Kız
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
183 syf.
·
Puan vermedi
Kitap bize hepimizin hem çok iyi bildiği hem de aslında hiç bilmediği bir gerçeği, ölümü anlatıyor. Bence güzel de anlatıyor. İnsanı önce sarsıyor sonra iyi geliyor aslında. Ekonomik sıkıntılar, siyasi problemler, karşılıklı çekişmeler...bir anda silinip gidiyor en kolay olanı yapıp -Allaha havale edip- kendine dönüyor insan. Ben Emre Dorman'ın tespitlerini beğeniyorum. Dili bu içerikteki kitaplara göre çok sade ve akıcı. Yunus emre, Necip Fazıl, Cemil Meriç, Cahit Sıtkı, Montaigne, Epiktetos, Sokrates, Gazzali...vb yerli-yabancı birçok yazar ve düşünürün ölüm ile ilgili görüşleri var kitapta. Bu açıdan da güzel bir derleme olmuş hatta birkaç alıntıyı okuyunca bunu gerçekten bu mu söylemiş dediğim çok oldu. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir kitap yazarın diğer kitapları ile bunu da tavsiye ederim.
İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar
İnsanlar Uyurlar, Ölünce UyanırlarEmre Dorman · İstanbul Yayınevi · 20111,020 okunma
79 syf.
·
Puan vermedi
Öyle yıkma kendini Öyle mahzun, öyle garip Nerede olursan ol İçerde, dışarda, derste, sırada Yürü üstüne üstüne Tükür yüzüne celladın Fırsatçının, fesatçının, hâyının Dayan kitap ile Dayan iş ile Tırnak ile, diş ile Umut ile, sevda ile, düş ile Dayan rüsva etme beni.
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Bilgi Yayınevi · 196839,9bin okunma
Reklam
568 syf.
7/10 puan verdi
Polisiye kitaplara olan ilgim Peyami Safa ile başladı. 11 yaşındayken hafta içi biriktirdiğim para ile haftasonu dersaneye giderken bir Cingöz Recai kitabı alırdım. Kitapçıda hepsi olmazdı sıralamaya göre okuyamazdım ama hepsini okumuştum o dönemde. Ahmet Ümit'in okuru bağlayan en önemli özelliği polisiyesi değil dili bence. Hiç kitap okumayan birinin bile kolayca okuyacağı bir 400 sayfa olmuş. Karakterler sıradan, halk içinden insanlar. Başkomiser Nevzat, yardımcısı Ali ve kriminolog Zeynep bir yılbaşı gecesi Tarlabaşında meydana gelen bir cinayeti çözmeye çalışıyorlar. Polisiye beklentisi yüksek olanları tatmin etmeyecektir bence güzeldi. Benim tahmin ettiğim kişi katil değildi buna karşın tahmin edilebilir biri olmuş. Okuyucu beyin jimnastiği yapıyor tabi ama İstanbul Hatırası isimli kitabı daha iyiydi bence bu konuda. İstanbul'un görünmeyen yüzünü konu olarak ele almış. Kabadayılar, bunların adamları, özellikle kadınların hayatına bu insanların etkileri, halkın bu tip meselelerle ne denli iç içe olduklarını. Okuduğum en politik Ahmet Ümit kitabı olmuş. 6 7 Eylül olayları Rumların ağzından, gezi parkı olaylarını oradakilerin ağzından anlatmış. Betonlaşmaya da değinmiş sanat eksikliğine de. Bir çok toplumsal konu var incelenen. Biraz sosyalizm esintisi yok değil hani. Ahmet Ümit okumaya yeni başlayacaklara İstanbul Hatırası ve Elveda Güzel Vatanım ile başlamalarını tavsiye ederim.
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201735,7bin okunma
188 syf.
9/10 puan verdi
Yine bir Dostoyevski kitabı. Karakterimiz yine bir memur. Çoğu kitabında olduğu gibi yine toplumla bütünleşemeyen, onlara ayak uydurmakta zorlanan bir insan. Bitmeyen bir tedirginlik ve özgüven eksikliğinden mustarip. Kitabın büyük bölümü Golyadkin'in kendisi ile boğuşması ile geçiyor. Çok fazla iç ses var. Kitap bitince hangi olaylar gerçek hangi olaylar kahramanın zihninde oluşturduğu hayal ürünleri karışıyor. Şizofreniye uzanan bir hayat var kitapta. Ben beğendim tavsiye ederim
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,1bin okunma
463 syf.
9/10 puan verdi
Kitap işgal zamanında Osmanlı aydınını ve İstanbul halkını konu ediniyor. Millet yıllarca savaşmaktan bıkmış, artık karşı koyacak ruhi direnç yok. Evet "muhtaç olunan o kudret damarlarındaki asil kanda mevcut" lakin bunu kimse bilmiyordu. Boğazlar İngilizlerin kontrolünü altında. İngilizler Çanakkale, Musul, Batum, Antep, Konya, Maraş,
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201910,2bin okunma
456 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
115 günde okudu
Dünya klasiklerinin en önemli kitaplarından biri olan bu eser tüm dünyada en çok satan kitap unvanına sahip. Benim adıma geç kalınmış bir kitaptı. İyi bir kurgusu var. İyi bir tarih romanı. Konusu Fransız ihtilâli öncesi ve sonrası Londra ve Paris. Olayların neredeyse tamamına yakını Paris'te geçiyor. Fransız ihtilâli öncesi aristokrat sınıfının köylüyü nasıl aç bıraktığı gözler önüne seriliyor öte taraftan devrim sonrası köylünün intikamını -zulmünü- anlatıyor bize. Birkaç insanın inisiyatifine kalmış her türlü toplumsal hareket bir yerden sonra çizgisinden çıkıyor. Bunu günümüzde de görebiliyoruz. İnsanlık tarihi bu tip vahşilikler ile dolu ne yazık ki. Her dönemle adalet isteyenler, güç kendilerine geçince adalet fikrinden uzaklaşıyor. Devrimden önce 18 yıl suçsuz yere bir hücrede akıl sağlığıni kaybedene kadar tutulan Mr. Manette ne kadar acınası haldeyse, devrimden sonra suçsuz yere iki yıl hapisten sonra idam edilmek istenen Charles Darnay da bir o kadar acınası halde karşımıza çıkıyor. Ama ne yazık ki her iki dönemde de kimse acımıyor. Devrimden önce 'casus, vatan haini' diye ölüme götürülen yığınları yuhlayan Fransız halkı, devrimden sonra giyotine götürülenleri ise 'cumhuriyet düşmanı, vatan haini' diye yuhluyor. Dünya hep böyleydi muhtemelen hep de böyle olmaya devam edecek kanısındayım ne yazık ki. Allah sonumuzu hayretsin. Kitabın akıcılığı, üslubu, konusu... herşeyi fazlasıyla tatmin edici. Kesinlikle tavsiye ediyorum. .
İki Şehrin Hikayesi
İki Şehrin HikayesiCharles Dickens · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 202058,8bin okunma
292 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum üçüncü Tarık Tufan eseri. Diğer ikisi daha güzeldi diyebilirim. Bir arkadaşım çok şiddetle tavsiye etti. Aman şöyle iyi aman böyle güzel. Belki de o yüzden beklentimin altında kaldı. Hele sonu sezon finali yapmış dizi gibi kaldı. Ama okunası bir kitap. Her insanın kendinden birşeyler bulabileceği konular var. Başkahramanın annesinin ölümü ile ölüm teması çok güzel işlenmiş. İsimsiz başkahramanımız tasavvuf erbabı bir şeyhin oğlu. Namazını kılıyor, zikirlere katılıyor. Bir kıza aşık olana kadar. Kız değiştiriyor hayata bakışını, hayallerini, beklentilerini... Ben her zaman demişimdir bir insan çok dindar olabilir. Bir cemaat veya tarikata çok iyi uyum sağlamış olabilir bu yarını hakkında bilgi vermez ne yazık ki. İnanç dediğimiz kavram o kadar kaygan bir zemin ki... Hani bir hadis var; “İlerde bir fitne olacak. O fitne içinde kişi mümin olarak sabahlayacak, kâfir olarak akşamlayabilecek. Ancak Allah’ın ilimle kalbini dirilttiği kimseler hariç.” Aaa kâfir dedi demeyin yahu durun. Küfre değil de ufak günahlara gidiyor ve bunları sürdürüyor. Ve bu günahları kasten, öyle istediği için işliyor. Alkol sonra uyuşturucu sonra... Ömrünü alkolün günah olduğu gerçeği üzerine temellendiren insanlar için yarım kadeh büyük boşluklar oluşturur. Hayatından vazgeçiyor bir nevi en son cinayeti düşünecek kadar vazgeçiyor hemde.Güzel kitap ya okuyun bence.
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Profil Yayıncılık · 20156,3bin okunma
Reklam
191 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Posta Kutusundaki Mızıka'yı okumak deniz sıcağı tadında, yayla havası tadında, huzurla üflenen bir enstrüman tadında. Mektup türünü sevenler için bir solukluk nefis bir kitap. Bazı cümleler o kadar naif ki gayri ihtiyari tebessüm ettiriyor. Bu cümleyi yazmalıyım dediğim çok cümle var. Hasılı benim için yazmış Ali Ural. Kitap bir dosta yazılmış mektuplar silsilesinden ibaret. Kitabın başından "unutulan bir mektubun kefaretidir" demiş yazar naif bir ifade ile. 61 mektup var, 61 gün kefaret orucuna telmih yapılmış. Deneme havasında. Hayatın içinden hemen hemen her konuya değinmiş. Bu kitap ile ilgili yazacak çok şey bulurum ben en iyisi siz okuyun sonra konuşalım. Pişman olmayacaksınız.
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202019,9bin okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Beş şehir, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın gezip gördüğü Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul şehirlerinin tarihini, mimarisini, geleneklerini, ekonomisini edebi bir üslupla anlattığı kült bir eserdir. Tanpınar'ın dili -bilen birlir- son derece ağırdır. Eski kelimeler ile arası iyi olan insanlar bile kitaplarının bazı bölümlerinde sıkılabilir. Ama bu eseri diğerlerine nazaran daha akıcı. Hele ki bu şehirlerde yaşamış ya da bir vesile ile gezme fırsatı bulmuş insanlarda daha büyük bir haz uyandırabilir. Ben Erzurum hariç diğer şehirleri görme fırsatı buldum. Bence en güzel Erzurum anlatılmış. Görmeyen insanda ayrı bir merak uyandırıyor. Sonra tabiki İstanbul muazzam anlatılıyor. Tarihi, şehrin yaşlılığını ele veriyor. Sokakları yaşlı damaklar gibi insanın kalbine bağlıyor şehri. Divanyolu, Fatih camii, Emirgan... Süleymaniyenin bahçesinde oturuyor, etrafı izliyor, konuşulanlara kulak kabartıyorsunuz. Şehrin canlılığını hissediyorsunuz. Canlı bir şehir akıyor siz öylece oturuyorsunuz kitabı okurken. Bursa'nın İstanbul'dan geri kalır yanı yok. Yazarda en derin iz bırakan şehir bence Bursa olmuş. Keyifle yazdığına eminim. Yazar uzun bir süre Ankara'da yaşamasına rağmen Ankara çok sönük kalmış bence. Diğer şehirlerdeki tadı onda bulamadım. Hacı Bayramı Velinin bahçesinden Ankara'yı seyrederken yakaladığım tadı bulamadım. Yazarın gözünde konya bozkırın çocuğu. Hangi sokağa girerseniz girin sizi efsunlu bir serap karşılıyor. Mevlana ise mükemmel anlatılıyor. Bolca Selçuklu tarihi var tabiki bu bölümde. Hasılı güzel bir kitap. Güzel bir genel kültür kaynağı. Tavsiye ederim.
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 200411,4bin okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Türk öykücülüğün en ön safında yer alır Sait Faik Abasıyanık. Kesit öyküsü onunkisi. Bir olayı değil günlük yaşamın herhangi bir kesitini ele alıp anlatır. Belli bir sonucu da yoktur. Olayların akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılır. Sait Faik Abasıyanık'ın 1953 yılında yayımlanan; kimilerine göre uzun hikaye, kimilerine göre kısa roman türünde olan ama herkesin hem fikir olduğu şekilde oldukça derin bir eseridir Kayıp Aranıyor. Dili gerçekten çok yalın. Sıradan insanların sıradan hayatlarını güzel tespitlerle anlatmış. Karşılıklı diyaloglar çok güzel. Konusu konsolosun kızı veya gazetecinin karısı olmaktan yorulan Nevin'in iç çatışmaları, kendisi ile yüzleşmesi, saadet arayışı. Nevin kitapta kendisini arıyor. Çok başarılı bir kitap tavsiye ederim.
Kayıp Aranıyor
Kayıp AranıyorSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20195,7bin okunma
196 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hikaye bilinmeyen ülkenin bilinmeyen başkentinden uzakta, insanların huzur ve barış içinde yaşadığı, kendi kendine yettiği ve sanki cennetten kopup gelmiş bir kara parçasında geçiyor. Bu huzur verici ortam, bir darbe ile göreve gelmiş ve devlette uzun zamandır başkanlık yapmış bir diktatörün gelişiyle son buluyor. Ada birden Başkan'ın emeklilik oyuncağı haline geliyor. Zulüm usul usul adanın etrafını sarıyor. Ütopyanın distopyaya dönüştüğü sürükleyici bir olay örgüsü var. Edebiyat yapmak gibi bir gayesi olmayan anlatıcı basit bir dil ile sıralıyor olayları. Bu basitlik bazı bölümlerde sıkıcı bir hava estiriyor ama karakter tahlilleri oldukça orijinal. Bence okunması gereken kitaplardan biri.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,3bin okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
Cahit Sıtkı Tarancı deyince "Yaş otuz beş, yolun yarısı eder" dedikten sonra 46 yaşında ölen şair olarak gelir herkes gibi benimde aklıma. Ama o bunun çok ötesinde bir şair. Bu kitap güzel bir başucu kitabı. Şiirlerin bir çoğu çok güzel tabi ama Memleket İsterim, Abbas, Ben Aşk Adamıyım, Gariplik, Değirmen, Desem ki gibi bazı şiirleri kült olmuş artık. Şiddetle tavsiye edilir.
Otuz Beş Yaş
Otuz Beş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 202011,5bin okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Hikâyeci kişiliği ile edebiyatımızda önemli bir yere sahip olan yazarın bu kitabı bir deneme. 20 yıllık bir dönem içerisinde gazetede yayımlanan köşe yazılarının derlemesi. Haliyle çok fazla tekrar mevcut, aynı konu birkaç başlıkta karşımıza çıkıyor. Genel anlamda güzel, gayet akıcı bir kitap olmuş ama insan hikayede ki Mustafa Kutlu'yu arıyor.
Vatan Yahut İnternet
Vatan Yahut İnternetMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20141,294 okunma