Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu bölüme kısa ve basit bir mühendislik tanımıyla başlamak iyi olurdu belki. Ama ne yazık ki böyle bir tanım yok elimizde. İki küçük sınav yaparak mühendisliğin karmaşık bir konu olduğunu söyleyebilirsiniz. İlkin sözlüğe bakacak olursanız, ilk bakışta akla yatkın görülen ama üzerinde biraz düşününce aslında size hiçbir şey söylemeyen tanımlar
ben ona sıkıntılı güz günlerinde yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim kırmak istememiştim duygu filizlerini büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine incinmesin diye tek acıyı bile ters yüz eden incelikli bir gülümsemeyle yüzümde ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda sıcacık bir
Reklam
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.
Ne tuhaf bir ikilemdi: Yaşadıkça unutmak mümkün değildi, ama unutmak için de yaşamak gerekiyordu. Bildiğin bir sırrı taşımak, bilmediğin sırların peşinden koşmaktan daha zordur. Ağırdır yükü.
"Eğer hatıralarının yükü omuzlanma binmeseydi, burada yaşamaktan nasıl zevk alabilirim, ruhum nasıl esnek olabilir bilmiyorum. Bana böyle mani olacak kadar, özgürlüğümü böyle yok edecek kadar acımasız olup olmadığını kendine bir sor aşkım. ...En mutsuz günlerimin ve gecelerimin , bütün düşüncelerimin, Güzel'e olan aşkımı tedavi etmediğini fark ettim, fakat sen benimle olmadığında ne kadar sefil olduğumu yoğun hale getirdi... Sana olan aşkımın güzellikten başka bir başlangıcı olduğunu düşünemiyorum." Keats
Sevgimin yükü öylesine ağır geliyor ki bana, Kendi aşkımın gücü karşısında eziliyorum sanki... O halde, ne demek istediğimi bakışlarım anlatsın, Konuşan gönlümün sessiz sözcüsü olsun onlar... Aşkımı onlar açığa vursun, derdime çare arasın, Öyle ki, hiç kalsın yanında, durmadan konuşanlar... Ah, sessiz aşk neler yazmış, öğren artık okumayı, Aşkın sırrına ermişler bilir gözleriyle duymayı...
Reklam
Hızlı adımlarla benden önce vapura biniyor orta boylu biri. Alper Sapan’ın boyu uzun muydu acaba? Yan tarafımdaki genç adam dikkatle denizi izliyor. Okan Pirinç en son ne zaman vapura binmişti? Bir kadının elinde çay bardağı var. Ferdane Kılıç kahve içmeyi sever miydi? Füniküler beklerken gözlüklü biri bana doğru yürüyor. Veysel Özdemir’in
OKUNDUĞUNDA İZ BIRAKAN HARİKA BİR AŞK HİKAYESİ DAHA.... Mutluluğun Anahtarı Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyleyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve yine Gözlerinde o korkuyu gördüm. Bir an da kasıldım ağzımı açamıyordum ama düşüncelerimi
Sayfa 198Kitabı okudu
Etkili insanların 7 alışkanlığı kitabını okumaya devam ediyorum. Kesinlikle bir baş ucu kaynak kitabı değil... Ancak mükemmel bir yol gösterici. Kitabı, akademik eğitime başladığım yıllardan bugüne kadar değişik yer ve zamanlarda kullanan birçok eğitimciye şahit oldum. Bu kitabı her memur, her idareci veya yönetici veya lider okumalı... Mesela 257'nci sayfa... Eğitim sisteminin yöntemlerle değil sonuçlarla ilgilenmesi gerektiğine dair bir bölüm içeriyor. İşte dedim bizim temel sorunumuz bu... Biz eğitimde çocuğa neyi verelimle o kadar çok uğraşıyoruz ki niçin verelime sıra gelmiyor. Yani sonuç odaklı değil yöntem odaklı çalışıyoruz. Lisede okuyan oğlum haftada 17 değişik ders aliyor (!) Niçin?... Yöntem böyle!... Ne maksatla veriliyor? Belli değil... Sordugunuz zaman müdür ve öğretmenlerin hepsi şikayetçi. Ancak müfredata uymak zorundayız deyip veriyorlar. Eğitim ve Öğretimde süreklilik kalıcı öğrenmeyi sağlar. Kelebek gibi oradan oraya uçarak ancak yüzeysel öğrenme sağlayabilirsiniz. Milli Eğitim Bakanlığı çocukların üzerinden bu ağır yükü kaldırabilirse geleceğimiz adına müthiş bir yatırım yapılmış olacak diye düşünüyorum....
Asla umut yok. Ben hiçbir şeye layık değilim. Anlatacak kimsem yok, zaten ne halde olduğumu anlatmanın yolu da yok. Mümkün olsa bile uygun sözcükleri bulamazdım. Bu taşınmaz yükü hafifletmeye sözcükler yetmez. Söğüt ağacıma döküyorum içimi: Yılları elinden alınmış, itirbarı, dili, huzuru çalınmış biriyim. En kötüsü, en acımasız yanı da senin tarafından çalınmış olması.
Reklam
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Bana bir seferinde sokak adın olarak neden Day'i seçtiğini anlatmıştın. Her yeni sabahla birlikte her şey tekrar mümkündür, değil mi?" "Bazen güneş daha erken batar. Günler sonsuza kadar sürmez, bilirsin. Ama elimden gelen en iyi şekilde mücadele edeceğim. Sana bunun sözünü verebilirim." Dünden beri bekledim. Uyudum uyandım,
Şampiyon
ŞampiyonMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20152,442 okunma
424 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Eğer bir kız seni uzun, çok uzun bir süre severse gerçek olursun. Ama sadece oyuncak olarak görmez ve gerçekten severse," diye devam etti. "Canın yanar mı peki?" diye sormuş bu kez oğlan. "Bazen. Ama Gerçek olmuşsan, acı çekmekten de korkmazsın." Çok önerilen bir kitaptı "Eksik Parça"... Sürekli karşıma
Eksik Parça
Eksik ParçaMichelle Hodkin · Pegasus Yayınları · 20161,445 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
'Her parça herkese uymaz ' der kitabın başı ne de olsa , birbirinden farklı hikayelerin buluştuğu bir kitap. Hikayenin bir yerinde psikoloğa derdinizi anlatıyorsunuz, bir başka yerinde ise çok sevdiği birisinden ayrılan bir çocuk oluyorsunuz. Bir diğer yerinde terkedilen bir erkek oluveriyorsunuz. İşte kitap dediğiniz böyle bir şey zaten oradayken oradasınız.
Ten Yükü
Ten YüküAttila Şenkon · Can Yayınları · 200047 okunma
Eğer omuzlarımızdaki yükü paylaşmayacaksak, arkadaşlığın ne önemi var ki?
Sayfa 276Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.