Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

evrim yıldırım

evrim yıldırım
@zepirtuk
bir kadın,bir flüt,bir kitap.az her şeyden daha çoktur.bir isyandır Dersim.
5 okur puanı
Ekim 2016 tarihinde katıldı
zerre zerre ölüyoruz bir ömür boyu,son zerreye ölüm diyoruz.Her zerreyi "Happy Birthday" le kutluyoruz,son zerrede ağlıyoruz.
Reklam
Ah sayın bayım,ah,her insanın,başkalarının kendisine acıyabilecekleri bir yanı olmalı!
Düşüncelerinizle barışık olmadığınız zaman konuşursunuz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Burada Berlin'in orta yerinde hayvanları sevmediğimi söylemem ayıp belki de.Belki de böyle düşünceleri olanlara karşı Alman ceza yasasında bir yasa vardır.Türk Ceza Yasasına göre vatan sevgisini dile getirme dışındaki her türlü düşünce yasaklanmıştır,nasıl olduysa hayvanları kötülemek yüzünden insanlar cezalandırılmazlar.Bugüne kadar bir tek hayvana karşı gelişti duygularım:Değişim'deki Gregor Samsa'ya karşı.
Hayat,canlı ve keskin renklerle şipşak bir geçmişin kurulduğu kocaman bir albüm.
Reklam
İki saat sonra kalabalığın içinde,sinemadan bir dar sokağa çıkan sanki başka birisiydi.Düşünüyordu:"Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği,kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor.Sinemadan çıkmış insan.Gördüğü film ona bir şeyler yapmış.Salt çıkarını düşünen kişi değil.İnsanlarla barışık.Onun büyük işler yapacağı umulur.Ama 5-10 dakikada ölüyor.Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu;asık yüzleri,kayıtsızlıkları,sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar,eritiyorlar."Saatine baktı:Dört buçuğa beş vardı."Eve gidip okusam."Durağa yürüdü."Bunları kurtarmanın yolunu biliyorum.Kocaman sinemalar yapmalı.Bir gün dünyada yaşayanların tümünü sokmalı buraya.İyi bir film görsünler,sokağa hep birden çıksınlar..."Kafasından geçene güldü.Duraktakiler dönüp baktılar.Kadının biri kaşlarını çattı.Sokakta kendi kendine gülünemeyeceğini bilmeyen yoktu."Ne adamlar be.Güldüysem güldüm,size ne?"Duramadı orda,yürüdü.Eve gitmeyecek.İçindeki 'sinemadan çıkmış kişi'yi öldürdüler.Sağ kalan sıkıntılı,kızgın.
Tüm bunların,etine yapılan bu saldırıların,bu küfürlerle aşağılamaların,bu işkencenin nedeni seni gördükleri düzeye indirmek.Bir açıdan okul demek yanlış değil,olmanı istedikleri gibi olmanı istiyorlar,seni biçimlemek istiyorlar.Sen,biz sana ne yapıyorsak osun,diyorlar,kendi başına hiçbir şeysin,bir hiçsin.
"Kamil,bu kadar mıydı senin derdin?" "Niye,noldu ki?" "Dün gece seni aradım cepten." "Ee?" "Telefonu annen açtı,'Kamil uyuyor'dedi." "Ee ne var bunda?" "Annesinden önce uyuyanların derdine inanmıyorum ben."
·
Puan vermedi
Okumayanlar için koca bir kayıp..evirip çevirip okunası bir kitap.Sait Faik'in kahramanları;sıradan,vurdumduymaz,meteliksiz,öteki..bu insan kahramanlar doğadaki her canlıyla dost!Hatta cansız varlıklarla da...Öyle bir dostluk ki okurken bir canlıyı diğer canlıdan ayıramıyorsunuz.Köpek,dülger balığı,yılan kayık,rüzgar...kısacası doğada ne var ne yok ardınız sıra geliyor.Fakat tüm bu samimi dostluğa rağmen yalnızlığınız koruma altında.İnsanı içine çeken samimi bir dil,doğayla biz olma ihtimali!Kitabın dilini özgün kılan en belirgin özellik duyular arası aktarım.Kitabı okurken gözünüzle tadıyor,kulağınızla kokluyor,yüreğinizle dokunuyorsunuz.Bu anlatımdaki özgünlük ve ele aldığı yaşamlar açısından yeraltı edebiyatına göz kırpıyor.Kitap bittiğinde dudağınızın kenarına muzip bir gülümseme yerleşiyor.Her şeyi seviyorsunuz.Buram buram ''sevgi'' kokar mı kitap?
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,6bin okunma
Rüyamda hiçbir şeyi görürdüm.Hiçbir şeyi.Hiçbir şey kadar güzel şey var mı?Varsa ver bir lokma.Şu saatte.Hiçbir şey ölüm gibi güzeldir.
Reklam
Tümünüz,sen yatağında uzanmış,uzak iklimlerin ve gelecek günlerin şiirlerini düzen ozanım;sen varlıkla yokluğun arasında mekik dokuyan diyalektiksiz konuşamayan filozofum;sen beni doğurduğuna pişman olmadığını söyleyen anam;sen,Kendinden kaçma,kendinden kaçamazsın,bunu gördün işte,diyen kör sevgilim...izin verin de çıldırayım.sizin dünyanız aklı başında insanların dünyası ise bırakın ben çıldırayım.Biraz da dağ başlarında çıldırayım.
·
Puan vermedi
insanın iç dünyasının somut bir şeytanda vuku bulması ya da şeytanın insanın iç dünyasını ele geçirmesi.kitaptaki kahramanlar her gün yüz yüze geldiğimiz kendine bile yabancılaşan insanlar-kendimiz de dahil-toplumun ahlakla süslenmiş cici(!) baskılarına uğrayan bireyler,aşkı sunileşen topluma rağmen en doğal haliyle yaşamaya çalışan insanlar,modernleşiyorum zannederek doğadan uzaklaşan insanoğlu..yazar kendine bile yabancılaşan toplumu eleştirerek bize de birçok soru işareti bırakıyor.bununla kalmayıp dönemin aydın(!) geçinen yazar ve şairlerini de çırılçıplak bir dille eleştiriyor.kitapta eğreti duran tek şey anlatımın akıcılığını çok etkilememesine rağmen gereksiz bulduğum eski Türkçe kelimeler.kitap sizi içinizdeki şeytanla konuşturup cesaretlendirdiği gibi egonuzu da alaşağı ediyor.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,1bin okunma
10/10 puan verdi
birbirinin dilini bilmeyen bireyler.dil derken;kanun ile kabul edilmiş dil değil sadece.görmüşlüğün,duymuşluğun yani yaşamın dili..birbirine yabancı iki dilin,iki coğrafyanın,iki yaşamın acı bir tebessümle harmanlanması.en dikkat çekici olan şiirsel dilin nesirle sırıtmadan bir araya gelmesi.çok da tatlı olmuş.düşsel anlatımla gerçeğin kucaklaşması ancak bu kadar kusursuz işlenebilirdi.
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Sel Yayınları · 201710,1bin okunma
İki kere iki dört...bence,küstahlıktan başka bir şey değildir.İki kere iki dört;yolumuza dikilir,elleri belinde,küstahça bakar yüzümüze,sağa sola tükürür.İki kere ikinin dört ettiği konusunda sizinle hemfikirim,harikulade bir şeydir bu.Ama övecek olduktan sonra ,iki kere ikinin beş ettiği de kimi zaman son derece sevimlidir.