Dünya, zıtlıklar üzerine kurulmuştur.Her şey zıttı ile vardır.Zıtlıklardan doğan enerji düşüncemizi şekillendirir.Bu da bize, düşüncüler arasında tutarsızlığın ve birtakım boşlukların olabileceğini gösterir.
Simeranya'da yalan tamamıyla lüzumsuz bir hale gelmiştir, anlaşılmıştır ki bu tabiatın ve hayatın içindeki zırlıkları barıştıramayan insanın bir görünüş ahengi yaratmak için kutuplardan birini örtmek ihtiyacıdır. Bu zıtlıklar ortadan kalkar veya uzaklaştırılırsa yalana lüzum kalmaz. Yani prensibinde kutuplaşma bulunan olmak dramına karşı aciz insanın elindeki geçici silah, yalandır.
Mantıktaki zıtlık prensibi (principe de contradiction)' mâlum. "Bir şey aynı zamanda hem var, hem de yok olamaz." Doğru-yanlış, aydınlık-karanlık, haz-keder ilh... Arasındaki sayısız zıtlıklar da mâlum. Bu zıtların, mevcut olmak için, birbirine muhtaç oldukları da anlaşılmıştır. Ruhi hayatta, bilhassa düşünce hayatında, bu zıtların diyalektik bir hareketle kaynaşarak bir terkibe (senteze) kavuştukları da Eflatun'dan Hegel'e kadar gelen bir tarih içinde gittikçe daha fazla aydınlanmış bir fikirdir...
*****
Alemlerin Rabbi bu hamura, kendisinde ne varsa; gazapla rahmeti, celâlle cemâli, korkuyla ümidi ve ikisinin arasında duran yüzlerce binlerceyi, tek tek değil bir arada kattı. Zıtlıklar mihenk taşı, zıtlıkları bir araya topladı .
*****
Zıtlıklar sayesinde denge bu kadar mükemmel işliyor. Daha önce hiç acı çekmemiş insan, mutluluğun ne demek olduğunu bilemez. Daha önce hiç gülmemiş birine de ağlamak yabancı gelmez.
Bu dünya zıtlıklar alemiydi bir bakıma. Ekşi ile tatlının birbirinin içine saklanabilmesi gibi, her akıllı insanın içinde bir delilik kalıntısı vardı ve her deliliğin derinliklerinde de bir aklıselim tohumu ışıldıyordu.