Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Canavarlarla savaşan kişi, kendi de canavar olmamaya bakmalıdır zira uzun süre uçuruma bakarsan uçurumda sana bakar.” "wer mit ungeheuern kämpft, mag zusehn, dass er nicht dabei zum ungeheuer wird. und wenn du lange in einen abgrund blickst, blickt der abgrund auch in dich hinein."
bazılarına biraz 'objektif' ol dersin, hayatına 'zum' yapar!
Reklam
„Zarathustra antwortete: "Ich liebe die Menschen." Warum, sagte der Heilige, gieng ich doch in den Wald und die Einöde? War es nicht, weil ich die Menschen allzu sehr liebte? Jetzt liebe ich Gott: die Menschen liebe ich nicht. Der Mensch ist mir eine zu unvollkommene Sache. Liebe zum Menschen würde mich umbringen. Zarathustra antwortete: "Was sprach ich von Liebe! Ich bringe den Menschen ein Geschenk.“
Sayfa 6
Ellie. Ich möchte die guten Dinge erfahren. Ich denke gerne, dass man einen Grund findet, jeden Tag zu lächeln, wenn man nur intensiv genug sucht. Kannst du das für mich tun? Für uns? Kannst du jeden Tag einen Grund zum Lächeln finden?
Morgen könnte ein neuer Tag für Sie sein. Wenn Sie Ihre Augen öffnen, können Kampfflugzeuge und Bomben auf Sie niederprasseln. Möglicherweise sehen Sie die meisten Ihrer Verwandten nicht. Sie können Ihre Lieben zum Militärdienst schicken. Sie werden junge Menschen mit abgetrennten Händen und ohne Köpfe sehen.
Ein Sprichwort sagt: Wen man nicht besiegen kann, den soll man sich zum Freund machen...
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Schopenhauer da şöyle der: "Evreni oluşturan en derindeki özün 'irade' olduğunu ve evrendeki bütün olguların - doğanın belirsiz güçlerinin bilinçsizce işleyişinden tutun da insanoğlunun tamamen bilinçli eylemlerine kadar - bu iradenin sadece somut karşılığı olduğunu kabul ettiğimizde, şu sonuca varmamız kaçınılmazdır. O iradenin kendi isteğiyle var oluşu terk etmesi ve kendi kendisini ortadan kaldırrnasıyla birlikte bütün o olgular, evrenin içinde var olduğu o nesnelliğin bütün aşamalarında amaçsızca ve dur durak demeden gerçekleştirilen o aralıksız çaba ve uğraş da ortadan kalkar; arkadan gelen yaşam biçimlerinin çeşitliliği, bu biçimlerle birlikte iradenin bütün göstergeleri, en evrensel biçimleri, uzay ve zaman ve nihayetinde de iradenin en temel biçimleri olan özne ve nesne de ortadan kalkacaktır. İrade olmaksızın hiçbir kavram ve evren var olamaz. Gözlerimizin önünde kesinlikle hiçbir şey kalmaz. Ancak bu yok oluşa doğru gidişe, doğamıza karşı koyan gene sadece o aynı yaşama isteğidir. Wille zum Leben. Bu, bizi ve evreni var eden şeydir. Yok oluştan bu denli korkmamız, ya da bir başka deyişle yaşamak için bu kadar büyük bir istek duymamız şu anlama gelir: Bizler bu yaşama arzumuz dışında hiçbir şeyiz ve ondan başka bir şey de tanımayız. Böyle olunca iradenin tamamen yok oluşundan geriye kalan, bizler bu iradeyle dopdolu olduğumuz için, tabii ki hiçbir şeydir. Ama öte yandan, içindeki bu irade dönüşerek kendi kendisinden vazgeçenler için de bu bizim öylesine gerçek olan evrenimiz sahip olduğu bütün o güneşleri ve samanyoluna rağmen hiçbir şeydir."
Tengri yarlıķaduķın üçün [ö]züm ķutum bar üçün ķaġan olurtum. Ķaġan olurup yoķ çıġañ budunuġ ķop ķubratdım. Çıġañ budunuġ bay ķıldım. Az budunuġ öküş kıldım. Azu bu sabımda igid bar ġu? Türk begler budun bunı eşiding. Türk [budun ti]rip il tutsıķıngın bunda urtum. Yangılıp ölsikingin yime bunda urtum. Neng neng sabım erser benggü taşķa urtum. Angar körü biling. Türk amtı budun begler bödke körügme begler gü yangıltaçı siz? --------------------------- Tanrı buyurduğu için, kendim devletli olduğum üçün, kağan oturdum. Kağan oturup aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa, bu sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burda vurdum. Yanılıp öleceğini yine burda vurdum. Her ne sözüm varsa ebedî taşa vurdum. Ona bakarak bilin. Şimdiki Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mı yanılacaksınız?
Sayfa 38 - KÜL TİGİN ÂBİDESİ METİN Güney Yüzü - KÜL TİGİN ÂBİDESİ TERCÜME Güney Yüzü (sayfa 38 -39)Kitabı okudu
Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine
Türkçe de en uzun kelime ve ALMANCASI Als waeren Sie einer von denen, denen wir vielleicht nicht zum Scheitern verhelfen können.
“Ich glaube, ich kam noch am besten davon, weil ich mich zum Lügner ausbildete. Ich schuf eine äußere Person, die mit meinem wirklichen Ich sehr wenig zu tun hatte. Da ich Maske und Ich nicht auseinanderhalten konnte, hatten diese Schäden noch Konsequenzen, als ich längst erwachsen war, und sie beeinträchtigten auch meine Kreativität. Manchmal mußte ich mich damit trösten, daß der, der in der Lüge gelebt hat, die Wahrheit liebt.”
Reklam
„Ich saß mehrere Stunden dort. Die Glocken der Hedvig Eleonora-Kirche läuteten zum Gottesdienst, das Licht wan derte, von irgendwoher war Klaviermusik zu hören. Ich glaube nicht, daß ich Trauer empfand, ich glaube auch nicht, daß ich etwas dachte, ich glaube nicht einmal, daß ich mich selbst beobachtete oder inszenierte - diese Berufskrankheit, die mir so gnadenlos durchs Leben gefolgt ist und mir meine tiefsten Erlebnisse so oft gestohlen oder von mir abgespalten hat.“
Dillerden düşmez oldu hak, hukuk, adalet.. Ha gayret.. Peri padişahının kızını bulabilirsin.. Züm-rüt-ü Anka kuşunu yakalayabilirsin, Ab-ı hayat kaynağına ulaşır ölümsüzlük ülkesine ulaşırsın.. Bunlar mümkündür.. Adalet dedikleri mefhuma asla.. Çünkü onu öldürdüler, yeryüzünden kaldırdılar.. Menfaatından başka ilah tanımayan bir nesil yetiştirdiler..
An die nächsten Schritte sollte man nicht zu viele Gedanken verschwenden....
es ist so: Manchmal hat man eine sehr lange Straße vor sich. Man denkt, die ist so schrecklich lang; das kann man niemals schaffen .... Und dann fängt man an, sich zu eilen. Und man eilt sich immer mehr. Jedesmal, wenn man aufblickt, sieht man, daß es gar nicht weniger wird, was noch vor einem liegt. Und man strengt sich immer mehr an, man kriegt es mit der Angst, und zum Schluß ist man ganz außer Puste und kann nicht mehr. Und die Straße liegt immer noch vor einem. So darf man es nicht machen..... Er dachte einige Zeit nach. Dann sprach er weiter: Man darf nie an die ganze Straße auf einmal denken, verstehst du? Man muß nur an den nächsten Schritt denken, an den nächsten Atemzug, an den nächsten Besenstrich. Und immer wieder nur an den nächsten.... Wieder hielt er inne und überlegte, ehe er hinzufügte: Dann macht es Freude; das ist wichtig, dann macht man seine Sache gut. Und so soll es sein..... abermals nach einer langen Pause fuhr er fort: „Auf einmal merkt man, daß man Schritt für Schritt die ganze Straße gemacht hat. Man hat gar nicht gemerkt wie, und man ist nicht außer Puste..... Er nickte vor sich hin und sagte abschließend: Das ist wichtig.....
Onsuz keçən günlərim, Ömrümə yamaq oldu.
-Cavanşir Quliyevin yazdığı, son zamanlar sənin züm-zümə etdiyin mahnını oxuyacağam. Qulaq as: Onsuz keçən günlərim, Ömrümə yamaq oldu. Kədər mənim üzümə, Yenidənmi ağ oldu? Ələnsə də ələyim, Yox dünyadan gileyim.
RəqabətKitabı okudu
Lars von Trier - Melancholia (spoiler içerir)
Aynı'nın cehenneminde, Atopik Başka'nın gelişi kıyameti haber veren bir hal alabilir. Bir başka deyişle: Bugün Aynı'nın cehenneminden kurtularak Başka'ya yönelmemizi sağlayacak tek şey kıyamettir. Lars von Trier'in Melancholia filmi de kıyamet benzeri bir olayın, bir felaketin bildirilmesiyle başlar. Felaketin lafzi anlamı
553 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.