Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1500'lerde İngiltere'de insanların çoğu Haziran'da evleniyordu senelik banyolarını da Mayıs'da yapıyorlar, Haziran'da çok kötü kokmuyorlardı.. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu.. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir
Vatan sana minnettardır Ata'm ..
Ankara'da 19 Mayıs tören lerini izledikten sonra özel treniyle Mersin'e hareket etti . Mersin ve Adana'ya topladığı askeri birliklerin resmi geçidini başından sonuna kadar dakikalarca ayakta izledi. Bu hareketiyle belki Hatay'ı kurtaracak, ama hayatını kaybedecekti.
Sayfa 347 - İnkılap Yayınevi 2. Baskı 2018Kitabı okudu
Reklam
Güngörmez
"Hiç sevmem kışları" derdi. Neymiş üşürmüş de kalın giymek zorunda kalırmış. "Hahh" dedim içimden. "Yazın da, kışın da mahallenin en pejmürdesi sensin..." Bunları o zamanlarda çok yakın olup da sevemediğim, şimdilerdeyse rahmetli olan canım arkadaşıma söylerken yıl 1995 aralığın 17'siydi. Şimdiyse 2006 yazının
alıntıda anlatılan konu ile ilgili türk tarih kurumunun yaptığı kısa film ile alakalı bir iki şey söylemek için bu gönderiyi alıntılıyorum.. (ilgili video; youtu.be/7K6LL04iPd0?si=... ) 1. videoda yer alan Mustafa Kemal'in üniforma yakalıkları o dönem Mustafa Kemal'in kullandığı yakalıklar değildir.. zira o
Poyraz Ayrıç

Poyraz Ayrıç

@PoyrazA
·
16 Nisan 16:09
Mustafa Kemal'in 15 Mayıs 1919 günü Sultan Vahdeddin ile yaptığı görüşmede, Vahdeddin'in Mustafa Kemal'e söylediği şu sözler bugüne kadar süren bir tartışmaya neden olmuştur: "Paşa, Paşa, devleti kurtarabilirsin!" Vahdeddin'in bu sözlerini duyan Mustafa Kemal de ciddi şekilde şaşırmış ve hayrete düşmüştür. Hatta ilk
Sayfa 219 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
19 mayıs 1960 gazi eğitim enstitüsü öğrencilerinin yürüyüşü. (27 mayıs’a günler kala..)
Nisan 2002 Vakit Gazetesi
Haribo'nun Oyunu Alman Haribo (Altın Ayıcık) Firması, domuz jelinden ürettiği şekeri Müslümanlara yedirmek için Türkiye'yi tampon bölgesi seçti. 19 Şubat'la başlayan ekonomik kriz sebebiyle zor duruma düşen Müslüman aileye ait PAMİR Gıda'yı sessiz sedasız satın alan Haribo, "Müslüman ülke Türkiye'de üretim yapıyorum" diyerek genç nüfuslu İslâm ülkelerine domuz jeli ile üretilen şeker satıyor. Almanya'da faaliyet gösteren Haribo isimli bir firma domuz jeli kullanarak ürettiği şekeri Müslümanlara rahatlıkla satmak için Türkiye'nin ismini kullanıyor. Müte- deyyin bir aileye ait PAMİR Gıda'nın %98.6'sını geçtiğimiz Mayıs ayında sessiz sedasız bir şekilde alan Haribo Firması, Türkiye'de ürettiği şekerleri Almanya başta olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlara satmaya başladı.
Reklam
Mustafa Kemal, 25 Nisan günü elde edilen başarıda en büyük payı 27. Alay ile 57. Alay'a vermektedir. Özellikle 77. Alay ile 72. Alay'ı pek fazla öne çıkarmamaktadır. Bunun nedenleri ne olabilir? 25 Nisan günü, 72. ve 77. Alaylar Mustafa Kemal'in onlardan beklediği başarıyı gösterememiştir. Bu iki alay İstanbul'daki 6.
Sayfa 48 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Vahdettin ATATÜRK' ü Samsun'a halk hareketini bastırmak için gönderdi yani ülkeyi kurtarmak için değil, kurtarsın diye gönderseydi, geri çağırmazdı ve idam fetvası yayınlatmazdı, bu kadar ucuz savunmaları bu millet yemez! ATATÜRK'ü Samsun'a gönderenler, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan ATATÜRK'ü bir ay dolmadan 8 Haziran 1919' da geri çağırdıla, iki ay dolmadan, 8 Temmuz 1919'da görevden aldılar. Bir yıl dolmadan 11 Nisan 1920'de ATATÜRK ve arkadaşlarının " katli vaciptir" fetvalarını yayımladılar. Bir yıl dolmadan 18 Nisan 1920'de Kuva-yi millliye'ye karşı Kuva-yi Inzibatiye' yi kurdular. Bir yıl dolmadan 11 Mayıs 1920' de ATATÜRK ve silah arkadaşlarını idama mahkum ettiler. Padişah Vahdettin, ATATÜRK'ün idam fermanını onayladığında ATATÜRK'ün Samsuna çıkmasının üstünden sadece 1 yıl 5 gün geçmişti.
280 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
1918-1919
1918 ile 19 Mayıs 1919 günü Mustafa Kemal`in Samsun`a gidişine kadar olan bölümü adete bir dizi izler gibi okuduğum çok güzel bir Türk Tarihi kitabı. Sadece Mustafa Kemal`den değil dönemin vaziyetini, tüm önemli olaylarını ve insanlarını anlatan çok güzel bir kitap. Meşrutiyet döneminden, yapılan hatalardan, İttihat ve Terakki cemiyetinden ve Enver Paşa gibi önemli isimlerinden, Saray`dan, Damat Ferit Paşa`dan, Yunan işgalinin fiilen başlamasından, dönemin gazetelerinin manşetlerine kadar neredeyse her konuya değinen sadece 280 sayfalık bir kitap. Bu dönemde Mustafa Kemal`in yaptığı işlere ve gelişen olaylara nasıl tepki verdiğine gelince; adımını çok dikkatli atan, asıl fikrini sadece en yakın dostlarına açan, karşıt görüşlü yüksek mertebe kişilerden yararlanmasını bilen çok zekice hareketlerde bulunan bir yapıya sahip. Birçok defa kitaptan alıntılar da yapmış olmakla beraber okurken müthiş keyif aldığım bir kitap oldu.
Con Sinov
Con Sinov
Yarının Adamı
Yarının Adamı
Yarının Adamı
Yarının AdamıCon Sinov · Masa Kitap · 2023312 okunma
Bülent Ecevit,12 Aralık 1966 günü Erzurum'da, Doğu sinemasında konuşurken gençlerin" Bursa nutkunun Atatürk'e ait olup olmadığı sorusuna, Atatürk Türk devleti yıkılmak üzere olduğu vakit, bu devletin ordusu var, jandarması var, benim neme gerek deyip İstanbul'da bir köşeye çekilmemiştir.19 Mayıs 1919 günü Anadolu'ya çıkıp Türk Kurtuluş savaşı'nı başlatmıştır. Bunu yapan insan, Bursa nutkunu da söyleyebilecek insandır..." yanıtını verdi.
Sayfa 128
Reklam
Uzunca bir vapur düdüğü. "19 Mayıs 1919 günü Samsun'da Anadolu toprağına ayak bastılar."
Sayfa 38 - Bilgi Yayınevi, Ankara, 13. Basım: Kasım 2017Kitabı okudu
Deniz Gezmiş
Deniz Gezmiş 1965'ten sonra, Türkiye'de gelişen gençlik hareketinin en önemli önderlerinden ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nun kurucu ve yöneticilerinden Deniz Gezmiş, 27 Şubat 1947'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğdu. Öğretmen bir ailenin çocuğu olması sebebiyle ilk ve ortaöğrenimini Sivas'da, liseyi
Şurası bir gerçektir ki Türk hukuk mevzuatı Avrupa Birliği ile, sadece Birliğin yeni adayları olan eski sosyalist Doğu Avrupa halk cumhuriyetlerinin durumu açısından değil, hatta bir ölçüde kıdemli üye Yunanistan’dan daha fazla uyum içindedir. Türkiye İmparatorluğu aslında 19. asırdan beri hukuk sistemini Romanize ederek Batı Avrupa ile hukukî bütünleşmeye gitmiş ve 1926’da Medenî Kanun’un kabulü ile bu süreç tamamlanmıştır. Daha Tanzimat’la, Ticaret Kanunu (1850 yılı Fransız kaynaklı) Ticaret-i Bahriye Kanunu (1863 yılı); Ceza Kanunu (Mayıs 1840 tarihli kanun 1858’de Fransızların 1810 tarihli metnine göre yeniden düzenlendi); ceza usulü ve idarî sahada Avrupa benzeri kararname ve nizamnamelerle bir hayli yol alınmıştır ve hatta 1293 tarihli Kanun-ı Esasî de (1876) bu sürecin bir sonucudur.
Mayıs ayı bu yıl da, her yıl olduğu gibi yoğun Yunan-lılık faaliyetlerine sahne oldu... 17 Mayıs günü, yani 19 Mayıs'tan tesadüfen iki gün önce ABD Dışişleri Bakanı Alb-right Kuzey Amerika Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Dimitri-os onuruna verdiği yemekte şöyle demiş:
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.