Modern hayatın yarattığı bir boşluk, yalnızlık, terkedilmişlik hissi..
Bir intihar olayı, bir mektup, uyku hapları..
İşte bunları vaadediyordu gelecek...
Marcel Proust okumaya çok çekiniyorum...
Kayıp Zamanın İzinde serisi beni çok zorlayacakmış gibi geliyor, bir türlü başlayamıyorum...
Marcel Proust okursam hiçbir şey anlamayacağımı düşünüyorum...
gibi cümlelere nokta koymanın vakti geldi artık!
Eğer bu tür sorular aklınızı kurcalıyor ve bir türlü Proust okumaya başlayamıyorsanız bu yazı tam size
Asım'ın Neslinden Beklenen Gençlik
Cumhuriyet döneminin büyük Türk mütefekkirlerinden olan Nurettin Topçu'nun Türkiye'nin Maarif Davası eseri, daha sonra öğrencileri tarafından derlenen 1939-1973 yılları arasındaki maarif konusuyla alakalı yazılarından ve konferanslarından oluşmaktadır. Maarif kelimesi anlam olarak eğitim ve
Aziz Nesin'in ölüm cezasına karşı bir başkaldırı niteliğinde olan Surname isimli bu eseri, ülkemizde halen ölüm cezasının uygulandığı 1973-1975 yıllarında arasında yazılmış. Bu kitap öyle bir kitaptır ki, hem geçmiş tarihimiz açısından hem de günümüz açısından birçok konuda bize yol gösterici niteliktedir, evrenseldir.
Ölüm cezalarına karşı
(Ön not: Bu kitabın da içerisinde yer aldığı eylül ayına ait okumalarımı yorumladığım videomu izlemek isterseniz şu linke tıklayabilirsiniz: youtube.com/watch?v=G4D9Cme...)
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 61. kitap Harry Harrison'ın "Make Room! Make Room!" adıyla yazdığı, Türkçe'ye ise "Yer Açın! Yer
Feride Çiçekoğlu, 1968-1973 döneminde ODTÜ mimarlık bölümünde okurken hiçbir sağ sol öğrenci olayına karışmamışken, Fulbright burslusu olarak gittiği Pennsylvania Üniversitesi’nde doktora tezini yazarken ilgi duyduğu sorular yüzünden 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından dört yılını cezaevlerinde geçirdiği sırada yazmayı sevdiğini keşfetmiş.
Bu inceleme eser miktarda küfür içerecek.
Kendimi alnımdan öpebilseydim eğer, bu kitabı listeme kattığım için öperdim. Benim ana listem Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap listesini taramam ve seçtiklerimdir. Bunun dışında liste demenin artık ayıp kaçacağı bir ajanda listem var. Araştırma konusunda anneme çektiğim için gözüm dönerek, hangi
“hep kurşunlamışlar yalnızlığı çoklar sokağında
herkesler var olmuş
bir sen ben ölmüşüm
ölmüşlük ne ki yaşanmamış mutluluklarda
ölmüştük ne ki tutkusuz yaşamlarda”
5 Mayıs 1973 yılında Ankara/Kızılay’da henüz 25’inde gencecik bir fidan düşer yere, kimsesizdir, bir başına. Çoklar sokağında bir yalnızdır, ölümünü bekler öylece. Yeğeni şöyle der
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
1892’de İngiltere’nin sömürgesi altında olan Afrika’da doğan J.R.R. Tolkien henüz yüksekokula geçmeden dil üzerine kendini çok geliştirmiş. Eski Gal ve Fin dilleri üzerine eğitim görürken, zamanla kendi Elf dilini geliştirir. Düşünebiliyor musunuz kendi dilini yaratmış. 1.Dünya savaşının başlamasının ertesi yılı Tolkien, Oxford Üniversitesinin
ÖNSÖZ
Sevgili erkek okurlar, yazdıklarımı lütfen yanlış anlamayın. Ben okuduğum kitapları sizlere tanıtarak, kadınların yaşadığı şiddeti anlamanızı istiyorum sadece. Her erkek böyledir demiyorum, ama böyle erkeklerin de var olduğunu hepimiz biliyoruz. Ben, bu erkekleri size anlatmaya çalışıyorum sadece. Daha önceki incelemelerimde yazdıklarımla
Merhaba, biraz gezelim görelim tadında incelemeler seyrinde ilerlemeye devam etse de benim derdim izleyelim, görelim tarihle bütünleşelim, kültürel depolamalarımızı tarihe ışık tutmuş senaryolarla ve filmlerle yapalım düşüncesinden ileri gelmektedir.Bu sebeptendir ki sizlere elimden geldiğince sinemanın ne badirelerden geçtiğini, sinemanın sadece