Ümmü'yle birer düvene bindiler,sürmeye başladılar. Kadın düşünüyor, nerde kaldı bunlar diye üzülüyordu bir türlü. "Şu herif bir kurtulsaydı" diye söyleniyordu içinden. "Allah'ım her dert gelip bizi buluyor, sırası mıydı şimdi bunun? Üç dört çocuğu başıma bırakır da ölüverirse, ben ne ederim? Nasıl yaparım? Oğlan da gitti gelmez. Ne gezerler el yerlerinde bilmem ki?..."
Sayfa 75 - Literatür 2022Kitabı okudu
Bir kitap okudu
194 syf.
5/10 puan verdi
Okur Takip Önerileri
Ürkek,çıplak ve vahşi bir troglodit
Kayalıklar arasındaki mağaralarda saklanırdı,
Tarlalardan geçen göçebeler
Onun yağmasına uğradı.
Dehşet saçan avcı oku ve yayıyla
Ormanları dolaşıyordu...
Dalgaların bu yabancı kabul etmez sahillere
Attiklarinin vay haline!
Olympos'un tepesinden
Bir anne Çerkes iner,
Çalınmış Proserpina'nın peşinde...
Dünya ona pek garip görünüyor
Tanrıçaya hiçbir yerde
Ne bir barınak,ne ikram var.
Hiçbir mabette ona tapinan kalmamış...
Tarla meyveleri,nefis salkımlar
Ziyafetleri süsleniyor;
Sadece kanlı mihraplarda
Ateşe verilmiş gövdeler tütüyor.
Ve Ceres kederli bakışını
Nereye çevirsr
Her yerde derin bir küçülme içinde
İnsanı görür!
Sayfa 136 - Hasan Ali Yücel klasikleriKitabı okudu
Ben önceleri fakir bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise ülkemiz için büyük kazanç olduğumu söyleyebilirim. Ben budurumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferans sayesinde bu durumda geldim.
Sayfa 76 - EğitimeviKitabı okudu
Ben kitapevinin gölgeli ve sessiz derinliğine çekilerek kitaplarla aramdaki ilişkiyi derinleştirdikçe, babam siyasetin bulanık sularına gömülüyordu.
Sayfa 88 - DergâhKitabı okudu
Kapıyı açıp güneşe çıkmak, çukurun toprağını yaymış olduğumuz tepede sırtüstü, on dakikacık yatmak!.. İsmaio' in dönme vakitlerini, ilkönce saatlerini, sonraları yirmi dakika,on dakikalarını saymaya başladım. Anılarımı yitirdim diyebilirim.
Sayfa 22 - AdamKitabı okudu
1826 tarihinde Türkiye'de sarık yasaklanmış ve yerine fes getirilmişti. 1925'de fes yasaklandı ve yerine fötr şapkalar ve kasketler aldı. Ve böylece Türk tarihinin ana konusu olan, batıya, Batılılaşmanın en son ölçümüyle, yani açık başla temsil edilen vaat edilmiş topraklara doğru büyük yürüyüşünde bir dizi şapka atlama taşı ve kervansaray sağladı.
Sayfa 35 - Koton KitapKitabı okudu
Demokrat Parti'nin hatırlı ordusu bağa geldi. Hacı Kamil Efendi nezaketle karşılayıp geniş salona aldı. Önce kahveler ikram edildi. Bir iki tiryaki için getirilmiş nargilelerin tömbekileri usulüne uygun şeklide önceden ıslatılmıştı.
Sayfa 36 - Doğan EgmontKitabı okudu
Gökyüzüne baktı, gökyüzünden yıldızlar da birbirlerine girmişler, kimi oradan oraya akıyor, kimi kümelenmişler, karanlıktan karanlığa altın bir bulut gibi toz çıkararak savrularak kovalıyorlar. Gökyüzünde bir kaynaşma ki, görülmüş değil.
Sayfa 51 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Gene madara olmuştu.Öyle içeriyordu ki şu usta mıdır, ne ağrısıdır herife.Yalniz ırgatbaşı değil, ağa da kızıyordu çok. Kızıyordu ama kaldırıp atmiyordu. Atsa ne? Bu işe nasıl olsa bir usta gerekliydi. Bu giderse başkası gelecekti ki, ustalar, "usta milleti" ne hikmetse hem ağadan, hem de başkalarından çok daha akıllı oluyorlardı.
Sayfa 215 - EverestKitabı okudu
Yuvamız olan kitapçının dışarısı herkesin birbirini yediği dünyaydı.
Sayfa 42 - ÖzgürKitabı okudu
"insan," diye yazmıştı Thoreau Walden'da,"hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği taktirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır."
Sayfa 124 - DomingoKitabı okudu
Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır...Bu da gösterir ki,zaman ve mekan,insanla mevcuttur!
Sayfa 382 - DergahKitabı okudu
Küçük bir Güney Slav taşra kasabasında heyecan verici şeyler nadiren gerçekleşiyor; öyle olunca,bu köylü şampiyonun ilk ortaya çıkışı toplanmış bulunan ileri gelenler için anında tam bir olay oldu.
Sayfa 10 - AnonimKitabı okudu
1000Kitap'a katıldı.