“neden yalnızlık bizi ürkütüyor.
ürkütüyor, çünkü sonsuzluğun başlangıcı gibi geliyor bize ve sonsuzluğun karşısında kendimizi kolumuz kanadımız kırık ve bomboş hissediyoruz, öldükten sonra da yaşamak için tanıklar istiyoruz.”
“bugüne dek hiç bir haklı oluşumdan mutlu olmadım. çünkü her haklı oluşumun özünde acı, buruk ve bir hüzün hikayem vardı.
haklı olduğum her konuda haklı olmayıp mutlu olmak isterdim. çünkü mutlu olmak, haklı olmaktan her zaman daha güzeldi.”
“bu yaşantının sonu kötü bitecekti. kitaplar da öyle yazıyordu.
bu yaşantının da sonu kötü bitecek albayım. bizim gibilerin hayatında güzellikler, kısa süren aydınlıklardır.”
“Ayrıldılar.
Ve bir daha birbirlerini görmediler.
Fakat ikisi de küçük derenin kenarındaki söğüdü ve orada geçirdikleri güzel ilkbaharı ve yazı unutmadılar.”
“duyulara ait hiçbir şey ruhu tatmin edemez. ruhu tatmin edebilecek yegane şeyler; şükür ve kalpten gelen sevgidir. özlem duyduklarımız değerlerimize yön verir, değerlerimiz kaderimizi belirler, değerlerimiz değiştikçe kaderimiz de değişir.”
"... kabul edilebilir olanla edilemez olan arasında yalnızca insanın kendisi olduğunu, bir adım atmayla her şeyin karışacağını bilmeyen, bizim küçük nihalimiz...“
“gelmemenin bir vakti yoktur. insan coşkuyla beklerken ne kadar zaman geçerse, o büyük günün yaklaştığına o kadar inanır. bir yıl mı geçmiş?
ne yapalım, dersiniz, hazırlanması en az bir yıl sürerdi zaten...iki yıl mı geçmiş? gelmesinin eli kulağındadır..."
“yeni sözler, yeni yaşantılar bulacağımı sanıyordum. bu acılar, yüreğimi paslandırmış oysa. sevmek zor geliyor. alışmamışım yoruluyorum. her an sevdiğimi düşünemiyorum. bazen atlıyorum. boşluklar oluyor. bunları boş sözlerle doldurmaya çalışıyorum.”