Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ebru Teker

Ağlayamamak çölüydü insanın, taşa dönmek, kuma gömülmekti. İnsan güldüğünğü unutur da ağladığı kaybolmaz; o yüzden mutsuzların, gün görmemişlerin daha çok anısı vardır. Mutlu insanlar pek yaşamamıştır.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
İyi akıl sahibi bir insan, fakirlikle beraber yaşlılık yükünü rahat taşıyamayacağı gibi, iyi akıldan yoksun kişi de, zenginleşse dahi kalbinde huzura ulaşamayacaktır.
İnsanın bahtı, ona altın bir tepside öyle bir hediye sunar ki tatmadan önce deva mı zehir mi bilemez.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Büyük fikirlerin varsa, onları ifade etmek için büyük kelimeler kullanmalısın.
Bu gibi hallerde kasabalilar; Hz. Muhammed’in muminlerine Boyle zamanlarda yapmalarini ogutledigi seyleri yaparlardi. “Bir yerde hastalik gorulunce oraya gitmeyin, cunku hastaligi alabilirsiniz! Ama hastaligin oldugu yerde bulunuyorsaniz oradan da cikmayin, cunku hastaligi baskalarina bulastirabilirsiniz”
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Kendi bahçesinde dal olmayanın biri, gelmiş bahçeme ağaçlık taslıyor.
Bana insanlardan mı bahsediyorsun insanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar, bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir.
İman gönül işiydi ; zihin , beyin işi değil . Tıpkı aşk gibi . Ve insan , aşık olması gerektiğini akıl ettiği için aşık olmazdı . Aşık olabildiği için aşık olurdu . Aşık olmayı becerebilecek bir ruha , aşkın külfetlerini nimet bilecek bir yüreğe sahip olduğu için aşık olurdu . . . Diyelim cennet bu olsun . . . Aşık olamayan insan da buna ihtiyaç duymadığı , aşık olmayı aklıyla reddettiği için değil , olamadığı için , aşık olmayı beceremediği için olmazdı . İşte bu da cehennemdi . Aşk ateşinde yananların gözünde aşk cennet , ötesi ise cehennemdi . . . Asıl yanmak buydu . . . Neyi kaybettiğini bilme mekten daha büyük bir cehennem ateşi olabilir miydi ?
Sayfa 251Kitabı okudu
Doğu ülkeleri insanları ilahlaştırır, batı dünyası ilahlara insan özellikleri verir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Gülmece ustalarının yaşamları da kendiliğinden gülmece gibi mi oluyor , ne dersiniz ? Belki de değil . Belki de onlar kömürden altın yapan sihirbazlar gibi , ne yapıp nasıl beceriyorlarsa , gözyaşlarını kahkahaya dönüştürmesini biliyorlar .
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
-Nesin soyadı ve bugüne kadar neler getirdi. -Şimdi aslında herkes nesin diye sorsun Ben de düşüneyim diye Nesin soyadını aldım.
İnsan beyni kainatta rastlanan en karmaşık şey bilimin son büyük gizemi.Milyarlarca nöron iki yarım küre dört ana lob ve korteks adı berilen birleşik bir yapıdan meydana geliyor ve bunların hepsi ancak 1500 gr aralığında jelatinimsi bir bileşik oluşturuyor. Soru gerçekten senin sorduğun soru: Tek başına ele alındıklarında düşünce üretmekten aciz beyin hücreleri ve nöronlar Nasıl oluyor da hayal gücü, rüya, aşk ve dostluk duyguları, güzellik, adalet ve özgürlük fikirlerinin yanı sıra iç benlik kavramı gibi fantastik şeyleri yaratıyorlar bu nasıl mümkün oluyor?
Biz dahil her şey ‘biricik’, çünkü ‘ her şey Bir’den geldi’. Başka bir deyişle eşsiz olduğumuz izlenimi yanılsamadan başka bir şey değil. Gerçekte her şey birbirine bağlı, her şey aynı, her şey bir.
Cennet için sana ihtiyacımız var. Cehennemi kendi başımıza da yapabiliyoruz.
Sayfa 253Kitabı okudu
Haddinden uzun düşünmek, hiç düşünmemiş olmaktan farksızdır.
Sayfa 473Kitabı okudu
Zaman zaman gökler tek bir insana doğayı aşacak, diğer insanları çok geride bırakacak öyle bir güzellik, zarafet ve yetenek bahşeder ki bütün eylemleri esin almış gibi görünür ve hatta yaptığı her şey, insan sanatından ziyade açıkça Tanrı’dan gelir.
Sayfa 39 - Giorgio VasariKitabı okudu
Reklam
Neyse ki ay açıktı ve ışığında her şeyi görebiliyordu. Baron vadiye inen dar ve karanlık bir yolu gösterdi, ay ışığı orada geniş yolda olduğu gibi yayılarak akmıyor, çalıların arasında tuhaf ışık kırılmaları yaparak azar azar damlıyordu.
Sahibinin en mahrem dostu olan, bileğinde nabzının atışına arkadaşlık eden, göğsünün üstünde bütün heyecanlarını paylaşan, yahut masasının üstünde gün dediğimiz zaman bütününü onunla beraber olup bittisiyle yaşayan saat ister istemez sahibine temessül eder, onun gibi yaşamağa ve düşünmeye alışır.