Kapıların Dışında
...
Gerçek bir kitap okudum. Öyle etkilendim ki. Bu kitabı okuyup da hissetmemek, o ağırlıkla yerinden kalkmamak mümkün mü bilmiyorum.
Öncelikle Wolfgang Borchert, bu kitabı çok genç yaşta kaleme alıyor. Ki yazarın 26 yaşında ölüme kavuştuğunu öğrenince yaşasa daha neler yazardı, neler hissettirirdi diye düşünmeden edemedim.
Kitabımızın çeviri hikayesi de epey sancılı bir süreçmiş. Çevrilmesine karşın içeriğinden, birilerini rahatsız etmesinden ve daha bir sürü sebepten basılamamış. Neyse ki bu eser bir gün basılabildi ve bizle buluştu. Kitap başlamadan ilk sayfalarda, gerek Borchert gerek kitap gerekse çeviri hakkında detaylı bilgilere ulaşıyorsunuz. Ki bunlardan Bernhard Meyer-Marwitz'in bir cümlesi vardı. Kitabı öyle güzel açıklıyor ki: "Gerçeği bütün korkunçluğu ile aksettiren bu eser, böylece, sarsılmış inanç ve boş ellerle savaştan dönen (ve yer, yurt, sıcak hisler, yakınlık yerine) hissiz kalpler, kapalı kapılar ve yıkılmış, kül olmuş bir vatanla karşılaşan, 'hiç'le başbaşa bırakılan bir gençliğin haykırışı oldu," İşte bu cümle kitabın konusu. Kurgu değil bunlar yaşantının parçası. Ne parçası kendisi. Öyle gerçekler vardı ki dile gelen, bunlar size gerçek ne doğru ne sorduruyor siz de Beckmann ile çaresizliği yaşıyorsunuz.
Mutlaka okuyun!