Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Duygu Afacan

Duygu Afacan
@Kendihalindebiyolog
Dokuz Eylül Üniversitesi Biyoloji 3/4
İzmir
8 okur puanı
Mayıs 2023 tarihinde katıldı
"Bu bilim insanlarının , bilirsiniz işte , mizah duygusu yoktur . Bu böyledir . Bilim , mizahı öldürür ."
Reklam
" Fakat sizin de bildiğiniz gibi , bu bilim insanlarının çoğu kendi yayınlarını gayet iyi anlarlar : Aramızdaki duvarın yükselmesine sebep olan şey , sadece bir ifade kusurdan ibarettir ."
"Kuşkusuz bir insana , bir adama kendini onun içinde yok edecek kadar aşık olmak , olabilmek güzel bir şey . Ama Cemal Süreya 'ya ( o , fazladan bir y harfini dahi atmıştı üstünden) kalırsa , tensel aşkın ömrü sekiz aydır . O sürenin sonunda kendini hiçlemekte , yok etmekte , bağımlılığın içinde zehirlemekte kararlıysan , kendin bilirsin : Ondan sonra gelsin yalan dolanlar , sahtecilikler , rezaletler , kaybedişler ve birlikte düşüşlerden sinsice zevk alır hale gelmeler . Başka birinin zehrinde kendini öldürmeden, yıllarca sürüm sürüm süründürmeler ."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Aşkı şiirlerde,romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtabında başlayıp sabahında biten bir rüya addedenlerden değildim . Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan ,ruhundan bir parça hükmüne girmek , onunla beraber gülüp ağlamak , ıstıraplarını paylaşmak demekti. "
"Acımak ... Ben ,insan ruhlarındaki derinliğin ancak onunla ölçülebileceğine kaniim . Evet dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi , insanlığımızın derecesini öğretir ... Fikrimce yalnız doğruluk hastalığı , bir hak ve hakikat meselesi etrafında toplanmak kabiliyeti , bir cemiyeti mesut etmeğe kafi gelemez... Bunun için acımak , birbirimizin feryadını, iniltisini duyabilmek de lazım ..."
Reklam
"İlim , hikmet , kültür , felsefe , hep hayatın içindeydi . Mesela elli yıldır gezmekle bitiremediği şu İstanbul, 'bir milyon küsur sayfalı ' kocaman bir kitaptı. Sokaklarında , çarşısında , pazarında dolaşan her adam da başlı başına ayrı bir dünya , ayrı bir kitaptı . Bu kitapların hepsini okumaya kalkmak , denizi içmek kadar imkansızdı. "
" Yol boyunca düşündüm : Uyuyor mu ? Hangi karanlık rüyaları görüyor ?... Uyanmasıyla uykuda olmasının ne farkı var ki ? Bu donuk bedenin kiracısı kız , dört duvar arasına sıkışmış bu ruh , hiç şüphesiz sonunda senden gelecek lütuf ışığını bekliyor Tanrım ! Sevgimle bu korkunç geceyi , bir ihtimal , ondan uzak tutmama izin verir miydin ? ..
" Siz erkekler hepiniz ideolojileriniz yüzünden çürümüşsünüz sizler politika ve etik diyorsunuz, oysa biz kadınlar neyin ne olduğunu hissediyoruz ."
"Zaten büyük kitleler dünü unutur ,yarını ise düşünmez sadece anı yaşarlar.
"Bence her insan bir hayvana benzer . Kiminin yüzü bir kuşu andırır , kiminin ki bir koyunu ; bazı insanlar ata benzer , suratları aynen at gibi uzundur ; bazıları kurt yüzüne sahiptir . İnsanların benzedikleri hayvanların karakterlerini aldığını düşünürüm . Ne bileyim , belki de öyle geliyordur içlerinden , öyle hissediyorlardır . Bir koyuna niye böyle uysal davranıyorsun ya da bir kurda , niye böyle yırtıcısın diye sorulur mu ?
Reklam
"Bu adamların korktuğu tek şey soru . Soru sorulmasından ödleri kopuyor . Sorguluyorlar ise buna mecbur olduklarını hissederek , kendilerini yok etme pahasına direnişlerini sürdürüyorlar . İsa gibi Spartaküs gibi tarihteki birçok örnek gibi . Onun için bu işi tek tek insanların iyiliğine kötülüğüne bağlamayın .
"Bütün toplumlarda benim gibi zayıf ve kusurlu canlılar yok olmaya mahkumdur. Bunun herhangi bir ideolojiyle veya başka bir şeyle alakası yok ; bu dünyadan kendiliğinden silinip gitmek benim kaderim . Buna itiraz olarak öne sürebileceğim pek az şey var elimde . Yaşamamı zorlaştıran şartların ayırdındayım .
Sayfa 113Kitabı okudu
"Ölmek için içiyorum ben . Yaşamak berbat bir şey ! Bunca kedere , bunca yalnızlığa katlanamıyorum . Etrafını saran dört duvarın canhıraş çığlıklarını duyduğunda bir daha asla mutlu olmayacağını anlıyor insan . Yaşadığınız müddetçe bir daha mutluluğu tadamayacağınızın bilincinde olmak nasıl hissettirir sanıyorsunuz ? Çabalamak ... Bunca çaba sadece açlıktan kudurmuş kurtları doyurmak için . Ne çok sefalet var dünyada ! "
Sayfa 110Kitabı okudu
"Yıkım acınası , hüzünlü ve olağanüstü güzeldi . Yıkmak , yeniden inşa etmek ve mükemmelleştirmek rüyası ... Belki de yıkılan bir şeyi mükemmelleştirmeye asla sıra gelmezdi ama tutkulu bir aşk için yıkmak zorundaydım . Devrim başlatmak zorundaydım .
"Utanmadım ama gerçek dünyanın benim etrafımda dönenden bambaşka olduğunu fark ettim . Çok daha farklı , çok daha tuhaftı . Yapayalnızdım . Attığım çığlıkların cevapsız kaldığı terk edilmiş diyarlarda , sonbaharın ve alaca karanlığın hüznünün içinde yaşıyordum . Aşk acısı dedikleri şey bu muydu ?"
" İyi biri olarak saygı gören insanların palavracı olduklarını , rol yaptıklarını biliyorum . Dünyaya güvenmiyorum. Sadece serseri diye yaftalanmış kimseler benim dostumdur . Yaftalanmak ... İşte beni böyle gerin çarmıha , böyle öldürün ! Herkes beni yargılasın: Siz hiç kimse tarafından yaftalanmamışken çok daha tehlikeli değil misiniz ?"
Reklam
" Sakın aşık olmayın ! Size mutsuzluktan başka bir şey getirmeyecek ... Olacaksanız eğer , büyüdükten sonra olun . Otuz yaşından sonra ..."
" Alevler içersinde yanıyorum sanki . Tek bir kelime , kısacık : ' Acıyor !' ama haykıramıyorum . İnsanlık kadar eski , tarifi imkansız , eşi benzeri olmayan bu dipsiz cehennemden kaçamazsın !"
"Yaşamaya devam etmek imkansızmış gibi hissettiren bir çaresizlik ... Evham mı bu hale getirmişti beni ? Keder , tatlı tatlı yağan akşam yağmurunun ardından gökyüzüne üşüşen fırtına bulutları gibi çökmüştü göğsüme . Kalbim sıkışıyordu , nefes alamıyordum ; gözbebeklerim buğulanıyor , önümdeki dünya karanlığa gömülüyor , vücudumdaki tüm kuvvet sanki parmak uçlarımdan kayıveriyordu ."
"İnsanoğluyla hayvanları birbirinden ayırdığını söylediğimiz dil , bilgelik ,düşünme yetisi , toplum düzeni gibi kavramlar - bir raddeye kadar değişse bile - diğer canlılarda da mevcut değil mi ? Belki hayvanların kendi dinleri bile vardır . İnsanlar , var olan her şeyin önderiymis gibi davranıyorlar ancak hayvanlardan çok da farklı değiller. Bir tek şey dışında , anne . Belki bunu anlamayacaksınız . Diğer canlılarda kesinlikle olmayan , sadece insanoğluna özgü bir şey bu : sır tutmak . Anlıyor musunuz ? "
"Herhangi bir unvanı olmasa bile Tanrı vergisi asaletiyle gerçek bir aristokrat gibi davranan kimseler de var . Bir de bizim gibiler var ; unvandan başka bir haltı olmayan , soyluların değil avamların yanına yakışan insanlar ... Sınıf arkadaşım İvaşima'ya bak mesela . Şinjuku' daki yosmalara müşteri bulabilmek için çırpınan pezevenklerden daha adi biri . Bu rezil adam daha geçen gün Yanai'nin abisinin düğününe smokin giyip gelmedi mi ? Diyelim ki smokini düğün var diye giydi , soylu gözükmek için kırk takla atmasına ne demeli ? Herif konuşma yapmak için kürsüye çıktığında kulağa daha kibar gelsin diye yeni kelimeler uydurdu yahu ! Olmadığın biri gibi davranınca soylu değil , acınası yalancının teki olursun . Üniversitenin oralarda üzerine 'birinci sınıf pansiyon ' yazan tabelalar var ya hani , işte onları 'birinci sınıf dilenciler ' diye değiştirmeleri gerek . Asıl dedikleri birçok insan sefil dilencilerden ibaret çünkü . Gerçek soylular İvaşima gibi gösteriş budalalığına soyunmazlar. Bizim ailemizde ise annemden başka asilzade yok . Asla onun gibi olamayacağız."
"Öyleyse ölüm adamı olurum ?" Bu ne demekti ? Ölüm adamı olmak ne demekti ? Ölüm adamı etrafına ölüm saçan mı yoksa ölüme doğru gidene ya da ölmeye mahkum olana mı denilirdi ?
Reklam
"Bazen etrafımızda o kadar esrarlı bir hadise olur ki ince teferruatına kadar bunu sezeriz fakat hiçbir şey idrak etmeyiz; ruhumuzun içinde ikinci bir ruh her şeyi anlar fakat bize anlatmaz , böyle korkunç işaretlerle bizi muammanın derinliklerine atar ve boğar ."
"Ölmekten müthiş bir şekilde korkuyordu çünkü henüz gerçek anlamda yaşamamıştı ."
"Aptal insanlar bir düşünce ile zenginleşir ."
"Ben ise bu bağlamda kendimi asla anlayamıyorum . Kâh kasvetli kah kayıtsız bir ruh halim var . Çekingenim ,kendimden emin değilim,korkak bir kalbim var , bu yüzden asla hayata uyum sağlayamıyorum , onun efendisi olamıyorum . Başkası saçma sapan konuşup hile yapmasına rağmen oldukça neşeli , fakat ben ise bilinçli bir şekilde iyilik yapıyorum ve yaşadığım tek şey ise kaygı ya da daha fazla kayıtsızlık . Bütün bunları Gavrilıç , köle olduğum , bir kölenin torunu olduğum gerçeğiyle açıklıyorum . Biz , aşağı sınıftan olanlar , gerçek bir yola çıkmadan önce bizim gibilerin çoğu kemikleriyle uzanacak !"
"İklimlerin , enerjilerin ,tatların ,yaşların farklılığından dolayı insanlar arasında eşitsizlik , fiziksel olarak imkansızdır . Yine de kültürlü insan , bu eşitsizliği bataklıklar ve ayılarla yaptığı gibi zararsız hale getirebilir. Bir bilim adamı , kedisinin , faresinin, kartalının ve serçesinin aynı tabaktan yediği gerçeğine ulaştı .Umarım eğitim , aynı şeyi insanlara da yapar . Hayat ileriye doğru akıp gidiyor . Kültür ,gözlerimizin önünde muazzam başarılar kazanıyor ve görünen o ki mesela ,fabrika işçilerinin bugünkü durumunun, kızların köpeklerle değiştirildiği zamanki o sertliğe şimdi sahip olmamızın saçma sapan görüneceği bir zaman gelecek."
Reklam
"Evet ,bu dünyada ki her şeyin bir sonu var ," dedi sessizce koyu gözlerini kısarak . "Aşık olacak ve acı çekeceksiniz,sevmeyi bırakacaksınız , aldatılıcaksınız ,zira aldatmayacak kadın yoktur , ıstıraplar içinde yanacak , çaresiz kalacak ve değişeceksiniz . Yine de bütün bunların sadece bir anıdan ibaret olacağı bir zaman gelecek , soğuk bir şekilde mantıklı olacak ve bunu tam anlamıyla önemsiz göreceksiniz..."