Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

sadrettin

sadrettin
@MBulgakov
"Oldukça cahilimdir, ama epey okurum ”
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Uzun bir aradan sonra haz alarak okuduğum ender kitaplardan birisi oldu. Bir çile insanın çilesini cümlelere döktüğü ve çilesinde kendi çilelerimi de gördüğüm bir kitap oldu. Satırlarında kendi dünyamdan daha fazla satır, daha fazla söz gördüğüm bir kitap. Uzun süre hep ayrı dünyaların insanıyız diye kenardan baktığım ama aslında aynı dünyayı ayrı cümlelerle ifade ettiğimizi gördüğüm bir şairin farkına vardım. Ne kadar da büyük bir körlükmüș meğer önyargı. Benden ya da bizden olmayanlara karşı bu önyargıyı oluşturan tüm eğitim ve alışkanlıklara yazıklar olsun. Keşke kırabilsek tüm bu önyargıları da doğru düzgün bir okuma yapabilsek.
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
Çırpınıp İçinde Döndüğüm DünyaŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20214,314 okunma
Reklam
124 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Aşk nedir? Bir efsaneye, bir şiire, bir romana özne olduysa aşktır. Sonu kavuşmaya vardıysa bu sevdadır. Aşk için mutlaka ayrılık olmalı nihayetinde. Ya bir dağ ya da bir çöl icinde yitmeli insan. Aşk anlamsız bir tercih hatasıdır. Anlam arama beyhudedir böyle durumlarda. Aşkı en iyi yaşayan ve anlatan hep 'cahiller!' olmuştur asırlarca. Çünkü cehlin hakikat gözü açıktır. Onlar öz'e nazar edip söze bir kıymet atfetmediler. Biz cahil bir toplumuz, tüm cahil toplumlar gibi de değer verdiğimiz 'öz' leri masallar ve efsanelere dönüştürür, o masal ve mit ile de asırlarca övünüp dururuz. İlk cocukluk ve gençliğimin bidayetinde hep bu efsaneleri dinledim. Gerçekten de o başı dumanlı ve karlı Ağrı dağının gölgesinde, kepeneklerin üzerinde, kıl çadırlarının o otantik ikliminde. Kaval sesleri, kuzularin melemelerinin şiirinde büyüdü bu masallar zihnimde. O toprakların acıları, masalları bitmez sanırım. Eksik kalmayı, yitmeyi o koca dağların eteklerinde, hep masal ve efsanelerle gidermis, ve varlığını bir koca aşk gerçeğiyle var etmistir. Velhasılı kelam kitap uzerine bir söze ne hacet. Belki de benzerini bin kez okuduğun, dinlediğin bir aşk hikayesi. Senin için isimleri, dağları, ağaları değiştirmek kalıyor sadece. Söze söz katan, lirik bir nesir ile capcanlı sana yasatan, köyü, köylüyü ve o kadar da ağayı anlatan yazar için bir şey demek bize düşmez. Bırak kendini söz götürsün seni Ağrı dağına.
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227,1bin okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Insanın en büyük imtihanı yine insanın kendisidir. Ve binlerce yıldır yine kendisiyle imtihanının öykülerini okuyoruz. Bu da en güzel 'insan imtihanı' öykülerinden biriydi türü tiyatro olsa da. Dostluk, vefa, fedakarlık ve geride kalanların masalsı bir kayıp ve kazanç ilişkisi olarak sahnemize döküldüğü bir eser. Kendimizi içinde bulduğumuz, işte aynısını bana da yaptılar dediğimiz, ama hiçte başkalarına yaptığımızı görmediğimiz bir hakikatin ifadesi. Kazançların kayıp, kayıpların kazanç olarak görüldüğü bir hayat tiyatrosu. Tavsiye edilir.
Atinalı Timon
Atinalı TimonWilliam Shakespeare · Remzi Kitabevi · 20161,753 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
592 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Sofie' nin Dünyası Hani bazı kitaplar vardır her an karşınızda beliriverirler. Gittiğiniz bir fuarda durduğunuz her standda gözünüze ilişir. Daha okumadan hatta hiç dokunmadan sizinle bütünleşir. Arada yıllar geçer ama bu platonik ilişki bitmez. Hangi zamanı bekler bu buluşma bilinmez. Sonra bir an gelir ve... Uzun yıllar değişik vasıtalarla göz
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,6bin okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kadim bilge ve 'bilgi' lerine göre insanların ve dahi varlıkların çoğunluğunun iki yönü var; ZAHİR ve BATIN. Bu; görünen ve görünmeyen, gizli ve açık, bilinen ve bilinmeyen vb. İnsanın iki ana yön ve özelliğini ifade eder. Bu biraz da bilinç ve bilinçaltı olarak da ifade edilebilir. Adına ne derseniz deyin önemli olan aslında ne olduğumuzu anlamış olmaktır. Bu kitap bir 'ezberleri sorgulama' kitabı. Ne kadar çok ezberimizin olduğunu bize gösterme ameliyesi. Ne zaman ve kim tarafından bize öğretildiğini bilmediğimiz bu ezberlerin içinde hapsolduğumuzu öğretme çabası. Veya biz bizden sonraki nesle hangi ezberleri hazırlıyoruz bunu biliyor muyuz? Tüm ilişki ve davranışlarımızı bir de böyle düşünmeyi bize salık veren bir yazın. Aslında tüm dinlerin, devrimlerin ve fikirlerin kendilerinden önceki ezberleri bozan birer yeni ezber olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ve insanlar ne kadar meraklıymış ezbere. Aristotales kendisinden önce ona öğretilen 'köleliğin normal olmasını' ezberini inadına savunurken, Hz. İbrahim ona ezberletilen 'putlara tapınmaya' baltalarken bir ezberbozandı. Biz hangi ezberlerin kulu ve hangi ezberlerin de fikir babasıyız bilmek lazım. Ve dahi yazar da ezber bozar sanki; kavramları değiştirir, 'zahir' i 'batın' , 'batın' ı da 'zahir' yapar. Bakalım zahir' imiz ne batın'ımız ne?
Zâhir
ZâhirPaulo Coelho · Can Yayınları · 20054,203 okunma
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Cimri miyiz? Evet cimriyiz. Ama neyin cimrisiyiz. Sakladığımız dünyalığımız değil cimriliğimiz. Cimriliğimiz manevi cimrilik. Çevremizden ve kendimizi mahrum bıraktığımız, sevgi, şefkat, merhamet, tahammül cimriliği. Elindeki tüm parasını dağıtma değil ki cömertlik. Veya eli sıkı olmak değil cimrilik. Bize anlatılan parasına tapan bir baba değil, çevresindeki herkese, çocuklarına bile merhametini, sevgisini sakınan bir manevi cimri baba. Hiç bir sevginin yumuşatamadığı bir kuru kalp. Dünyalık altınların dahi fayda vermediği bir mahrumiyet. Gölgesini bile sakınan bir ağaç iseniz yapraklarınız dökülür ve gölgeye muhtaç olursunuz. Elindeki maddi manevi şeyleri verenler hep kazanmıştır. Sakınan ve saklayanlar hep ıskalamışlardır hayatı. Geride bıraktıkları ile anılmamış, mahrum kaldıkları ve mahrum bıraktıkları ile anışmışlardır. Ama asrımız bir cimrilik asrıdır. Herşeyimiz kısıtlı hepimiz mahrumuz. Hepimiz mahkumuz birine. Ya cimriyiz ya cimriliği maruzuz. Ortası yok bunun. Medeniyetimiz de cimri. Merhametimiz de cimri. Dostumuz da cimri düşmanımız da cimri. Tek şeytanımız ve nefsimiz cömert.
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200621,8bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Tolstoy ve Dostoyevski okuyanların ortak ızdırabı içine düştükleri sonsuz vicdan azabıdır. Bu kadar derin insani problemlerin içine bizleri atıp, sonra da çekip gitmeleri, sonra tekrar ve daha derin bir kırılmanın içinde karşımıza çıkmalarıdır. Her kahramanın bir parçası yapıp sonra kendi kendini yargılayıp astırmalarıdır. İlmeği kendi kendine alıp boynuna taktırmalarıdır. Kendi kendinden kurtarılmayı talep edecek kadar hatalarının ızdırabını, acziyetini, çaresizliğini haykıran kahramanların gölgesine sığınır ağlarız. Hangi kusurumuzun gölgesini buluruz bu satırlarda. Hangi saklı çürümüşlüğümüzü görürüz hikayenin içinde. Neden bu kadar çok bizi anlatıyorlar ki. Neden. Neden 150 sene önce yaşayıp da beni yazacak kadar, seni anlatacak kadar hayatı, döngüyü, insanı anlamışlar. Ve neden insanlık tarihinin yazınsal kısmını, insanın ruhunu bu kadar zirveye çıkarmışlar. Ve en acısı da hiçbir kahraman kadar da cesur olmadığımızı, dirilişi yapamadığımızı yüzümüze vururlar. Okumalı mısın? Eminsen kendinden oku.
Şeytan
ŞeytanLev Tolstoy · Bordo Siyah Yayınları · 20184,400 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Ne çok kötülük barındırdığımızı çoğu zaman farketmeyiz. Sanki dışarı akacak bir kaynak bulana kadar birikir ve saklanır içimizde. Asırlardır akan pınarlara kaynaklık eden dağlar gibiyiz. Bir taraftan akarken içimizden kötülükler bir taraftan da doldurmaya devam ederiz. Herkes farklı bir isim sıfat takar bu içinden akan pınarlara. Kimisi 'şeytana uydum' , kimisi de 'aslında onu yapmak/demek istememiştim' adını koyar bu pınarlara. Kimisi 'içimizdeki Kabil' kimisi de 'mephisto' demiş. Kimileri de asırlardır değişik riyazat ve meditasyonlarla bu pınarları kurutmaya veya değiştirmeye çalışmıştır. Kimin başarılı olduğunu da doğrusu bilmiyorum. Ama şunu çok net biliyorum ki yeryüzünde ki tüm kötülüklerin kaynağında 'insan' ın olduğunu, insanın adının anıldığı anda bile yeryüzünde 'fesat ve bozgunculuk' ile aynı anlama geldiğini meleklerin ürpertisinden öğrendiğimi biliyorum. Bilmediğim ise insanın içindeki o 'Allah' ın bilip de bizim bilmediğimiz, bilemeyeceğimiz şeyler. Zaten insan içindeki kötülüğe kapılıp gider sonra da çırpınır kurtulmak için. Tutunmaya çalışır kıyılarına, dal arar etrafında, içine düştüğü gayya kuyularında bir ip gözler. Sonra ahd verir iyi olmaya, yok edeceğine kötülükleri. Ama kötülükleri yok etmek için de yine kötülük işler. Böyle gider sarmalın içinde dolanıp durmaya. Kötülük problemine, çağımız insanın içine düştüğü çarpıklıklara 'kötülük' kadar keskin bir dokunuş. İçinde biraz da kendini bulduğunuz, biraz da yapmıştım ben de bunu ya da aynı yapmak istediğim şey dediğiniz kötülüklerin /iyiliklerin kitabı. Bakalım Habil kadar mı masum Kabil kadar mı masumuz.
Dövüş Kulübü
Dövüş KulübüChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20209,6bin okunma
105 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Ne kadar çok benziyor bu şark toplumları birbirlerine... Kaderleri bir olduğu gibi halkları da bir, hikayeleri de bir. İsimleri bir, biliyoruz bunu ama gerçeklerinin de bu kadar bir olduğunu görmek acı verici. Hacı Ağa , İran’da da aynı bizde de aynı. Bir kahramana bir toplumdan daha ziyade bir coğrafyanın şahsiyetini bu kadar güzel yüklemek olmaz sanırım. Bu coğrafyanın tüm arızalarını , evinin eşiğine oturmuş bir Hacı Ağa’ nın diline söyletmek. Cehalet , fakirlik, yolsuzluk , sömürü...say say bitmez. Sanırım biraz bu toprakların gerçeğini idrak eden okurun , aaa tam da bizi anlatmış diyeceği bir öngörü kitabı. Bugünümüzü yaklaşık bir asır önceden yazmış mı dersiniz, yoksa bir asırdır hiç değişmemişiz mi dersiniz bilemiyorum. Kararı siz verin.
Hacı Aga
Hacı AgaSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20172,177 okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Etkileyici... Kaç parçaya bölünebilir insan acaba? Kaç farklı ruha beden olur, kaç farklı bedene de anlam katan ruh olabilir? Bu kadar farklılığı da bu kadar özdeşleştirebilir. Kelimelerin ruh ve kişilik, ruhun ve kelimelerin kişilik olduğu bir anlatım. Kendi içinde iç içe geçmişliğin romanı ve ifadesi. Alışkanlıklarınızın dışında bir okuma deneyimi... Merak edenlere duyurulur..
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Pales Yayınları · 201828,1bin okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
Hepimizin hayatında ırmaklar vardır, görünür veya görünmez. Kenarında oturup ağladığımız da olmuştur. Herhalde en önemli olanı da hayat ırmağıdır. Kenarında oturup ağlamasak da sonunda muhakkak ağladığımız tek ırmak. Kaybettiklerimizin peşinden gidemediğimiz tek ırmak da o. İçinde yaşadığımız zamanın kıymetini anlamayan tek canlı türü herhalde insandır. Hep geçmişi ve umutsuzlukları ardından yürüyen ve üzülen tek canlıdır insan. Ya da elinde olmayan, olamaması da muhtemel olan geleceğin kaygılarıyla uğraşan insan. Bu karamsar arayışın çelişkileri o kadar çok yoruyor ki insanı, etrafında yeşeren hiçbir güzelliği fark etmiyor maalesef. Kaybettiklerinin peşinde koşanların ve belirsiz geleceğin beklentileri içinde olanlar savaşmıyor mu sanki. Yoksa bu kadar ölüm ve gözyaşı olur muydu hiç. Dünyaya bir gün sevgi hakim olur mu bilinmez ama, uzun asırlardır sevgisizler hüküm sürüyor. Ve o sevgisizlerin kurguladığı dünya da; ilkeler, ülküler, ülkeler ve inançlar mücadele halinde. Bakalım sonumuz ne olacak… İşte P.Coelho, bu korkunç yoksunluğun içindeki insanoğlunun sevgi arayışını, aşk arayışını dile getirmeye çalışmış. Klasik bir Coelho kitabı. Bolca dini referans ve gönderme, fazlasıyla tesadüf ve tevafuk. İman ve iyi insan kahramanları. Modern hayat ironisi ve bolca spoiler olacak cümleler. Sonunu bildiğiniz, bildiğiniz halde okuduğunuz ve her okuyuşta “SİMYACI” yı okuyormuş duygusu. O kadar işte…
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum AğladımPaulo Coelho · Can Yayınları · 20158,8bin okunma
358 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kadim toprakların kadim kederlerini taşıyan bir okuma. Failinin değiştiği ama fiilin hiç değişmediği acı toprakların kaderi. İki koca ırmağın ayırdığı topraklarda bir türlü bir araya gelemeyen, getirilmeyen insanların kederi. Dinleri, inançaları değiştiği halde acıları hiç değişmeyen bu toprakların kederi. Keder mi kader mi? Şahin mi güvercin mi? Ne fark eder. İkisi de bir kuş değil mi? Irk, din, dil ve renk ne fark eder, insan değil miyiz sonuçta. Aşk hepimiz için aynı değil mi? Ya da acı ve hüzün. Ama bu topraklar öyle değil. Mutlaka buraların bir sahibi, mutlak bir iktidarı olmalı. Ne garip. Belki de dağların cazibesidir bu. Çöllere asırlardır hakim olmaya çalışan arap bedeviliğinin anlamsızlığı gibi. Acaba toprak mı insanı çekiyor. Bu toprakların tadı başka. Sevildi mi bir kere bırakılmaz. Sanki Hz. Adem(a. s) 'ın yoğrulduğu toprak bu topraklardır. Öyle bağımlı ve bağlıyız. Asırlardır beraber olsak da hep ayrıyız sanki. Sanki sadece bizim buralar. Kimse doymadı buralara, kimse bırakmadı buraları. Ne desek boş. Kevok ve Baz' ın hikayesi ne kadar simgesel ise benim yazdıklarım da o kadar simgeseldir.
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)Mehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20179,5bin okunma
243 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Merhaba, Kadim zamanın insanları her şeyi kafalarının içinde taşırdı. Çok az "veri" ile asırlarca yaşayabilen bu insanlar, bir gün bu verileri birleştirip "bilgi" yi keşfetti. Bilgi onlara dünyanın mirasçısı olduklarını hatırlattı. Arzın hilafetini alan bu kadim insanlar, öngörülemeyen bir hızla bilgiyi katlayarak bugünün dünyasını inşa ettiler. 'Bilgi'nin tarihi insanın tarihi gibidir. Beraber doğmuş ve beraber büyüdüler. Bakalım beraber nereye gidecekler. Bu serüveni, bilginin bilime, bilimin teknolojiye deviniminin tarihini ve nasılını okumak isteyenlere tavsiye edilir. Bir bilim tarihi değil belki ama gerçekten akıcı bir uslup ile mahruti bir bakış ile tarihi kavramamıza yardımcı olacak bir eser. Gelecekte bilgi ve bilimin muhtemel evrimlerini merak ediyorsanız eğer, yazar bu dönüşümü de emarelerden yola çıkarak aktarmaya çalışmış. Kuantum asrına hoşgeldiniz.
Bilgi Ağ Zaman
Bilgi Ağ ZamanM.T. · Cinius Yayınları · 201841 okunma
430 syf.
·
Puan vermedi
·
35 saatte okudu
BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ Bu toprakların ortak bir kaderi var. Üzerinde “bin muhteşem güneş” te olsa daimi bir karanlığın içinde olma kaderi. İnsan sorunu var bu toprakların insan. Kadim zamanların medeniyetlerini kuran ve sürdüren bu topraklar, nedense son birkaç asırdır hep kayıpların ve karanlıkların merkezi haline geldi. Ülkenin adı hiç önemli değil,
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,5bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ölümü de mutluluk içinde bir ruh hali ile, karşılanabilecek kadar olgunluğa insan ulaşabilir mi? Başkaldıran insan, başkaldırısının nihayetinde neleri kabullenecek kadar pişecek? İnsan mı mutlu olur, mutluluk mu bizi insan yapar? Acılar mı önemli, acılara anlam veren insanın daha önemli? Zaman nedir, zamana anlam veren insan mı yoksa? Daha
Mutlu Ölüm
Mutlu ÖlümAlbert Camus · Can Yayınları · 20164,801 okunma
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.