Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
RJ
RJ
@RaJe
Yeni yerler, yeni müzikler,yeni filmler, yeni kitaplar, yeni hayatlar, yeni bakış açıları keşfedin! Bırakın şu popülerliğin peşini.
Yüksek lisans
Ankara
720 okur puanı
Ağustos 2015 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
En başta şunu söylemek istiyorum kesinlikle bu kadar az okumayı hak eden bir kitap değil. 47 okuma böyle bir kitap için çok komik bir rakam.Bir kez daha şahit olduk ki ,bu ülkede popülerliliği elde edememiş kitapların çoğu ,okunmamaya mahkum. Şu durum beni gerçekten çok üzüyor diye bilirim.
Kitabımıza gelecek olursak , gerçekten bu kadar sade
243 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hasan Ali Toptaş çok uzun zamandır dikkatimi çeken, okuma isteği beynimde dönüp duran , kütüphaneye adım attığımda mutlaka elimi kitaplarında gezdirdiğim bir yazardı. Neden bugüne kadar bu kadar aklımdayken okumadım inanın bilmiyorum, tıpkı neden bu kitabıyla başladığımı bilmediğim gibi.. Burada yazılanlar ve arkadaşlarımdan öğrendiğim bilgiler
240 syf.
8/10 puan verdi
Öncelikle sizlere yazarın sözde kızlar dediği insan profilini , kitaptaki kişilerden biri olan Nadir Bey’in cümleleri ile anlatmak istiyorum:
“Ah, Mebrure Hanım... Pek canlı bir mesele açıyorsunuz. Çünkü... çünkü... Sözde kızlardan bahsediyorsunuz, sözde kızlardan... Bunlara verilecek en iyi isim bu: Sözde kızlar! Serbest kaldıkları zaman
Okur Takip Önerileri
104 syf.
8/10 puan verdi
Bu yalnızlıkları biraz eşelediğinizde hep bir aşk hikayesi çıkar. Aşkı ömrünce bulamamak, bulduğu aşkı erken kaybetmek ya da aşk sandığı şeyin aslında sadece yanılgı olduğunu görmek. Knulp’da bu sonunculardan. Kitapta şöyle diyor: “O zaman, daha on dört yaşımdayken, Franziska bana oyun oynadığı zaman. O zaman daha her şey olabilirdim. Sonra içimde bir şey kırıldı ya da bozuldu. İşte zamandan bu yana hiçbir işe yaramaz oldum.”
Çoğumuzun içinde , geçmişte bir yerlerde bir şeyler kırılmıştır. Ne yazık ki Knulp o kırıkları tamir edecek kadar şanslı olamamış. Bu yüzden de aylaklık onun içinde yer etmiş. Baba sorumluluğu dahi onun bu tavırını giderememiş, aksine babalık duygusunu feda etmiş. Ne mutlu aramızdakilerden kendi hayatındaki kırıkları tamir edebilenlere diyelim o zaman .
225 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitaba ilk başladığımda Goethe'nin Werther'i gibi aşırı romantik,karakter olarak zayıf bir kişi ile karşılaşacağım sanmıştım. Çünkü kitabımız ,karakterimiz Augusto'nun kapıdan dışarı adım atması ile sanki sislerin ardından sıyrılmışta gelmiş gibi onu etkileyen bir çift gözün peşine takılması ile başlar. İlk başta karşısındaki bir çift gözdür.Daha
456 syf.
8/10 puan verdi
Kitabımız Ana Şirket’in bir ajanı olan Starr’ın yaptığı eylemdeki hataları fark eden Diamond’un olaya el atması ile başlar. Olayda gözden kaçırılan bir detay vardır. Hannah Stern. Bu kız da öldürülmesi gereken Münih Beşlisi içindedir, ancak Starr bunu fark edememiştir. Hannah havalanında Starr’ın yaptığı eylemle gözünün önünde iki arkadaşının
171 syf.
7/10 puan verdi
Öncelikli kitap yer yer akıcılık kazansa da ,genelde akıcı değil, kitap ağır diyemeyeceğim tam olarak ama farklı bir sebepten akmıyor gibi geldi. 171 sayfalık bir kitap ama öyle haydi iki günde biter ,bir günde okurum ile okunacak kitap değil. Okursanız da bir şey anlamazsınız zaten.
Benim asıl ilgilimi çeken kişilik üstündeki etkiler değildi. Esnek çalışma zamanları, deneyim birikim gibi kavramların yeni çalışma düzenlerinde konumu, özellikle son kararı veren patron değil, son kararı verme işini başkasına bırakıp kısmen risk almadan kaçınan ama sonuçtaki başarıya dair yargılarda bulunan patron kavramı ilgimi çekti. İş hayatında konum belirlemekte alınabilecek tavsiyeler bulabilirsiniz diye düşünüyorum. Yer yer beni cidden sarstı diye bilirim. Önemli olan anlık kapasiteniz diyor kitap. Geçmişte ne kadar iyi olduğunuzun bir önemi yok, yeni koşullara hızlı uyum sağlayamıyorsanız başarısız sayıldığınız bir sistem.
Benim açımdan sistem insanlara ne yapıyor kısmından ziyade,sistem nasıl çalışır kısmını anlamak konusunda daha faydalıydı.
126 syf.
7/10 puan verdi
Yeşilçam tadında bir kitaptı. Yeşilçam ama aklınıza Adile Naşit, Kemal Sunal getirenlerden değil. Nuri Alço, Müjde Ar,Erol Taş getirenlerden.
Dil olarak oldukça sade olmakla birlikte ,bazen öyle kelimelerden vardi ki, kelimenin ne tip insanlar için kullanıldığını anlamam birazcık zaman aldı.
Kitapta Tıbı'nın hikayesi beni derinden yaraladı.. Bir adam düşünün herkesin karısını aldattığı bir ortamda karım,canım,bir tanem diyor başka da bir şey demiyor. Karısından başka gözü kimseyi görmüyor. Sonra bu adamın evinde yangın çıkıyor. Koşarak eve giden adam, insanların dur yapma demelerine aldırmadan dalıyor cayır cayır yanan eve. Bağırıyor,çağırıyor içeride ama dumandan bir şey göremeyince, birde tenine değen alevlerin tehdidi çoğalınca mecbur kalıyor çıkmaya. Çıkıyor ve bulduğu bir duvarın dibine gidip deli gibi ağlıyor. Ben ne yapacağım onsuz, diyor. Sonra yangın sönüyor. İçeriden karısının ve bir adamın çıplak bedeni çıkıyor. O an adamın yaşadığı acıyı,şoku,hüznü aynen paylaşırken, ilerleyen birkaç cümle de ne görsem iyi. Adam bu hadise üzerine bütün kadınları lanetliyor ve makyaj yapmaya falan başlıyor. Şok içerisinde kalakaldım öyle ..
Okudum bitti neyse, ardından yazar hakkında anlatılan bu Güneş K. hadisesini merak ettim. Biraz araştırayım dedim. Net bir bilgi yoktu malesef. Kadın şu an nerede o da belli değil. Kafamda muallak kalan bir olay daha oldu.
96 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı bitirdiğimde kendime şunu dedim :
''90 yaşında biri gelip yaş günümü kutlamak için genelevi aradım. Burda tanıştığım 14 yaşındaki çocuğa ben aşık oldum. Gel sana onunla neler yaşadım dese,anlatmaya başlasa,yüzüne tükürürsün. Ama ünlü bir yazar yazınca,roman adı altında okuyarak bir nevi dinlemiş oluyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. ''
Roman hakkında diyeceklerim bu kadar.
300 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu yazarın kitaplarını seviyorum çünkü hayata çok farklı bir açıdan bakmanızı sağlıyor. Sizi düşündürmeye itiyor. Sık sık 'bak ben hiç öyle düşünmemiştim ' hissi oluşturuyor insanda.
Kitap temel olarak ekonomi kitabı ancak herkes çok ufak bir iki kelimenin anlamına bakarak kolayca okuyabilir,anlayabilir. Dili çok basit ve olay örgüleri, farklı iki fikrin çatışmasının sonunda doğan fondaki bir aşk hikayesi ile süslenerek , sıradan bir ders kitabı olmanın ötesine geçmiş bir kitap .
Belki de hiç bilmediğiniz bir alan olsa da, hepiniz az ya da çok ekonomiye dokunuyorsunuz hayatınızda. Siz dokunmak istemeseniz de ekonomik sistemin bir parçasısınız. Bu yüzden okumanız size az ya da çok bir şeyler katacaktır. Vaktiniz olursa bir düşünün derim.
112 syf.
7/10 puan verdi
Yorumlarda okumuştum bu kitap başka bir kitabın devamı niteliğindeymiş. Kuttubayev'in tamamlanmamış hikayesinin sonu diyelim.. Kuttubayev bir örgüt ile bağlantısı olduğu gerekçesi ile Tansıkbayev tarafından suçlanır ve suçunu itiraf etmesi için işkenceye mağruz kalır. Bu itiraf önemlidir çünkü gerçekten böyle bir örgüte varlığını ispatlar ve bu örgütü çökertirse terfi şansı doğacaktır Tansıkbayev için. Bu yüzden ne yapıp edip bu örgütü itiraf ettirmesi gerekir. Oysa Kuttubayev neyle suçlandığını bile idrak edememektedir.Ancak bu işin sonunun onun için iyi bitmeyeceğinin farkındadır. Bu andan sonra tek bir isteği olur Allah'tan.. Diğer suçlular ile yüzleşmek için götürülmek üzere bindirildiği tren ailesinin yaşadığı istasyondan geçerken onları birkaç saniye de olsa görebilmek.
Gelelim Cengiz Han'a küsen buluta. Aslında bu bulut bir semboldür. Allah rızası. Tanrı'nın Cengiz Han'dan razı olduğunu gösteren bir işaret. Bu yüzden Cengiz Han o bulutu kaybetmesi ile , Allah'ın rızasını da kaybettiğini fark eder batıya başladığı fetih hareketini oğulları,kardeşleri,torunlarına bırakarak geri döner.
Bazen ben de hayatımdaki küçük beyaz bulutları fark ediyorum ve korkuyorum kendi beyaz bulutlarımın bana küsmesinden.
144 syf.
8/10 puan verdi
Yine kütüphanede başka bir kitabı ararken elime gelen, neymiş bir bakayım diyerek aldığım bir kitap,ama okuduğuma pişman değilim:)
Hanginiz hayatında en az bir kez ''Ya şu iş bir bitsin, beni kimsenin tanımadığı bir yere gidip yerleşicem'' dedi?En az bir kez '' Gidicem buralardan,yeni bir sayfa açacağım kendime.'' diye düşündü. Cevabınız ''
93 syf.
7/10 puan verdi
Kütüphanede başka bir kitap ararken elime geldi.Önce adı sonra ise yazarı ilgilimi çekti.Yaşar Kemal'in daha önce hiçbir kitabını okumadım ama okumayı da istiyordum. Bunu bir vesile kabul edip aldım. Açıkçası ne içeriğine,ne de yazı diline karşı bir bilgim yoktu. Yine de İstanbul Türkçesi beklemiş olacağım ki, yerel bir Türkçe ile yazıldığını
165 syf.
·
Puan vermedi
Kitap kolayca sizi saracak ve okutturacak cinsten. Dili çok çok basit, öyle kafa yoracağınız, bir kere daha okuyayım diyeceğiniz cümleler yok. Her ne kadar bazı erkeklerin hayatlarına da yer verilmiş olsa da, kadınların hayatları bana daha ilgi çekici geldi. Bu kadar farklı yelpaze de insanların hayatlarına bakmak bana daima eğlendirici gelmiştir.
118 syf.
·
Puan vermedi
Açıkçası şiir kitaplarına pek sempatik bakmam. Çoğunun içi okurken bana fazla boş geliyor. Hatta bazı şiirleri okurken şunu sokaktan geçen herhangi biri ben yazdım dese kesinlikle yadırgamam diyorum kendi kendime. Yani benim açımdan aşağıda gördüğüm o ünlü yazar ismi dışında dikkate değer hiç bir anlamı olmuyor. O yüzden şiir kitaplarına her ne kadar hevesle başlasam da sonra tempom düşüyor ve sıkılıyorum. Bütün bu olumsuz görüşlerime rağmen bir yanım şiirleri okumakta ısrarcı.
Bütün bu yorumların ardından kitaba gelirsek, Atilla İlhan ile Hangi Batı kitabı ile tanıştım ve kendisi beni kitabına hayran bıraktı. Yani kendisi bende +1 olumlu havaya sahipti bu kitaba başlarken. Ve şu an +2 diyebiliriz :) Çünkü gerçekten şiirlerinin içi dolu. Sırf romantizm ya da edebi bir zevk değil. Şiirlerde farklı yaşanmışlıkların, toplumu derinden etkşlemiş olayların, verilmek istenen mesajların izleri var. Karşılaştırma yapmak gerekirse okuduğum , en kitap. Bu en in yanına istediğinizi koyun . En iyi, en tat aldığım , en farklı gibi gibi.
