Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sinan çapur

Sinan çapur
@Sinancapur
İnsta adresi-sinancapurr7
7 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
"Şiirde mutluluk yetmeyince, siyasetin gölgesine ihtiyaç oldu"
Sayfa 55 - İletişim
Reklam
"Biz burada eskiden hepimiz kardeştik," dedi Serdar Bey bir sır gibi. Fakat son yıllarda herkes ben Azeriyim, ben Kürt'üm, ben Terekemeyim, demeye başladı. Elbette burada her miletten insan vardır. Tekeremeler, Karapapak da deriz, Azerilerin kardeşidir. Kürtler, biz aşiret deriz, eskiden kürtlüğünü bilmezdi. Osmanlı'dan kalma yerli de 'ben yerliyim!' Deyip gururlanmazdı. Türkmenler, Posoflu Lazlar, çarın Rusya'dan sürdüğü Almanlar, hepsi vardı da kimse kim olduğuyla gururlanmazdı. Bütün bu gururu Türkiye'yi bölüp yıkmak isteyen komünist Tiflis radyosu yaydı. Şimdi herkes daha fakir ve daha gururlu."
Sayfa 30 - İLETİŞİM
Sinan çapur

Sinan çapur

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Beton
BetonThomas Bernhard
8.3/10 · 941 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sinan çapur

Sinan çapur

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Bitik Adam
Bitik AdamThomas Bernhard
7.9/10 · 1.467 okunma
Hangi türden olursa olsun sayıklamalar fikir değildir. Bu yüzden insanların sayıklama hürriyeti vardır veya yoktur diye düşünmek de bizi verimsiz alanlara sürükler. Fikirler, insanların verim bekledikleri zihin ürünleridir. ... Fikirler sade olsun, yeter ki bizim olsun.
Sayfa 202 - Tiyo
Reklam
Şiirin özgürlüğe ihtiyacı yoktur ve fakat özgürlüğün şiire ihtiyacı vardır. Şairin fırlattığı ipin ucundan birileri tutmuşsa şiirin özgürlüğü tamdır.
Sayfa 65 - Tiyo
Şiir okumak bu büyük hapishanedeki kardeşlerin birbirlerinden haberi olmalarına, işkenceye birlikte direnmelerine yarar.
Sayfa 60 - Tiyo
"En iyi kitaplar insana zaten bildiklerini söyleyen kitaplardır."
Sayfa 231 - Can
"Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler."
Sayfa 95 - Can yayınları
Hıristiyan ve anarşist; her ikiside dècadent'dır. Ama Hıristiyan da dünyayı yargıladığında, kara çaldığında, kirlettiğinde bunu, sosyalist bir işçinin toplumu yargılama, inkâr etme ve kirletme içgüdüsüyle yapar: "Mahşer günü"nün kendisi de öç almanın tatlı bir tesellisidir- sosyalist işçinin beklediği devrim de böyledir, biraz ilerisi düşünüldüğünde tabii. "Ahiret" bu dünyayı kirletmek için bir araç değilse, ahirete ne gerek vardır ki?...
Sayfa 84
Reklam
"Uygarlığa denk düşen ve uygarlığın başlamasıyla birlikte mutlak egemenliği kazanan aile biçimi monogamidir, erkeğin kadın üzerindeki egemenliği ve toplumun ekonomik birimi olarak tek eşli ailedir. Uygarlaşmış toplumun özeti de, her çağda hiç ayrıksız egemen sınıfın devleti olan ve her durumda ana çizgileriyle, ezilip sömürülen sınıfı baskı altında tutmayı amaçlayan bir aygıt olarak kalan "devlet"tir."
Sayfa 38
"Maddi üretimin araçlarını elinde tutan sınıf, düşünce üretiminin araçlarını da denetler. Böylece, düşünce üretiminin araçlarından yoksun bulunanların görüşleri, bu araçlara sahip bulunan egemenliği altına girer."
Sayfa 15
"Ancak insana alışmamış olanlar başkalarının hürriyetine karışabilir."
Sayfa 272
En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içine kaçmak. Fakat bir içim var mıydı? Hatta ben var mıydım? Ben dediğim şey, bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi.
Sayfa 176
"Korku... Korku ve insan, korku ve insan talihi, insanın insana hücumu, o hiç yere düşmanlık. Fakat neyi aldatabilirdim, kime anlatabilirdim? İnsan neyi anlatabilir? İnsan insana, insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insan insanla konuşamaz."
Sayfa 109
"Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır... bu da gösterir ki, zaman ve mekan insanla mevcuttur."
Sayfa 31
Reklam
Allah'ın halifesi olmayan beşer, maymunun halifesi olur, onun ardından, onun gelişiminin ardından gelir. İnsan ise bütün tabiatın aksine hem başkaldırabilen hem seçebilen hem bilgi ve bilinç kazanabilen hem de tabiata karşı yaratabilen bir varlıktır. Bu işi Allah mutlak düzeyde yaparken, insan kendi nispi düzeyinde yapar.
Sayfa 29
Şair dervişin kardeşidir. Şair derviş gibidir, düşünmeyi ve düşünceyi düşünüre bırakıp düş yetisini kullanır; düşler, düş görür, düşteymiş gibi yaşamaz, düşte yaşar.
Sayfa 111 - KAPI
Hiçbir bitki bitkileşemez, hiçbir hayvan hayvanlaşamaz; lakin insan insanlaşır; zira ancak insan, kendi mertebesine ait yetileri ve yetenekleri gerçekleştirdikçe, geliştirdikçe insan olur. Dolayısıyla insanlık olan/olunan bir şeydir.
Sayfa 60 - Kapı
Ey Talip! Öyleyse sen de Mansur gibi hoşca bak zatına; hakikat satırlarda değil, sadırlardadır çünkü.
Sayfa 49 - Kapı
Nuh gemisine almadı beni; tektim çünkü. Elendim ve elenişin sırrını sulara gömdüm. Sahilsizdim. Hakikat gibi. Hakikat de sahilsizdi. Benim gibi. Bir türlü göremedi dünya, ben bir hakikat idim.
Sayfa 9 - Kapı
Reklam
Öyle kısacık anlar vardır ki bütün bir hayatı altüst edebilir. Bazen bir gün, yıllarca acı çektirecek kadar derin izler bırakır yaşamda. Bazı haberler vardır, mermi olup yüreği deler geçer; ardında kocaman bir yara bırakır.
Sayfa 213 - İthaki
Tarih nedir? Konuşma ve düşünme yetisi olmayan hayvanların doldurulduğu bir ahır mı? Çiçek ve güllerin açıldığı bir insanlık bahçesi mi? Hangisi? Tarih ve insan... kim kimin hizmetinde? İnsan mı tarihin, tarih mi insanın. Hangisi?
Sayfa 183 - İthaki
Kaliteli edebiyatın yaptığı tam da budur; yoğun bir hümanizmayla insanın, bireyin bölünmüş, şaşkın, tedirgin, korkak çılgın ruh halini irdelemek. İç dünyasının derinliklerine inerek, oradan bize seslenmek. Ve insanı, bireyi anlayabilmemize yardımcı olmak. Bu nedenle çoksesli, çokrenkli, çokkültürlü olan edebiyat, ötekinin, ötekilerin devamlı buluştuğu bir anayurttur. Aykırı ve farklı olanların, kuşku, tedirginlik ve korku içinde olanların, anlamak ve bilmek, ilişki ve iletişim kurmak isteyenlerin anayurdudur.
Sayfa 126 - İthaki
Kendi kendilerini aldatanlar, halk alkışladı diye kendilerini büyük politikacı sananlar da vardır ki, bunlar ayrı. -Ya, demek bu türlülerini tutmuyorsun? Ama ölçmesini bilen bir adam düşün. Birçok bilgisizler ona boyunun dört kulaç olduğunu söyleseler, buna inanmazlık edebilir mi? -Dünyada edemez! -Öyleyse kızma bu adamlara canım. Dünyanın en eğlenceli insanlarıdır bunlar. Toplumu iyi edeceğiz diye bir sürü kanunlar korlar, böylece kötülüklere bir son vereceklerini umarlar. Ama aslında, Hydra'nın bin başından birini kestiklerini, her kestikleri başın yerine de yeniden ikisinin çıktığını fark edemezler...
Sayfa 124 - İş bankası
Kitaplardan hümanist olmanın, şefkatli olmanın, yurtsever olmanın her şeyin üstünde olduğunu öğrendi. Kitaplardan öğrendi, bir 20. Yüzyıl aydınının yüreğini ve beynini ülkesinin, ulusunun ve insanlığın hizmetine sunması gerektiğini. Kitapların sayesinde, kaval sesi ile keman sesinin farkını, bir destanla modern romanın farkını öğrendi. Aynı şeyleri düşünen insanların, dünyanın neresinde olursa olsun aynı şeyleri yaşayıp hissettiklerini kitaplar sayesinde öğrendi... "Tanrım ne bahtiyarlık"
Sayfa 130 - İthaki