Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip…
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının…
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
Sıcacık samimi ve bir o kadar da içten dizleriyle mükemmel bir kişilik Ahmed Arif. Ve biricik sevdası Leyla Erbil. Ona olan aşkını haykırdığı bu şiirlerde kayıtsız şartsız ve çıkarsız sevginin ne demek olduğunu anlıyoruz. Buna rağmen Leyla Erbil sevilmek iyi edermiş insanları,
ben hiç mi sevilmedim demiştir. Zaten hep böyledir sevgi nankörlüğü denen bir şey vardır insanlarda. Karşılık vermek zorunda değildi ama keşke saygı duymasını bilseydi. Ne diyelim bu dünyadan bir Ahmed Arif geçmiş iyi de ki geçmiş.