Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif Öz

“Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. İçimdeki sıkıntı eridi”
Reklam
“Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla başbaşa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir. O vakit, bu çıplak ve yalçın oda, gerçek dünyadan daha geniş, daha ferahlı bir âlemin munis, sevimli ve her biri sihir ve füsunla yoğrulmuş mahlukları ile dolmaya başlar.”
“Ben işimi eksiksiz yapayım da kısmet geldiğinde beni aradığı yerde bulsun.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“ Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan, onları yendin demektir.”
Sayfa 183Kitabı okudu
“İnsan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de…”
Sayfa 272Kitabı okudu
Reklam
"Her şey yaşama inanmakla başladı. İnanmak, yeni bir sen yaratmanın başlangıç noktasıydı. İnanmak; düşünceye, ruha güç veren bir ilaçtı. İnanmak bir şeylerin iyi gideceğine delalet eden, zihnin kendi kendini telkin etmesinin aracı olan zihinsel bir durumdu. İnanmak geleceğe duyulan bir güven, şimdiye tesir eden bir umuttu. Yaşama inanmak başarıya giden yolun altın anahtarıydı. İnanmak; düşünce dürtüsünü ruha, ete, kemiğe büründürüyordu.”
“İnsanı, içine akan yaranın kanı öldürüyor. Dışarı akan o kanı gören varsa anlıyor halinden. Ağlıyorsan, inliyorsan şanslısın demek ki, elinden tutan, yarana derman olan mutlaka bir yerden çıkıyor karşına. Unutuldum sandığında bile asla unutmuyor seni bu dünyaya yollayan. Bir parçanı alıyorsa iki parça veriyor sonunda. Her ilaç bir parça zehirden oluşuyor. Bu yüzden içindeki acının dışarı çıkanı bir başkası için derman oluyor.”
Sayfa 313Kitabı okudu
“Kim bilir? Belki de bir nedeninin olması gerekmiyordu. Kalbim onu seçmişti ve ben onu sevmeyi çok sevmiştim, bu kadar!”
"Yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu ; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil , eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir, eşya bile. Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filan... Nüzhet bana yalan söyledi. “
Reklam
“Bana göre en büyük alçaklık, karşısındakilerin doğruluğuna ve yiğitliğine güvenerek kötülük yapmaktır.”
Sayfa 297Kitabı okudu
“Bir hayale sahip olmanın en müthiş yanı, kendi hikayenizi yazmanızdır.”
Sayfa 311Kitabı okudu
“Hedeflerinizi yerine getirmek, rüyanızı gerçekleştirmek, ailenizin sevgisinden beslenmek. Bırakın parayı, bırakın hisse senedi opsiyonunu. Başarı budur.”
Sayfa 310Kitabı okudu
“Üniversitelerde, okullarda önce dersleri alırsınız, sonra sınav olursunuz. Gerçek hayatta ise tam tersidir; önce sınav olursunuz sonra ders alırsınız.”
“İnanç, görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız, başkalarının görmediklerini görürsünüz.”
Reklam
“Sözü en çok dinlenen hekim hastalıktır; iyiliğe, bilgiye söz veririz sadece; acıya ise boyun eğeriz.”
Sayfa 1696Kitabı okudu
“İnsan bekleyiş içindeyken, arzuladığı şeyin yokluğundan ötürü o kadar ıstırap çeker ki, bir başka mevcudiyete tahammül edemez.”
Sayfa 1681Kitabı okudu
“Asıl zevk, uğruna bir başkasından vazgeçilendir.”
Sayfa 1662Kitabı okudu
“Mesele kaybolmak değil, yolunu tekrar bulamamak!..”
Sayfa 1360Kitabı okudu
“Mıknatıs gibi çekiyorsun beni – yüreği kaskatı bir mıknatıs. Ama çektiğini demir sanma; has çeliktir yüreğim. Sen çekme gücünü bırak, benim de kalmasın ardından gelme gücüm.”
“Ve bil ki ömrüm, sadakatimden önce sona erecek.”
Reklam