Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“(...) çok güzel kızlar varmış ve Kant'ı da su gibi okuyorlarmış diye söylentiler çıkarıyorlar, doğru mu acaba? Onları ne yazık ki karşıdan karşıya geçerken ve vapurda bacak bacak üstüne atarken ve piyasa caddelerinde gözlerini ilerde bir noktaya dikmiş yürürken göremiyoruz, nerede saklanıyorlar dersin, bak ben ortadayım, onlarda kim bilir ne
Kaldı ki mutluluk nedir? Mutluluğun aşk olduğunu söylüyorlar. Oysa aşk mutluluk getirmez, hiçbir zaman da getirmemiştir. Tam tersine, sürekli bir kaygı durumudur aşk, bir savaş meydanıdır; kendi kendimize sürekli olarak acaba doğru mu yapıyorum diye sorduğumuz uykusuz gecelerdir. Gerçek aşk, vecd ile ıstıraptan oluşur..
Reklam
Hiç sıkıntım yok mu acaba? Var ki bi'dolu... Ama yüzdeyiz kişisel. Mutluyum, ama sıkıntılarımdan, coşkuyla, yorulmadan, uzun uzun söz edebilirim yine de. Anlatayım mı hepsini?... Hayat bana nasıl oyunlar ediyor, diyeyim mi bir bir?... Kısacası: Tam o bin küsür kilometre ötedeki kentten küçücük bir haber bekliyorum. Bu bekleyişi durmadan
Konuşmalar-s.25-26
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
Düşünmek ve güzellik üzerine.. Sabahattin İzcioğlu - 08.04.2015 Her şeyin çok karmaşık olduğu dönemlerde düşünmek ne kadar zahmetli zor bir işmiş, hele de yıllardır duygularımızın hasar gördüğü bu durumda güzelliklerden bahsetmek daha zor bir şey. Bana göre böyle durumlarda yapılacak en doğru şey yalnızlaşma, daha açık ifade ile yalnızlık,
Ne zaman eskiyor sevgiler Ödenen bedellerin acısı geçince mi? Yağmur yağıyor, mutfak camındayım Nasıl üşüdüğümü bilemezsin Menekşelerim çiçek vermiyor artık anne Söylediğin gibi hep dibinden su verdim ama Şimdi telefon açsam sana Sesini duymakta yetmiyor ki Hep ayni cumleler.Babamlar nasil? Ilacini aldin mi? Nedenini bilmedigim bir
Sayfa 64
Reklam
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Usta yazardan son derece güzel bir bilim kurgu romanı daha. Bir açık artırma yapılır. Kuzey Kutbu topraklarının hangi devlete satılacağına dair ve bunu bir firma kazanır. Firmanın arkasında Gun Club vardır. Bu işteki amaç, o zamanlarda Kuzey Kutbu'na gidilemediği için dünyanın ekseninin değiştirilmesi ve buzun eritilerek altındaki karanın ortaya çıkmasıdır. İşi planlayan kulübün sekreteri J. T. Maston'dur ve arkasında ona hayran bir zengin kadın vardır. Ancak hesaplamalar sırasında bir yıldırım evine çarpar ve etkilenir. Bu arada bir top ile patlatma yaparak ekseni değiştirecek kulüp üyeleri ortadan kaybolmuştur. Dünya büyük bir tehlike altındadır. Acaba bu deney başarılı olabilecek midir? Maston bütün hesaplamaları doğru mu yapmıştır? Soluksuz okunan bir roman. Mutlaka okunması gerekenlerden.
Ne Altı Var Ne Üstü
Ne Altı Var Ne ÜstüJules Verne · İthaki Yayınları · 200286 okunma
572 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Viktor HUGO; Sefiller de, Bir İdam Mahkumun da ve bu eserinde de izlediğim şu ki: Yaşadığı dönemin ve çok daha öncesinden Orta Çağın hukuk, yargı, yaşam, toplum düzenini bir hikaye etrafında mükemmel bir yargılamaya yatırıyor. Bu eserini 1831 de yayımlamasına karşıt 1400 lü yılların gerek Fransa nın gerek Avrupa nın hukuk düzenini mükemmel
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,7bin okunma
Hızlı adımlarla benden önce vapura biniyor orta boylu biri. Alper Sapan’ın boyu uzun muydu acaba? Yan tarafımdaki genç adam dikkatle denizi izliyor. Okan Pirinç en son ne zaman vapura binmişti? Bir kadının elinde çay bardağı var. Ferdane Kılıç kahve içmeyi sever miydi? Füniküler beklerken gözlüklü biri bana doğru yürüyor. Veysel Özdemir’in
Bu benim uysal, görenekçi, alçakgönüllü yaşamın küçücük binlerce gündelik ufak tefek nesneyle örülmüş Pindaros şarkısıdır. Gündelik yaşam! Günlük ekmeğimizi bize ver bugün! Ver bana Tanrım, günlük binlerce ufak tefek şeyi. Biz insanlar ne büyük acılara, ne büyük mutluluklara dayanıyoruz, çünkü bu acılar ve mutluluklar küçük olaylardan oluşmuş sis tabakasına bürünerek geliyorlar. Yaşam bu işte, sis. İşte yaşam bir nebülözdür. Şimdi bu nebülözden Eugenia ortaya çıkıyor. Peki ya Eugenia kim? Onu çoktandır aradığımın ayrımına varıyorum. Ben onu ararken yoluma çıkıverdi. Bir şey bulmak acaba bu mu? Birisi aradığı görüntüyü bulduğu zaman, bu, görüntünün arayışı sezinleyip ona doğru gelmesi değil midir? Amerika, Kolomb’u aramaya çıkmış olmasın! Eugenia da beni aramaya gelmedi mi? Eugenia! Eugenia! Eugenia!’”
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
Ada, Tepe ve Dutlar bölümünden oluşan zor bir kitap. Manastırdaki keşişlerin imparatorun geçmişten gelen tapınma şeklini değiştirmek için baskı yapması üzerine yaşadıkları olaylar ve iç dünyalarına doğru yaptıkları sorgulamalar... Ada ve Tepe birbirine bağlı gibi gözükürken, Dutlar sanki bağımsız bir hikayeymiş gibi dursa da aslında yazarın kitabın özünde yatan baskı rejimini ifade etmesi anlamında üç hikayede işin özü anlamında bütünlük sağlıyor. İlk iki hikaye ülkemizi düşündüğümüz zaman tamamen yabancı karakterler ve farklı bir din üzerine kurulması da düşündürücü. Sait Faik ödülü almış tüm kitapları okumadım ama herhalde anlaşılması en zor olanı budur... Yazarın farklı bir anlatım tarzı var ki, bir şiirimsi anlatı içinde kayboluyorsun. Lakin ben bütünüyle anlaşılmasının kolay olmasını tercih ederdim. Ödül verenler elbette bir sürü sebepler bulmuşlardır ki, ödülü vermişler... Bu tür kitaplardan sonra hep şunu düşünürüm... Yazar gerçekten ne düşünerek yazdı... Çünkü yazar kitabı yazıyor ve bu dünyadan göçüp gidiyor ve o kitap üzerine bir sürü tezler yazıyorlar, hatta kitaptan daha kalın tezler... Acaba bu tezlerde iddia edilen şeyleri yazar düşünerek, planlayarak gerçekten kitabını dokudu mu? Ya da içinden geldiği gibi yazdı da birileri de akademik inceleme yapacağım diye kitabın her yerini delik deşik ederek anlamlar mı çıkardı... Lakin birde benim gibi sıradan okuyucuları da düşünmek gerekmez mi...
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
Uzun Sürmüş Bir Günün AkşamıBilge Karasu · Metis Yayınları · 20191,589 okunma
352 syf.
4/10 puan verdi
Ruh Öküzüm young-adult türünde karşımıza çıkan kitaplardan... Bir ara kitapçılarda sıra sıra raflara dizilmiş ve adıyla ilgimi çekmişti ama karakterlerin yaşlarını öğrenince vazgeçmiştim okumaktan... Sanırım bu konuda haklıymışım. Geçenlerde boş bir anıma denk geldi,kitabı elime aldım. Öncelikle şunu söyleyeyim, anlatım yazarın ilk kitabı olmasına
Ruh Öküzüm
Ruh ÖküzümLauren Morrill · Pegasus Yayınları · 2014223 okunma
432 syf.
6/10 puan verdi
Kaçınılmaz young-adult türünde melek temalı bir kitap arkadaşlar... Kabul ediyorum melekleri hep vampirlerden daha çok sevmişimdir ama bu kitaba öyle ayılıp bayılmadım maalesef... Aslında uzun zamandır melek temalı kitap okumuyorum, son okuduğum Meleklerin Kanı'ydı galiba, malum onu da bekle bekle içimiz şişti, neyse ki hakları yeniden alınmış. O
Kaçınılmaz
KaçınılmazAmy A. Bartol · Yabancı Yayınları · 2015431 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.