Bir düşte gibiyim. Hiçbir şey duyumsamıyorum ya da ne duyumsadığımı bilmiyorum. Gene de, mutluymuşum gibi geliyor bana.
İKİNCİ ADAKitabı okudu
Başkalarına yasak diye, bir zevkten kendini yoksun bırakmanın hiçbir manası yoktur. Biz gülüşüp şakalaşırken, birçok insanlar yataklarında can çekişip ölürler. Milyonlarca evde sefalet, yoksulluk hüküm sürer. Bir yığın insan açlıktan, hastalıktan kıvranırken, sayısız insanlar da taş ocaklarında, madenlerde, fabrikalarda köle gibi çalışıp çabalarlar. Cezaevleri adam doludur. Fakat birisi bu yüzden aptalcasına üzüldü diye, hiçbirinin çektiği eziyet azalacak değildir.
Sayfa 41 - Kent Yayıncılık
Tüm hakaretler saygısız davranan yorum yapanlara!
Takip edilmiyor diye yorum yapamıyordum.
Ne kadar karaktersiz insan varsa hepsi boş yorum ve alıntı yapmış.
Yani okumuyorsunuz etmiyorsunuz okuyandan sizene. Sizin gibi faşist ve şahsiyet yoksunu değiller.
Yorumları okurken resmen kustum.
Şahsiyetsiz varlıklar.
Eğer bir insan, insan olmak isterse önce saygıyı sonra ahlaklı olması lazım.
Sizin atanız boyle yapmanızı istermiydi?
İstemezdi bence.
Kitap okuyan cahiller, dışarıda ki sokak itti adam olur boyle saygısız şeref yoksunu insanlardan adam olmaz.
Şu sitede müslüman olduğunuzun reklamını yapmak için İslamiyeti üç noktaya indirgeyebilirsiniz!
Bir başörtüsü, iki kadın da kadın, bir de bir okurun yaptığım yorumdan dolayı beni engellemesine sebep olan; Lgbt'yi destekleyenler müslüman değildir gibi üst perdeden vaaz verip haşa peygamberlik ve Allah'lık taslamak.
İman kul ile Allah arasında, bırakın artık kimin müslüman olup olmadığının iman niyetçiliğini. Tavşan niyetçiliği yapıyorsunuz.
Sonunda Lgbt'nize de sanal vaazlarınıza da dedirteceksiniz.
Adam Lgbt'yi destekleyenler müslüman değildir diyebiliyor. Kurtardı kendi müslümanlığını, ahirete servis kaldırmaya çalışıyor.
Her türlü konunun yobazının ve koyunun bol olduğu başka bir ülke var mıdır?
Bıktırıcı bir durum.
Bilen konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor.
Mutsuz sonla biten masal
Adamın biri bir deniz balığı tutmuş günün birinde, o kadar sevmiş ki yanında hep kalsın istemiş. Her gün suyunu tazelermiş, denizden kova kova çekip taşıyarak. Bir süre sonra usanmış deniz suyu taşımaktan, musluk suyunu denemiş. Balık biraz tedirgin olmuş ama alışmış sonunda tatlı suya. Gel zaman git zaman adamın içine merak olmuş, tatlı suya alışan balık havaya da alışır mı diye... Balık önce boğulayazmış, debelenmiş, sonunda havaya da alışmış. Günlerden bir gün adamın denize gideceği tutmuş. Balığı da yanında. Koymuş onu çakıllığın gölgeli bir köşesine, kendi de denize girmiş. Çocuklar geçiyormuş oradan o ara. Balığı görmüşler. Nasılsa, acımışlar, bu balık karaya vurmuş, yazık, denize atalım, demişler. Adam deliler gibi yüzüp yetişesiye balık boğuluvermiş denizde.
Sayfa 102
Koca eşek kadar adam oldum ama evde tek başıma kalınca adeta "evde tek başına" filmi çekiyorum. Her yer darma duman ve ben bundan acaip keyif alıyorum. Heralde hanımın sürekli titiz olması beni ipimden koparmış gibi yapıyor. Neyse, kendi kendimle acaip mutluyum. Buradan eşime sesleniyorum: "Gurban olam 3 5 gün fazla kal ananlarda. Ha bu arada, tabiki sen gelince ev cillop gibi olacak hayatım." Ulan bi an yanlış cümle kurarım diye buradan bilem tırstım.
~
❝
Ne olmuştu peki? Neden duygular böylesine hızla değişmişti? Neden kulenin tepesinde kuzu gibi olan bu iki adam, iki yüz ayak aşağıda kaplana dönüşmüştü?
❞
~
Sayfa 78 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Adam gibi adamları sevin. :)
Adam gibi adamları sevin diyorum. Bir adamın önce sesinde huzur, bakışlarında sıcaklık ve ellerinde şefkati arayın. Mükemmel olsun demiyorum, ama sevgiden önce onda mutlaka biraz da saygı arayın. Yanınıza yakıştığı kadar yakışsın yarınlarınıza. Gözlerinde güven, sözlerinde samimiyet ve yüreğinde sevgiyi fazlasıyla hissedeceğiniz adamlardan bahsediyorum. Yani kişiliğinde de şüphe götürmez bir güven arayın diyorum. Her türlü zorluk karşısında yılmayan, yıkılmayan, inandıklarından ve sevdiklerinden ayrılmayan adamlar hala yaşıyor bu topraklarda. Ne istediğini bilecek kadar, hiç de istemediği acılar ve anılar yaşayan kadınlara sesleniyorum. Bir gülü koklarken bile, gül incinmesin diye incelik gösteren yürekli adamları da artık görün diyorum. Çünkü bir adama yakışan ve adamlığa yakışan en güzel huydur merhamet. Çünkü o adamlar; yarım bırakmayı, yaralı bırakmayı, ağlatmayı ve aldatmayı sevmezler. Kaybetmemek için sevdiklerini, yanlış olana yüzlerini dönmezler. Korkmazlar sevdikleri uğruna değişmekten. Yani sizi kaybetmekten korktuğu kadar korkarlar sizi incitmekten. Ve gücünü sadece sizi korumak için kullanan bir adam arayın diyorum. O'na uzaktan her baktığınızda, yaralarınızı değil, yüreğinizde sevildiğinizi hissedin. Ve üstünüzden yıllar geçse bile, "iyi ki seni seçmişim, iyi ki seni sevmişim be adam" deyin.
