Bibliosmia Kraken
@afbaydar
Bir insan bulunduğu yerde mutlu değilse çözüm arar. Gidiyorsam sebebi var...
Müzik Öğretmeni (Md. Yrd.)
Lisans Cumhuriyet Ünv. Eğt. Fak.
Bursa
Bursa
52 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Kitapların görevi.
Niye bu kadar çok kitap var? Gerçekliğimiz tüm arzularımıza yeterli olmadığından. Kurgu olmadan tahammül edilesi değilde ondan.
Sayfa 143 - AyrıntıKitabı okudu
Hayat ve Evren
Hayat, koordinatları belli olmayan bir alan üzerinde koparılan patırtıdır, evren ise, sara hastalığına tutulan bir geometri...
Saygılarımla...
Sayfa 25 - MetisKitabı okudu
Dağınık çalışma
Zamanı belli bir amaç için değerlendirebilmek, bir insanın sahip olabileceği en değerli yeteneklerden biridir. Tek seferde tek işin yapılmadığı çalışma, dağınık bir çalışmadan başka bir şey değildir. Bir bütünlüğü yoktur ve bir konudan diğerine atlayıp durur. Dağınık çalışma belki de tembellikten bile daha kötüdür. Çünkü tembellik bir süre sonra insanı kendinden soğuturken, dağınık çalışma, verimsizliği ve amaçsızlığı yüzünden insanı çalışmaktan soğutur. İnsan çalışmanın verdiği keyfi hissetmek yerine, işlerini asla tamamlayamadığı için kafa huzursuz sıkkın ve bıkkın hisseder.
Saygılarımla...
Sayfa 157 - YakamozKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Zaman
Rahatlıkla söyleyebiliriz ki zaman, kendisini nasıl değerlendireceğini bilen kimseye asla eksikliğini hissettirmez. Ne komiktir ki bir iş yapmaya vakit bulamadıkları için yakınanlar, genelde eğlence için en çok vakti bulanlardır. Bir işe ayıracak vakit bulamadığını söyleyenler, çaba gösteremeyecek kadar tembel olduklarını itiraf ederler!
Saygılarımla...
Sayfa 155 - YakamozKitabı okudu
Hüzünlü sessizlik
Hüzünlü sessizlik-
Kayalara işliyor
Ağustos böceklerinin ötüşü
Sayfa 69 - İthaki YayınlarıKitabı okuyacak
Gelişim
Gelişim bir insanın en temel ihtiyaçlarından biri. Ama maalesef çocuklar bu ihtiyacı okulda karşılayamıyor. Okullarda herkese aynı ders anlatılıyor ve aynı ödev veriliyor. Dersler ve ödevler bazılarına zor, bazılarına çok kolay geliyor. Dolayısıyla, bu öğrenciler, akış alanına giremiyor ve iç motivasyon oluşmuyor. Derslerden ve okuldan kopuyor. Ödevini yapmak istemiyor. Peki gelişim temel bir ihtiyaçsa ve bu ihtiyaç okulda karşılanamıyorsa, çocuk bu ihtiyacını nasıl karşılıyor?
Saygılarımla...
Sayfa 206 - Doğan KitapKitabı okudu
Gelişim mi, başarı mı? Sizce!
Çocuk öğrendiklerini gerçek hayatta uygulamıyorsa sınavdan 100 alması, onun geliştiği anlamına gelmez. Gelişim olmadan başarı insanda özgüven oluşturmaz ama gelişim oluşturur. Maalesef günümüzde gelişimin yerini, başarı almış durumda. Aynı şekilde, öğrenmenin yerini not, keşfetmenin yerini ödev, eğitimin yerini diploma, bilgeliğin yerini bilgi, okumanın yerini okul, düşünmenin yerini bilmek, oyunun yerini oyuncak, oynamanın yerini yarışmak almıştır.
Saygılarımla...
Sayfa 206 - Doğan KitapKitabı okudu
Gerçekler
Başkalarına yönelttiğimiz bütün soruları bu kez kendinize yöneltin ki eğer cevaplar konusunda samimiyseniz, boş yere vakit kaybetmemiş olursunuz.
1) Sen olsan sana âşık olur muydun?
2) Sen olsan sana güvenir miydin?
3) Sen olsan seninle bir yola çıkar mıydın?
4) Sen olsan seninle arkadaş olur muydun?
5) Sen olsan seninle iş yapar mıydın?
6) Sen olsan seninle dost olur muydun?
İşte size hayatın akışını baştan aşağı değiştirebilecek devrim niteliğinde sorular.
Saygılarımla...
Sayfa 184 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Kendi kendinin zorbası olmak. "İçsesim bana düşman..."
Çocukluğundan beri annesinin manipilasyonuna maruz kalarak büyümüş ve hayatının yetişkin yaşlarında bile değersiz, işe yaramaz, beceriksiz, mutluluğu ve başarıyı haketmeyen biri olduğuna inandığı için hiç evlenmemiş, çocuk doğurmamış, iyi eğitimi e rağmen kariyer yapamamış, para kazanamaış birkadının sözleriydi bu: " İçsesim bana düşman"
Saygılarımla...
Sayfa 94 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Akıl ve Sezgi
İnsan zekâsı asırlardan beri hakikate iki yoldan gitmiş: Akıl ve Sezgi.
Saygılarımla...
Sayfa 43 - İletişim Yayınları
Müselman
Müselmanım diyen kişi
Şartı nedir bilse gerek
Tanrınının buyruğun tutup
Beş vakt namaz kılsa gerek
Yunus Emre
Saygılarımla...
Kubbealtı NeşriyâtKitabı okudu
Sâim ve kâim
Gündüz olalım sâim (oruçlu),
gece olalım kâim (namaz kılan)
Allah diyelim daim,
Allah görelim neyler.
Yunus Emre
Saygılarımla...
Sayfa 75 - Kubbealtı NeşriyâtKitabı okudu
-Kelimelerin Süleymaniyesi-
Yûnus, kelimelerden bir Süleymâniye kurmuş büyük dil mîmârıdır. Bizce onun, etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan felsefesiyle sanatının geniş halk tabakaları arasında gereken îtibârını elde etmesi için, her şeyden evvel Türk milletinin kendi diline sahip olması icap etmektedir.
Saygılarımla...
Sayfa 71 - Kubbealtı NeşriyâtKitabı okudu
Yunus Emre ve nice Allah dostları...
Hacı Bayram Veli'ler, Ak Şemseddin'ler, Mevlana Celaleddin-i Rûmî'ler, hep felsefelerini iman haline getirip, yaşayarak günlük hâyata nakşetmiş velîler ve kurtarıcılardır.
Yûnus'un müstesna tâlihi ve zaman içinde buyruk yürütmesi, felsefesini, sâde olduğu kadar muhteşem de olan bir sanat şâhikasından dünyaya duyurabilmesi keyfiyetidir. Öyle ki, sesi ve tesiri yalnız kendi çevresinde kalmış olan ve dervişlik şuuru hiç de Yûnus'dan dûn (aşağı) olmayan herhangi bir velî kişinin bıraktığı iz, zamanla yıpranıp kaybolurken Yûnus, aynı yürek yanığını sanat kanatlarına teslim ettiği içindir ki, asırların üstünden aşmasını bilmiştir. İşte bugün de, yarın da kütlelerin kulak kabartacağı o sembolik ve romantik sesler, büyük dervişin bu gökkubbe altında ebediyen duyulacak olan ayak sesleridir.
Saygılarımla...
Sayfa 59 - Kubbealtı NeşriyâtKitabı okudu
İstatistik mi? Bireysel gerçekler mi?
Psikotik özne, dinlenmesi gereken bir insandan çok, tedavi edilecek
bir nesne haline gelmiş durumda. Hastanın özgüllüğü ve hayat
hikâyesi çoğu zaman rötuşlanıyor. Eskinin psikiyatri kitapları
hastalardan aktarılan sözlerle doluyken, bugün sadece istatistiklerle ve
sözde-matematiksel şemalarla karşılaşıyoruz. Çalışmalarda tek tek
vakalarda ne olup bittiğine hemen hiç değinilmeyip, vakaların bir
arada kümelendiği sayılar sunuluyor. Mesela bir kişinin belli bir
tedaviye niye yanıt verdiğini ve bu yanıtın tam olarak ne olduğunu
asla öğrenemiyoruz; bunun yerine, katılımcıların yüzde kaçının yanıt
verdiğine veya vermediğine dair istatistikler buluyoruz. Birey ortadan
kaybolmuş durumda
