Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben peki, dedi, birini mi arıyorum, yoksa bulunmak mı istiyorum? Aramak kelimesi içini acıttı. "Herif arıyormuş zilli" dedi hiç tanımadığı dudaklar, sigara kokan basık odalarda birbirlerine kuru pasta dolu tabaklar uzattılar. Yine onlar, ah onlar...
Sayfa 9 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
CÜMBÜŞ-İ EDEBİYAT
Uyandım kollarında, Çocuğunum. Kalbinde sancılarla, Heyecan oldum. Ah nefesine sıcak sıcak, Kavruldum. Sen kat kat edilen dualarımda,
Reklam
"Arkadaş olmamız çok kolay, istemeniz yeterli," dedi Marian. "Başka bir şey olmaya kalkmamız çok aptalcaydı zaten." "Aptalcaydı, evet. Ama güzel bir aptallıktı." "Ah, hayır Bayan Everett. Ben bir ressamım ve 'güzellik' kelimesini sahiplenirim. Onu orada kullanmamalısınız. O kadar çirkin bir şekilde biten hiçbir şey güzel olamaz. Hepsi yalandı."
Sayfa 39
❝Ah Milena palto giymeye üşenirken bile bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben? İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım? ❞
Korkunç bir yalnızlık hissi vardı içimde. Benimle insanlar ve şehrin yaşamı, meydanlar, evler ve sokaklar arasında sürekli olan geniş bir uçurum vardı. Büyük bir felaket oluyordu, gazetelerde önemli şeyler yazıyordu - (ama) benim umurumda olmuyordu. Eğlenceler düzenleniyordu, ölüler gömülüyor, pazarlar kuruluyor, konserler veriliyordu - ne için? ne maksatla? Dışarı çıkıyordum, ormanlarda, tepelerde, taşra yollarda sürtüyordum, çevremde çayırlar, ağaçlar, tarlalar ah vahsız bir hüzünle, dilsiz ve yalvarırcasına bana bakıyor ve bana bir şey demeyi, bana doğru gelip karşılamayı, beni selamlamayı arzuluyorlardı. Ama orada öyle hareketsizce yatıyor ve bir şey diyemiyorlardı, ve ben acılarını anlıyor ve acılarını onlarla birlikte yaşıyordum , çünkü onları bu acıdan kurtaramıyordum.
❝Ah Milena palto giymeye üşenirken bile bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben? İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım? ❞ 📖| Milena'ya Mektuplar 🍂| Franz Kafka
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Fvİ
Bu kitap ah ah öncelikle biraz daha uzun olabilirdi bilmiyorum çok tekrarlanmış şey var amaaaa filmini de izlemiş biri olarak süper bir yapıt yani bu kitap= ben anlıyor musunuz filmi biraz daha kaliteli olabilirdi sadece ama ona rağmen kitabı yeterince yansıtmıştı fikrimce o son…. Ya gidin okuyun işte yeteri kadar övdüm sövmem imkansız zaten
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,8bin okunma
Yakamoz& Papatya -9
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
83 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Epiktetos'u hep önemli bir düşünür olarak bulmuşumdur. Kitap çok ince, bir oturuşta bitirilebilir. Okurken okuduğunuz her cümle çok anlamlı ve unutulmaması gereken nasihatler gibi geliyor fakat son yaprağı çevirip kitabı kapadığınızda okuduğunuz çoğu şeyi kuvvetle muhtemel hatırlamıyor olacaksınız. Roman tipi bir kitap gibi değil dolayısıyla pek akılda kalamıyor. Fuat Sezgin, Gençlerle Başbaşa kitabındaki son 4-5 sayfada nasihat veriyo da zaman zaman açıp okuyunca ‘ah bu da kulağıma küpe olsun’ diye düşündürüyor ya tam da o cinsten bi eser. Okunur yani ben beğendim
İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını Açar
İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını AçarEpiktetos · Beta Yayınları · 20192,227 okunma
“Hastaydım, kafam yorgun, ruhum umutsuz, gövdem acılar içindeydi. Tanrı’nın hiç değilse manevi enerji ve güçlü bir şefkat içgüdüsüyle donatmış olduğu ben, en acı bir cesaretsizlik çukurunun dibine düşmüştüm ve çok öl­dürücü bir zehirin, soluk alamayan kalbime dolduğunu duyuyordum. Yaylada üç ay geçirdim.. O güzel yöreyi bilirsiniz, insanın ruhu kendi içine döner ve eş­siz bir dinlenmenin tadına varır, her şey dinginlik ve huzur yaratır, orada, Tanrı’nın kusursuz yaratımı önünde, ruhunuz örf ve adetlerin boyunduruğundan kurtulur, toplumu unutur, toplumun el kol bağlayan zincirlerini gevşetir yeni­lenmiş bir gençliğin gücüyle.. Orada her düşünce duaya dönüşür, taze ve özgür doğa ile uyum içinde olmayan her şey bırakır yüreği. Ah, orada yorgun ruhlar huzur bulur, bitkin insan gençlik gücüne yeniden kavuşur. Hastalık günlerimi böyle geçirdim işte... Sonra akşamlar! 'Ayaklarını küller arasına uza­tıp kocaman ocağın önünde oturmak, bacadaki bir çatlaktan sanki beni çağırır­mış gibi ışınlarını gönderen yıldıza bakıp durmak, ya da derin düşlere dalarak ateşe bakmak, alevlerin yükselip, titreyip, kazanı, ateşten dilleriyle yalamak için birbirleriyle sanki yarışmalarını seyretmek ve düşünmek.. İnsan yaşamı da budur, diye: Doğmak, çalışmak, sevmek, büyümek ve yok olmak.”
Reklam
" Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım da Çiçekler açsın ruhunuz. "
Zira geçinmek için ben onların emirlerine uymaya, haklı haksız hükümlerine boyun eğmeye mahkûmum! Ah, bu ne alçaklık!
Zaman.. su gibi aktı da göz göre göre ellerimizden kaydı. Bir ucunu bıraktık diye, hepsi sürüklendi gitti ellerimin arasından.. Ve ben buna müsaade ettim, tutmaya bile tenezzül edemedim.. Zamanımı meğer ne boş şeylere harcamışım. Farkettiğimde, artık çok geç kalmışım...
Ah baylar, belki de ben ömrüm boyunca başlamayı da, bitirmeyi de beceremediğim için kendimi akıllı bir adam sayıyorum.
ah ulan yalan dünya
Bunca zamandır gerçek hayatımın başlamasını beklediğimi, oysa hayatın ben farkında olmadan geçip gittiğini anlamamla bir uyanış yaşamıştım
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.