Yeğenim henüz iki yaşında, adı Muhammed. Parka doğru yol alıyoruz. Ailenin ilk torunudur kendisi. Bir dediği iki edilmiyor haliyle. Parkta oynayan çocuklar görüyoruz. Hallerine bakınca Suriyeli ya da Afgan olduklarını anlıyorum. 3 çocuk kendi aralarında top oynuyorlar. Topları bizim tarafa doğru geliyor. Tam yanımıza gelince Afgan oldukları belli
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Öncelikle başlığı merak ediyorsunuzdur. Bu cümle 4 yaşında bir kızın, ablasının öğretmenine kurduğu cümle. Olayı kısaca özetleyeyim size.
"-Sana dondurma almamı ister misin?
+İstemem.
- Aaa yemek de yemek istemiyorsun! Hasta mı oldun sen birtanem?
+Yemek yemek istiyorum. Dondurma istemiyorum. Onun içinde süt var. Süt istemiyorum.
- Hay
Ramazan Pişkin abiyi bileniniz var mı? Çok saf, çok masum, çok temiz bir abiydi. İstanbul Fatih Cerrahpaşa'da küçük, gariban bir çay ocağı işletiyordu.
Günde 15-20 çay satar "Allah bereket versin" derdi.
Bazen kasitli olarak poğaça ya da böreği 2 kişilik alır "Abi fazla almışım, otur birlikte yiyelim" deyip, çayla birlikte yediğimiz olurdu.
YouTube'da çok fazla videoları vardı.
O konuşurken ilminin bu kadar derinliğe şayan olması şaşırtıyor, hayranlığımı cezbediyordu.
Dün maalesef çay ocağında namaz kılarken bıçaklanarak şehit edilmiş.
Ne kadar içime battığını, hayatımda ne kadar boşluk oluştuğunu, ne kadar üzüldüğümü anlatamam.
Katili az önce yakalanmış fakat, bu bile üzüntümüzü hafifletmiyor.
Allah mekanını cennet etsin Ramazan abi 🤲😔
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Elhamdülillahi rabbil âlemin. Essaletu vesselemu alâ rasulilleh.
Besmele, hamdele ve salveleden sonra, incelememize geçiyoruz inşallah.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bu kitap Okuduğum en güzel kitaplardan biridir.
Tabii ki her kitap güzeldir ama bu kitap ayrı bir güzeldir. Bu kitabı tavsiye ediyorum.
KİMLERE TAVSİYE
21. yüzyıl!
İnsan psikolojilerinin alt üst olduğu, antidepresanların aspirinlerden fazla sattığı, intihar olaylarının arttığı, adeta "Dünyaya gelecek en yanlış zamanı bulmuşuz." denen bir dönemde yaşıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde İlber Ortaylı'nın bir kitabını okumuştum. Her insanın kendi dönemi için dünyanın en zor dönemi
Albayım,
15 gündür Hikmet Benol'un etkisinden çıkmaya çalışıyorum. Derdi ne bu adamın albayım? Ne bu kadar tatava? Noldu, anlattın da noldu Hikmet? Senin yüzünden 15 gündür ne okuduğumdan zevk alabiliyorum ne de herhangi bir kitaba elim gidiyor. Ne vardı bu kadar sarsacak? Tanımadığım bilmediğim insansın, karakter olarak hayatıma girip beni
Vay anam vay!
Ben böyle roman okumadım kardaş. Böylesine güzel betimlemeylen, bu kadar güzel içine alan cümleleriylen hikâyesini yaşattıran, hissettirebilen bir roman okumadım. Hele romanı bitirdikten sonra yüzümü yudum da öyle kendime geldim, birçok sayfasında duygularımlan yaşadım da okudum işte. İpil ipil ışık gibi parlıyor kitabın cümleleri,
Siz hiç çocukken, sırf hayatta kalabilmek umuduyla nefesinizi tutma çalışması yaptınız mı? "Babam beni gömüp gittikten sonra üstümdeki toprakları atarak dışarı çıkabilirim belki," diyerek...
Böyle bir umuda tuttundunuz mu?
Her zaman derim, "zordur her dönemde kadın olmak," diye. Eseri okuduktan sonra anladım ki en çok o
Gelinine tecavüz, gelininden olma 13 yaşındaki ilk çocuğuna yıllarca taciz yine gelinine tecavüz sonucu olan ikinci çocuğa tecavüz. Ulan Allah belanı versin. Üç yaşındaki çocuk yırtılma sonucu aşırı kanamadan ölmüş. Ne desem az kalacak yine boşa gidecek. Mesleğe ilk başladım önümüze beş yaşında bir kız çocuğu getirdiler bisikletin kolu geçti kanaması var diye sonucu bilin bakalım ne çıktı. Dedesi tecavüz ederken fazla zorlamış ve kanama olmuş. Babasının tecavüz ettiği çocuk İçin annesinin söylediği söz; dışarı gideceğine evdekine yapsın!!!! Abisinin yıllardır tecavüz ettiği erkek kardeş muayenede canı yanması gereken yerde kılı bile kıpırdamıyor o kadar alıştırmışlar ki ve yine bundan da annenin haberi var. Beş yaşındaki kıza soruyoruz deden sana bunları yaparken kimse görmedi mi diye; annem babam yanımdaydı diyor. Sadece bir kaç örnek…. O kadar çok ki lanet olsun lanet. İnsan denilen bu yaratığın dünyadan sonsuza dek izi silinsin artık. Kimse de bana demesin neden bu kadar mutsuzsun diye, şuan ben bunları yazarken bile kim bilir nerde hangi O. Çocuğu hangi çocuğa tecavüz ediyor. Hayvanlara işkenceyle tecavüz et, çocuklara tecavüz et, yanından geçen kadını paramparça et tecavüz et öldür… Ulan şehvetiniz kurusun erkekliğiniz batsın. Bu kadar pislik bir dünyada, onlarca insanın, hayvanın, çocuğun tecavüze, işkenceye, açlığa mahkum olduğu bu hayatta mutlu olabilen varsa buyursun olsun ben olamıyorum hele ki bunları birebir gözümle görüyorken artık benim bu gözlerim bu hayata bir daha iyi bakmaz, bakmıyor. Etrafınıza iyi bakın ne olur belki bir çocuğun, bir hayvanın anlatamadığı derdine derman olursunuz….