Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Teslim mi oluyorsun?"diye sordu. "Teslim oluyorum"diye fısıldadım Elimdeki silahı havaya kaldırdığımda gözleri silaha kaydı,yutkundu. Silahın soğuk namlusunu kalbimin üzerine yasladığımda gözümden damlayan yaşlar yok oldu. "Ama annem gibi teslim oluyorum " Kalbim sanki son kez attı ve Azrail bana cesaret verdi,annem bana cesaret verdi. Ben de tetiğe bastım.
Sayfa 260 - Helin AktanKitabı okudu
Son
Çok uzun zamandan beri ilk kez annemi düşündüm. Bir ömrün sonunda niçin yeni baştan “nişanlandığım”, niçin yeniden başlama oyununu oynadığını anlar gibi oldum. Orada, hayatların sönmekte olduğu o bakımevinin etrafında da akşam, hüzünlü bir huzur âm gibiydi. Ölüme o kadar yakınken annem, orada kendini her şeyden azade ve her şeyi yeniden yaşamaya hazır hissetmiş olmalıydı. Hiç kimsenin onun arkasından ağlamaya hakkı yoktu. Ve ben de, kendimi her şeyi yeniden yaşamaya hazır hissettim. Sanki bu büyük öfke içimdeki kötülükleri söküp atmış, ümitleri boşaltmış gibi, bir takım işaretler ve yıldızlarla dolu bu gecenin karşısmda, içimi ilk defa olarak dünyanın tatlı kayıtsızlığına açıyordum. Onun bana bu kadar benzediğini, adeta bir kardeş gibi olduğunu hissedince, eskiden mutlu olduğumu, hatta şimdi de mutlu olmaya devam ettiğimi anladım. Her şeyin tamam olması ve kendimi daha az yalnız hissedebilmem için, idam günümde çok seyirci bulunmasmdan ve bunlann beni hınç dolu haykırışlarla karşılamalarından başka isteyecek bir şeyim kalmamıştı.
Reklam
Babam Hastanede Bir gün babam, diğerleri gibi bir hasta olmak için hastaneye gitmek istedi. Belki de gerçekten hastaydı ya da artik cesareti kalmamış ve her şeyden bıkmıştı. Annem babamin gitmesini istemiyordu. Ona evde kalmasını, kendisinin onu tedavi edeceğini ve banyo yaptıracağını söyledi. Babam tereddüt etti, bir ayağı dışarıdaydı, üzgün bir hali vardı ama yine de gitti. Onu hala hatırlıyorum, Paix Caddesi'nin sonunda giden, o deri kiyafetli yaşlı adamı. Hastanede, özel odada kalmak istemedi. Bütün hastalar, doktorun yanında yatıyor olmaktan dolayı gurur ve mutluluk duyuvor, özellikle de onları güldürmek için bir sürü saçmalık yapmasını seviyorlardı. Babam portakallarla top oynuyor, hatta hastalara bile nişan aliyordu. Büyükannemle birlikte hastaneye babamı görmeye gittiğimizde, babam ninemin şapkasını aldi ve kendi kafasina taktı. Belki de, babamın sayesinde, ölmeden önce son bir kez gülen hastalar olmuştur.
Bırak, bırak tüm bunları diyecektim. Kimin konuştuğunun ne önemi var, biri kimin konuştuğunun ne önemi var dedi. Biri kalkıp gidecek, giden ben olacağım, ben olmayacağım o, ben burada olacağım, buradan uzaktayım diyeceğim, ben olmayacağım o, hiçbir şey söylemeyeceğim, bir öykü anlatılacak, biri bir öykü anlatmaya çabalayacak. Evet, yadsımıyorum
Kendimi koca dünyada yapayalnız buluyordum. Etrafımda insanlar vardı; dostlarım, kardeşim, annem vardı. Yine de yalnızlığı ilk kez bu kadar derinden yaşıyordum. Hiç kimse ya da hiçbir şey, yalnızlığıma son vermeye yetmiyordu.
Hiçbir şeyimiz yoktu, yoksulduk, yoksul ama mutsuzduk. “Geçmişin çocukluk, geleceğin ise sadece bir bilinmezlik olduğu o boşlukta, ne çocuk ne de yetişkin olunan o on dört yaşın başıboşluğunda tek başıma ve her defasında daha büyük daireler çizerek evden okula, okuldan eve gidip geliyordum. Dinî inançlarım o yaş için fazla kuvvetli değildi ama
Reklam
_Bütün bu aşağılık asalakların tek kaygısı, yüz karası bir dalkavuklukla, kralın desteğini kazanmaktır. _Sizin ilkelerinizin tam karşıtlarıyla yetişmiş insanlar karşısındasınız. Bütün düşündüklerinin saçma ve haksız olduğunu yüzlerine vurursanız elbet dinlemezler sizi. Dikine değil, yanlamasına gideceksiniz. Doğruyu yerinde ve ustalıkla
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Koza. Onun burada olduğunu hissedebiliyordum, hissetmekten öte biliyordum. Nereden bildiğimi sayfalarca anlatabilirdim ama elimi kalbime koyduğumda bile onun sesini işitebiliyordum. Buradaydı, kendini ait hissettiği ve en çok korktuğu yerde. Işıklar demişti, bana. Işıklar bizim ortak noktamız. Şimdi o ortak noktamız olan yere gidiyordum, ben
Sayfa 292 - Koza - Helin (Poyraz - Saye)Kitabı okudu
_İsa havarilerine, öleceğini ve 3 gün sonra dirileceğini söyledi. Onlar inanmadı. Bir bulut yaklaştı ve Tanrı: Oğlumu dinleyin dedi. _İsa, 2 körü iyileştirdi. Sonra isa'ya içine cin girmiş birisini getirdiler. İsa cini kovunca adam sevinçten göbek attı. _İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. _Kim
191 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.