Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
112 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ahlaki değerlerin çoğu zaman siyasetin gerçekleri karşısında geri planda kalması gerektiğini savunur. Machiavelli, bir hükümdarın sevgi yerine korkuyla yönetmesinin daha etkili olduğunu, çünkü korkunun sadakatsizliği engelleyebileceğini belirtir. Ayrıca, bir hükümdarın gerektiğinde acımasız olabileceğini, ancak bu acımasızlığın belirli bir amaca hizmet etmesi gerektiğini vurgular . Örneğin, Aristoteles’in Büyük İskender’e verdiği öğütlerden ilhamla, yerel hükümdarları birbirleriyle çatışmaya sürükleyerek kontrol altında tutma stratejisini savunur. Machiavelli’nin önerileri arasında en dikkat çekici olanlardan biri, hükümdarın hem tilki hem de aslan gibi davranması gerektiğidir. Tilki, tuzakları tanır ve onlardan kaçınır; aslan ise düşmanlarını korkutur ve onlara karşı koyar. Bu metafor, hükümdarın hem kurnaz hem de güçlü olması gerektiğini ima eder. Ayrıca, Machiavelli, yeni toprakların ele geçirilmesi ve yönetilmesi konusunda da pratik stratejiler sunar; yerel kültüre saygı göstermenin ve halkın desteğini kazanmanın önemini vurgular. Modern gözle bakıldığında, Machiavelli’nin önerileri birçok kişi tarafından ahlaki açıdan sorunlu bulunabilir. Ancak sunduğu stratejiler, hala birçok yönetici ve lider tarafından uygulanmaktadır. Machiavelli’nin "amaç, araçları meşru kılar" ilkesi, günümüzde de siyasi ve iş dünyasında etkisini sürdürmektedir. "Hükümdar" tarihten dersler çıkararak günümüz yönetim biçimlerine ışık tutar. Kitabı okuyun, ancak Makyavelist olmadan; çünkü güç ve ahlak arasındaki denge, bir liderin en büyük sınavıdır.
Hükümdar
HükümdarNiccolo Machiavelli · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,8bin okunma
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Reklam
1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Hepimiz Karamazovuz...
Böylesi bir tragedyanın, böylesi bir insanlık destanının, böylesi bir metnin incelemesini nasıl yazacağım bilmiyorum. Birçok not tutmama ve hakkında video izlememe rağmen yine de yeterli olmayacağını düşünüyorum. Ama umarım atladığım çok yer olmaz. Başlangıç olarak Karamazov Kardeşler'e bir insanlık destanı dememin sebebi, içerisinde
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,7bin okunma
112 syf.
5/10 puan verdi
Kitapta bı gizem yok konusu sondan başlayıp geriye dönüş tekniğiyle anlatılıyor . Birçok kişi bahsetmiş ama bende değinmek istedim konusu Türkiye'nin ahlak yapısını bekarete töreye namus için işlenen cinayetlerde halkın görüp görmezden gelmesine üstelik bunu normal görüp öldürmeyi hak sayanlara değinerek işlenmiş. Ancak bahsedilen isimler , olay akışı , olayların işleniş biçimi , yazarın konuyu sürekli farklı kahramanların bakışıyla düşünce yapısıyla anlatma tekniği kullanması karmaşaya neden olmuş. Kısa bir kitap olmasına rağmen algılamakta konuları toparlamakta konu bütünlüğü sağlamakta çok da başarılı olamadım . Kitabı okumaktan ziyade kitabın kabataslak başarısız bir özetini okumuş gibi hissediyorum.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,9bin okunma
%55 (160/288)
9/10 puan verdi
Adem Güneş
Adem Güneş
Kişilik Gelişiminde Cezasız Eğitim
Kişilik Gelişiminde Cezasız Eğitim
okul önceci olarak kitabı; belki bildiğimden farklı bir noktayla karşılaşıp yeni sınıf yönetimi yöntemleri geliştiririm düşüncesiyle okumaya başlamıştım ancak kitabın 160'ıncı sayfasına geldikten sonra okumamın gereksiz olacağını fark ettim çünkü zaten kitapta bahsedilen içerik işimin büyük bir parçası. Ebeveynler için oldukça verimli ve kullanışlı bir yazın olduğunu düşünüyorum, ne yazık ceza kültürümüzde büyük bir yere sahip. Ceza, ego tatminiyle eşlemiş bir kelime. Yetişkin cezayı hasar gören psikolojik sürecinde kullanır. Minik meleklerin yetiştirilmesinde, yetişkinlerin güvenli merkez olması gerekir. Herkesin hataları vardır ama doğrunun öğretilmesi işkenceye değil; akılcı, çocuğu olduğu gibi kabul etmeye ve nedene bağlı açıklamalara dayanır. Güven duyulan kişiler çocukları eğitebilir, ahlak gelişimi 7 yaşında başlar... Kısacası, yeni yaklaşımları öğrenmek ve kendinizi ilerletmek çocuklarımıza değer <3
Kişilik Gelişiminde Cezasız Eğitim
Kişilik Gelişiminde Cezasız EğitimAdem Güneş · Timaş Yayınları · 2017638 okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Gerçekten de Bir Tereddüdün Romanı:))
Donanımlı ve üretken yazarımızdır
Peyami Safa
Peyami Safa
.. Birçok düşünce ve fikrin öncülüğünü yapmıştır. Dolu dolu hayatından yansıyanları yazarak anlatmıştır. Edebiyat, dil, tiyatro, felsefe, sosyoloji, psikoloji, politika ve tıp gibi konularda birçok yazı yazmıştır. Yazılarının 500e yakın olduğu söyleniyor. Kitap isminin hakkını veriyor. Gerçekten de bir tereddüdün romanı:). Ne hakkında tereddüt diye soracak olursanız;yaşam, ahlâk,toplum ve değişimler, evlilik,bir insanı tanımak, ölmek, yaşamak, hastalıklar , tedavi ,inançlar,istekler gibi çeşitli duygular ,durumlar ve değerler hakkında tereddütleri,2 kadın ve 1 yazar üstünden anlatıyor. Karakterler bu kadar. Birşeye karar verilmiyor ya da kabul edilmiyor. Çoğunlukla tereddütler üstüne kurgulanmış. Kitap içinde kitabın anlatıldığı değişik bir tarz kullanmış yazarımız. Felsefik öğeler, sosyolojik ve psikolojik incelemeler mevcut ve zevkle okunuyor seviyorsanız eğer:). Diyalogların olması da romana renk katmış. Güzel aforizmalar var,çok beğendim. Kitabı can yayınlarından okudum ben. Dili akıcı diyemeyeceğim çünkü eski Türkçe kelimeler var. Ben bu şekilde okumayı sevdiğimden beni sıkmıyor ama sevmeyen de varsa bilgisi olsun. Keyifli okumalar ..
Bir Tereddüdün Romanı
Bir Tereddüdün RomanıPeyami Safa · Ötüken Nneşriyat · 20237,1bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Günümüzde "yaşam felsefesi" disiplininin kurucusu olarak kabul edilen Friedrich Wilhelm Nietzsche alman filolog ve fîlozoftur. Nietzsche:Geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışlarını kendine özgü yoğun ve çarpıcı bir dille eleştiren en etkili çağdaş felsefecilerdendir. Fîlozofun "Putların Alacakaranlığı" kitabı 1888'de kısa bir süre de yazıp tamamladığı bir eseridir. Nietzsche'yi tüm düşünce hayatı boyunca meşgul eden meselelerin yoğun bir özeti niteliğini taşır. Sokrates'ten Dostoyevski’ye , Kant'tan Rousseau'ya, Shopenhauer’dan Goethe’ye, Hristiyanlıktan, çevresindeki Almanlılığa kadar putlaştırılan her şeye ve herkese ağır eleştirisidir bu kitap. Kitap boyunca kimi övdüğünü kime sövdüğünü anlamayacaksınız. okuyup bitirebilseniz bile sonunda “ben ne okudum?” diyeceğiniz muhteşem bir kitap. Ders niteliğinde olan bu kitap putlaştırdığımız her şeyin üzerinde tekrar tekrar düşünmemizi sağlıyor. Nietzsche’nin de dediği gibi, “Bu küçük kitap, büyük bir savaş ilanıdır,” doğa, akıl ve ahlaktan bahsederken kendini kutsallaştıran bütün putlara savaş açar... Nietzsche okumaya nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, bundan başlayabilirsiniz.. Tavsiye ederim.
Putların Alacakaranlığı
Putların AlacakaranlığıFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,2bin okunma
496 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yıllar önce bu sitede, yanılmıyorsam Jane Austen’in “
Gurur ve Önyargı
Gurur ve Önyargı
“sı için, “Bu kitabı okudum, tamam ama bana ne verdi? Hiç. Sanat yok sanat!“ diyen bir okur vardı. Görüşüne katılmıyorum tabii, ama açık sözlülüğünü beğenmiştim. Zira günümüzden oldukça farklı bir sosyal ve kültürel ortamda geçen dönem romanlarını okumak, hele edebi bir beklentiden ziyade
Tehlikeli İlişkiler
Tehlikeli İlişkilerChoderlos de Laclos · Kırmızı Yayınları · 2011541 okunma
Kötülüklerin ve erdemlerin bir kaydını tutarak, belki de pek çok tarihçinin unuttuğu ahlak tarihini yazmayı başarabilirdim. Sabır ve cesaretle, Roma, Atina, Tire, Memfis, İran ve Hindistan'ın bize ne yazık ki bırakamadığı, Barthélemy'nin bütün cesaretiyle ve Monteil'in sabırla Ortaçağ için çabaladığı ancak ortaya pek çekici olarak koymayı başaramadığı kitabı, on dokuzuncu yüzyılda Fransa için bırakabilirdim.
Sayfa 10 - Žeplin Kitap
Ahlâk-ı Ala'î'nin dili ağırdır. Bu ağırlık metnin bir imparatorluk eseri olma niteliğinden ileri gelir. Osmanlı ahlâk literatürü arasında yüksek dili bulan bu eser, üslup ve dil kategorilerini süslü, ağır gibi sıfatlara bölerek mütalaa etmek ve kıymetlendirmek zaviyesinden görülemez. Kınalızade, referans bir metin hazırlar, ana bir metin vücuda getirir. Bu itibarla ana metinlerin ara kavramları, ince hikmetleri ifadede dilin geniş imkânlarına ve söz varlığına dayanması zaruridir. Yazılış tarihinden itibaren sarsılmaz bir itimat uyandıran bu Osmanlı klasiği en çok okunan ahlak kitabı olarak kıymeti takdir edilmiş, asli fonksiyonunu icra etmiştir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.