Bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır. O zaman, akıllı ya da akılsız bütün ezilenler, yani bizim caddedeki insanların çoğu, yani öcü geliyor
Sayfa 222 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Sosyal görevlerinden kaytaran kişi kaçaktır. Akıl gözünü kapatmış kişi kördür. Bir başkasına ihtiyaç duyan, yaşamını sürdürmek için gerekenleri kendisi karşılayamayan biri dilencidir. Olan bitenlerden memnun olmadığı için artık doğamızdan kendini soyutlayan kişi çıbandır; seni ve her şeyi yaratan doğadır çünkü. Ruhunu diğer tüm akıllı canlıların bir parçası olduğu ruhtan ayıran biri, toplum için fitneci bir yurttaştır.”
Sayfa 35
Reklam
Eskiden insan zihnini yöneten, ona hakim olan başlıca güç dindi; çalışanla­ra uysalca boyun eğmeyi, boş hayaller peşinde koşup gerçeklerden uzak durmayı, ilahi mutluluk düşleri kurup dünyevi acılara katlanmayı o öğretirdi. Ama sosyalizm, modern zamanların bu habis düşünce­si inancı kovdu ve yoksulların kalbinde kendisi yer edindi; onlara mutluluğu öteki dünyada aramamak gerektiğini öğütlüyor; onlara yeryüzünü cennete çe­virmeyi vaat ediyor; ücretlilere “Senden çalıyorlar! Kalk ayağa, uyan artık” diye sesleniyor. Eskinin uysal işçi yığınlarını uygar toplumları altüst edecek genel bir ayaklanmaya hazırlıyor; imtiyazlı sınıfları orta­dan kaldıracak, aileyi yok edecek, zenginlikleri bugün elinde tutanlardan alıp yoksullara verecek, sanatı ve dini yeryüzünden silecek ve dünyanın her yanını koyu barbar karanlığının istila etmesine yol açacaklar...
Sayfa 30 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
“Büyük harabe bir ev… Bütün pencereleri kapalı… Dışarıdan bakınca metruk bir ev izlenimi veriyor… İçerisi karanlık, boğucu, rutubetli, ağır bir havası olan bu ev, büyük mezarlığı andırıyor. Ama birtakim genç, korkusuz, güçlü insan ortaya çıkıyor. Çok neşeli, zeki insanlar… Hemen evin perdelerini çekip pencerelerini açıyorlar. Evin içine gün ışığı, temiz hava, çiçek kokuları doluşuyor. İçerisi canlılıkla doluyor. Binanın dışı da onarım görüyor, yenileniyor. Çevredeki insanlar da artık cinli-perili evden kaçar gibi kaçmıyorlar. Evin yanına gelip yenilenen binayı hayranlıkla seyrediyorlar. İşte böyle bir değişim; her ülkede, her kentte, her ilçede, unutulmuş, terk edilmiş her köyde yaşanabilir. Bunun için ihtiyaç olan yalnızca dinamik fikirli, uyanık ruhlu, uygarlık yolunda çalışırken yorulmayan, usanmayan; aksine heyecan ve zevk duyan insanların varlığıdır.”
Biri ınsan ruhunun Tanrının kendi özünün, öbürü de büyük bütünün bir parçası olduğunu; bir üçüncüsü ilksiz olarak yaratılmış; bir dördüncüsü yaratılmış değil. yapılmış olduğunu söyler; baş­ kalan da Tanrının onlara gerektikçe biçim ver­ diğini, çiftleşme anında geldiklerini temin ederler. Biri: ..Sperma hayvancıklannda yerleşir'' diye
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Reklam
470 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.