Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir gün bir yetimhaneye bir kız çocuğu bırakılır. Yetimhanedekiler bu çocuğa Jane adını verirler ve büyütürler. Jane, bir gün okulda Jim adlı bir adamla tanışır, aşık olurlar; fakat sonra tartışır ve ayrılırlar, ancak Jane hamiledir. Çocuğu doğurur ancak aynı akşam birisi hastaneye girip çocuğu çalar. Jane ise çok hastalanır ve tek çare olarak doktor, Jane'i kurtarmak için onu bütünüyle erkeğe çeviren bir operasyon yapar. Jane, Jim adını alır. Bir gün barda birisiyle kavgaya girişir ve dayak yer, barmen yanına gelir ve der ki, "Bu zamanda mutlu değil gibisin, benim bir zaman makinem var, geçmişe gitmek ister misin?". Jim geçmişe gider ve orada Jane adlı bir kızla tanışır, aşık olur ama sonra ayrılırlar. Bir gün Jane' in bebeği olduğunu öğrenir, gizlice gidip hastaneden çocuğu çalar ve zaman makinesiyle daha da geçmişe giderek onu bir yetimhaneye bırakır. Daha sonra zaman geçer ve birkaç iş değiştirdikten sonra barmen olur. Bir gün dayak yiyen Jim ile karşılaşır ve yanında gidip der ki: 'Bu zamanda mutlu değil gibisin, benim bir zaman makinem var, geçmişe gitmek ister misin?"
İnsan kendisinin eksik bir parçasını bulmak umuduyla aşık olur. O yüzden de, aşık olduğu insanı düşünürken, kişisine göre değişmekle birlikte, az ya da çok hüzünlenir. Çok eski bir zamanda kaybettiği, özlemle andığı, uzaklarda kalan bir odaya adımını atmış gibi hislere kapılır. Bu hissi ilk keşfeden sen değilsin.
Reklam
225 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Miguel de Unamuno “Sis” 1914 yılında yayımlamıştır. Esere Victor Goti isimli bir adam ön söz yazmıştır. Görünüşe göre Victor Goti romanın kahramanı Augusto Perez`in arkadaşı olmuş ve yazarımız da arkadaşının ölümünü anlattığı kitaba ön söz yazmasını rica etmiştir. Ama Victor Goti`nin gerçekten var olup olmadığını anlayamıyoruz. Ön sözü yazarın
Sis
SisMiguel de Unamuno · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20234,845 okunma
"İşte, sevgili Fiom, kadın cinsinin en büyük hatalarından birini işliyorsun: Bir erkeğin potansiyeline aşık olmak."
Sayfa 192Kitabı okudu
126 syf.
9/10 puan verdi
Bir günde insanın başına neler mi gelir? Her şey (!) aşık olduğumuz adamı bir günde görüp o kaderimiz olmaz mı bilemesek de ya da çok çalıştığımız sınava o günde ki sağlığımız, başımıza gelebilecek bir kaza sonucu olabilecek bir şey yüzünden giremesek, bir günde hayatımız değişmiş olmuyor mu? Farkında değiliz ama hayatımız o bir günde verdiğimiz kararlarla yön buluyor. Belki birçoğumuzun bir güne ait anlatabileceği büyük anıları yok ya da hatırlanmaya değecek kadar önemli değil ama biliyorum şöyle bir kafa yorsanız sizinde anlatmaya değecek anılarınız bir yerlerde saklı hatırlanmayı bekliyor. Zweig her zaman ki gibi kalemini konuşturmuş. Her iki hikâye de çok güzel ve dokunaklıydı. Karakterleri bu kadar içselleştirmesi bizi bu kadar etkileyen, hikaye bir kadının hikayesi ise yazdığı kadın gibi düşünen, bir erkek ise bir erkek gibi düşünen bir yazar. Karakterin kimliğini alan bir yazar kısaca ve ben en çokta bunu seviyorum Zweig’te … Yazarı okumaya devam edeceğim sizde hiç tereddüt etmeden başlayın derim…
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Bir Yüreğin Ölümü
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Bir Yüreğin ÖlümüStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,6bin okunma
Sen bilmezsin. O bilmez. Hiç kimse bilmez, bilemez. Hatta ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir. Âşık Veysel Günaydın ! :) Herkese Mutlu Haftalar... Sendromsuz Pazartesiler....
Reklam
Aşk akıl tutulması yaratır insanda, görüşümüzü çarpıtır. Aşık olan kişi, aşık olduğu kişiyi objektif olarak değerlendiremez."
Sen de aşkı ilk kez tattığında üzerinde nasıl değişik ve komik etkiler yarattığını göreceksin. Aşık olana dek, yüreğin özgür kaldığı sürece, hiçbir erkeğin dikkatini çekmezsin; sonra bir tek insana kapıldığın anda, sen artık başkalarını umursamazken, herkes peşine düşer, sana tatlı sözler söylerler, sana kur yaparlar. Bu, sana daha önce sözünü ettiğim pencerelerle ilgilidir işte. Bunlar açıksa beden ruha, ruh da bedene müthiş bir ışık verir. Ayna gibi birbirlerine yansırlar. Kısa bir süre içinde çevrende altın renginde, sıcak bir hare belirir, bu hare bütün erkekleri, balın ayıları çekmesi gibi sana doğru çeker.
Denizler kadar derindi onun aşkı. Bunu iyice seziyordum, ama başkalarının aşkına hiç benzemiyordu. Çok büyük bir aşktı bu. Hayat aşığı, toprak aşığı, tabiat aşığı idi. Bu aşkını içinde saklıyor ve türkülerde duyup yaşıyordu.İlgisiz bir insan, âşık olmayan bir insan, sesi ne kadar güzel olursa olsun, böyle şarkı, böyle türkü söyleyemez.
Sayfa 46 - Ötüken Neşriyat ( Cemile )Kitabı okudu
"Nihayet oldu işte." "Ne oldu? " " Yıllardır benim için dilediğin şey, " diye fısıldıyorum." Aşık oldum. "
Sayfa 14
Reklam
Insan, aşık olmadan kendini taniyamaz. |Nuri PAKDİL
Hacı Bayram ve Akşamseddin'ler din ile ahlakın, Orhan Gazi'lerle Fatih'ler gönüller fetheden siyasetin, Yıldırımlar'la Gazi Osman'lar cihada aşık, cemaata feda olmasını bilen askerliğin cihan tarihinde eşi bulunmayan kahraman dahileridir.
Sayfa 18 - DergahKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.