Bana çılgın diyorsun, seni sevdiğim için. Yanılıyorsun, sevmek çılgınlık değil. Sevmek insan tarafımızı bulmamızda bence. Biraz da yaklaşmamızdır Tanrı’ya zaman zaman.
“Ya sanata ne diyorsun?” diye sordu.
“Bir illettir.”
“Aşk?”
“Yanılsama.”
“Din?”
“İnancın yerini tutan günün modası.”
“Sen kuşkucusun.”
“Hiç de değil. Kuşkuculuk imanın başlangıcıdır.”
Bitti bu ask hoşçakal diyorsun :) olsun...
Dağ gibi çeker giderim, üzüntü yaratma sen
Ömrümü verdim yollarına serdim diye
Hiç önemi yok rica ederim...
youtu.be/_hVub_dPOXU
Tan'ın güzel şarkısı Rica Ederim Coverim dinlemeye hazir:)) hepinize gelsin...
Merhaba Arthur. Seninle tanışmama bir inceleme vesile oldu. Doğrusu pek bir övgüyle bahsediyordu bu kitabından. Merak işte, okuyayım dedim. Kitabının PDF'sini indirdim ve okumaya başladım. Kitabının başlangıcı da dilin kadar akıcı olmuştu. Göz atayım derken bir baktım kitabı yarılamışım. Üslupta sıkıntı yoktu amenna ama yazdığın her şeye
Puanımdan da belli olacağı üzere kitabı övmeye değil gömmeye geldim arkadaşlar…Çok merak etmiştim ama hayal kırıklığına uğradım.Umarım meraklısına faydalı olur :)
Öncelikle yorum yapmak benim için cidden zor olacak çünkü bu kitap beni aşırı gerdi ve gıcık etti.
Konumuz zaten arkada ipucu verdiği üzere bir kedi fare oyunu şeklinde başlıyor.Erika
“Zaafı hiçbirimiz sevmeyiz” diyorsun. ... Sevmek de bir zaaf değil mi? Hattâ nice üstünlüklerin, nice erdem sayılan olguların, alt yüzü zaaf’a varmaz mı?
"Zordur insanlarla yaşamak, çünkü öyle zordur ki susmasını bilmek."(#52880794)
_________
Öncelikle bu inceleme yazısı doğrusuyla yanlışıyla BENİM düşüncelerim ve hissettiklerimdir. Yani herhangi bir makale veya yardımcı okuma yaparak yazılmış bir şey değildir. Tabiki bu tarz yardimci okumalar da
-Gece!
+Efendim.
-Ben geldim.
+Bekliyordum.
-Senin huzurunda benim hüznüme de yer var mı?
+Yeni arkadaş mı buldun?
-Yok, o eski olan da. Azcık vefasız.
+Nasıl yani?
-Bazen beni mutluluğa emanet edip kayboluyor.
+Benim koyunumda vefasızlara yer yok da, senle geldi ya, misafire saygısızlık olmaz.
-Aşk olsun, kalbimi kırıyorsun.
+Ne dedim ki?
-Hüzün senin hanenin tek ortağı, bir de misafir diyorsun arkadaşıma.
+Senden de hiç bir şey kaçmıyor...
İşin açıkçası kitabı beğenip beğenmediğimi bilmediğim bir inceleme olacak. Çok uzun süredir okumayı aklıma koyduğum bir kitaptı. Beklentimi yüksek tutarak okumaya başlamıştım. Çünkü kitabın önsözünde dahi, Alman edebiyatında çığır açtığı ve dünya çapında bir etki bıraktığı yazıyor. Peki benim beklentimi bu kadar karşıladı mı? Hayır. Çok ortalama
#spoiler#
Nazım Veraya rastladıgında. .
_Doktor ,dedi ..sen ne diyorsun ?
_Aşk olmazsa on yıl, aşk' varsa üç yıl.
O duymak istediğini duymuştu ..bir gece ayağında terlikleri ,üstünde pijamasiyla arkadaşıma gidiyorum diye evden çıktı ..herkes onun Vera'ya gittiğini biliyordu. .
"Nazım üç yıl dört gün yaşadı "
Keşke Nazım olsaydım.