Yüksek ruhlar birbirini bulur...
Portekizli yazar şair 
Fernando Pessoa 'nın kullandığı takma adlardan biri Ricardo Reis, 
José Saramago 'nun da romanında, bir doktor ve şiirleri yayınlanmamış bir şair olan Ricardo Reis, uzun yıllar Brezilya'da yaşadıktan sonra Lizbon'a geri döner. Bu, Pessoa'nın ölümünü takip eden yıldır ve Reis, Pessoa'nın, irili ufaklı pek çok mesele üzerine çeşitli sohbetlere koyulduğu hayaletiyle karşılaşır***
Avrupa' da faşizmin yükselişini ve Portekiz'de baskıcı rejimi de anlatırken Saramago, çeşitli konulara da değinir, bunların en önemlisi de kimlik üzerine sorulan sorulardır ki Pessoa zaten kimlik benlik ve varoluşumuz üzerine yazılar yazan bir efsanedir kendi adıma yeri benim için hep ayrıdır, ve hep öyle de kalacaktır. Ricardo Reis tam olarak kimdir ve Pessoa'yla olan ilişkisini mercek altına alan yazar ele aldığı ağır konulara rağmen kolay okunur bir roman olma özelliğini sağlar. Anlatı samimi ve hatta sohbet kıvamında geçmektedir. Ricardo Reis, ayrıca otelin oda hizmetçisiyle bir macera yaşar ve Coimbra'lı aristokrat bir kadına aşık olur. Romanın önemli bir bölümü Lizbon sokaklarında geçer, bu durum da insanın bu bilgi dolu romana kendini ne kadar verirse romanın da o kadar zenginleştiğini farkettirir.
Yıl 1936, faşizm bulutlarının uğursuzca ortalıkta dolandığı yıllar fakat kitapta öyle güzel konuşmalar geçer ki sanat, hakikat, şiir, felsefe, kader ve aşk üzerine harika, başıboş bir bir serseri misali açık ve net ifadeleriyle "Ricardo Reis'in Öldüğü Yıl" ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasında olup yine çokça severek okudum, külliyat bitirme yolunda ilerlemeye devam***
