Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ KAHRAMAN ORDUMUZA 👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL) İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
·
Puan vermedi
Kulunuzdan Gayrısı İttihatçıdır
Kulunuzdan Gayrısı İttihatçıdır Yıl 1908. Şemsi Paşa, Manastır postanesinden çıkar. İttihat ve Terakki Cemiyetinin bir fedaisi: Mülazım Atıf Efendi. Ve eli tetiktedir, kalabalıkları delen bir kurşunla II. Abdülhamid’in görevlendirdiği Şemsi Paşa’ya gelir ve ölür. Herkesin ateşten bir gömleğin giydiği, entrikaların yaşandığı, fedailerin kol
İttihat ve Terakki
İttihat ve Terakkiİlber Ortaylı · İnkılap Kitabevi · 2016562 okunma
Reklam
Sana kim sus dedi kalbim. Dünya bir ateşten top gibi kavruluyorken Toprak güneş sıtmasıyla sarsılıyorken
888 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
İnsan karşıtların efendisi, tüm bu karşıtlar o var diye var; ..
Öykü de müziğe benzer ve kendini, bir sona doğru yol alan art arda olaylarla ortaya koyar ve bir öykü her an var olmaya çabalarsa yine de zamana gereksinimi vardır. Beş Dakikalık Bir Vals? adlı bir müzik parçası beş dakika sürer ve zamanla bağlantısı kesinlikle bu kadardır. Oysa, anlatılması beş dakika alan bir öykünün içeriği, bu beş dakikayı
Büyülü Dağ
Büyülü DağThomas Mann · Can Yayınları · 20211,203 okunma
Sana kim sus dedi Kalbim? Dünya bir ateşten top gibi kavruluyorken, toprak güneş sıtmasıyla sarsılıyorken, burda, orda, öte yanlarda alınterinin öfkeyle fışkıyan şavkı yeryüzünü yeniden biçimliyorken ve depremle sarsılan halkların beyni illizyonizmin büyüsünü bozuyorken seni kim büyülemek istiyor Kalbim?
Sana kim/sus dedi Kalbim. Dünya bir ateşten top gibi kavruluyorken toprak güneş sıtmasıyla sarsılıyorken burda, orda, öte yanlarda alınterinin öfkeyle fışkıyan şavkı yeryüzünü yeniden biçimliyorken ve depremle sarsılan halkların beyni illizyonizmin büyüsünü bozuyorken seni kim büyülemek istiyor Kalbim. Bildim hiç kuşkusuz su yılanları, yeraltı fareleri ve akbabaların koruyucusu çarpıcıların, kemirgenlerin, leşçilerin şaşırtılmış kolcusu.
Reklam
Top kimde?
Bürokraside sorum denilen şey, sanki bir ateşten toptur. Kendisine atılan, yanmamak için o ateşten topu bir an önce başka birisinin eline atıp ondan kurtulmak ister.
Sana kim/sus dedi Kalbim. Dünya bir ateşten top gibi kavruluyorken toprak güneş sıtmasıyla sarsılıyorken burda, orda, öte yanlarda...
Sayfa 129 - Mayıs Yayınları 5. BaskıKitabı okudu
... “İstanbul, Edirne İzmir!” diyerek Vatanı her şeyden yüce buldular; Sırtlara ateşten gömlek giyerek Sınırda nöbetçi, bekçi' oldular. Her boyna bir ölüm kefeni biçip Sel gibi cepheye coşup geldiler; Türk adı nâmına büyük and içip Düşmanı te'dibe koşup geldiler. Bunların arddaki kadınları da, Et tırnak dökerek tarla sürdüler; Sırtları üstünde, kağnılarında Buraya yiyecek, top götürdüler. ...
Sayfa 364Kitabı okudu
"Ateşten bir top düştü öptüğü avuçlarıma. Ben yandım. O öldü."
Sayfa 447 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sana kim sus dedi Kalbim. Dünya bir ateşten top gibi kavruluyorken toprak güneş sıtmasıyla sarsılıyorken burda, orda, öte yanlarda alınterinin öfkeyle fışkıyan şavkı yeryüzünü yeniden biçimliyorken ve depremle sarsılan halkların beyni illizyonizmin büyüsünü bozuyorken seni kim büyülemek istiyor Kalbim.
Sayfa 233 - Mayıs Yayınları - Şiir Adı: Kan ReçetesiKitabı okuyor
“Sana kim/sus dedi Kalbim. Dünya bir ateşten top gibi kavruluyorken”
Kan Reçetesi
Kara bir gök için çok şey söylenebilir elbet İşte benim bulutum pas tutmamış sözcüklerden örgülü bir ağıt alnına halk sıçramış neferlerin çılgar gözleriyle sana ey rengi tarihini utandıran elbise Yüzün hiç yabancı değil sen eski borazanların gedikli çalgıcısı sesine küflü ambarların kokusu sinmiş irin salgını, cinayet fotokopisi ve kangren
Sana kim/sus dedi Kalbim. Dünya bir ateşten top gibi kavruluyorken.
Ve savaş karşısında her şey yal­nızca bir gevezelikti. Ona dayanacak, bu kükremeli, bu vebalı, her yanından güç kuvvet fışkıran hayvana karşı dayanacak bir sözcük yoktu. La guerre'miş, yok the war’ mış, yok savaşmış, ne­dir ki bunlar ? Onun ateşten ağızlarının, top ağızlarının havyansı kükreyişleri karşısında beş para etmeyen bir gevezelik.
Sayfa 177Kitabı okudu
257 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.