Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Pek az kişi yeter bana… bir kişi de yeter, hiçkimse de yeter.
Reklam
Yetişkinlerin dünyasında, birbirini aşağılamak ya da küçümsemek konusunda şu tanımlar çokça kullanılır: "Çocuk luk yapma... Bana masal anlatma... Çocuk gibi konuşma... Senin o dediğin çocuk oyuncağı..." Bu sözleri çokça duyarız. çünkü biz çocuğunu seven ama çocukluğu küçümseyen, alaya alan bir toplumuz. Bir yıl boyunca bu sözleri hoyratça kullanan büyükler, her 23 Nisan'da "Çocuklar bizim her şeyimiz, geleceğimiz" diyerek ikiyüzlülüğün bir başka türlüsünü sergiler.
"...Sevmek, insanoğlunu sevmek istiyorum. Ama engel oluyorlar, vermiyorlar bana! Verin, bana bir insan verin de seveyim onu... Nerede o insan? Nereye saklandı? Diogenes'in feneriyle aradığı gibi, ben de hayatım boyunca onu arıyor, bulamıyor, bulamayınca da kimseyi sevemiyorum.Yazıklar olsun beni insan düşmanı yapana!...”
Tanrı'nın özünü düşündüğüm gece bir imgenin farkına vardım: Karanlık bir derinlikte uzanıyordum. Karşımda yaşlı bir adam duru- yordu. Eski peygamberlerden birine benziyordu. 156 Ayaklarının dibin- de siyah bir yılan yatıyordu. Biraz uzaktakolonlu bir ev gördüm. Güzel bir kız çıktı kapısından. Kararsızca yürüdü ve kör olduğunu gördüm. Yaşlı adam bana el salladı ve dik bir kaya duvarın dibindeki eve doğru onu izledim. Yılan sürünerek ardımızdan geldi. Evin içine karanlık hâ- kimdi. Parıldayan duvarları olan yüksek bir hole girdik. Arkada su rengi parlak bir taş duruyordu. Yansımasına baktım ve Havva'nın, ağacın ve yılanın imgelerini gördüm. Bundan sonra Odise ve açık denizlerdeki yolculuğu gözüme ilişti. Birdenbire sağda, parlak güneş ışığıyla dolu bahçeye bir kapı açıldı. Dışarık çıktık ve yaşlı adam bana şöyle dedi: "Nerede olduğunu biliyor musun?" Ben: "Ben burada yabancıyım ve her şey bana yabancı görünüyor, bir düşte gibi, kaygılı. Sen kimsin?" İ: "Ben İlyas'ım157 ve bu da kızım Salome." 158
Sayfa 147
Kardeşim için ♡}{♡
Ahu. Evet, Ahu için. Ahu için her şeyi yapardım. Acırsam, acımazlardı, alırlardı canımı. Furkan'a acır kendimi açığa çıkaracak bir şey yaparsam bana acımazlardı, biliyordum. Furkan bu riski bilerek bu göreve gelmişti, kabul etmişti, biliyordum. Bu benim suçum değildi. Gözlerimi yumdum sıkıca. Acırsam, acımazlar. Bana değil, canıma. Ahu'ya.
Sayfa 472 - Parola yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bana ne oluyordu? Bir tablonun bu kadar tesiri altında kalmak…Sonra oradaki kadının gece vakti karşıma çıktığını zannetmek, sonra ayak seslerine ve kürküne göre hüküm vererek rasgele bir kadının peşine düşmek… Hemen çıkıp gitmekten ve kendimi sıkı bir kontrol altına almaktan başka çare yoktu.
Bana öyle geliyor ki, ben dünyayı değiştirdim dünya da beni, ama şimdi gene her şey eski tas eski hamam, düzen gene o düzen.
Sayfa 156Kitabı okudu
"Büyüleyici bir yabancıyı düşledim; henüz hiç karşılaşmadığım ancak hayal edebildiğim bir kadını; bana, benim ona muhtaç ve hayran olduğum kadar muhtaç ve hayran olacak bir arkadaşı."
Koynumda, fakat neden, neden bu tatsız vücut? Her busesi bir diken, can alıcı bir "unut"! Bu mudur bana Rabbim, bu mudur bana mev'ut? Koynumda, fakat neden, neden bu tatsız vücut? Vay halin ölümden beter!
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.