Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu anlamda İbnü'l-Arabi'nin ifadesiyle, tıpkı varlıkta olduğu gibi kelâmda da birlik (vahdâniyyetü”l-kelâm) asıldır, hakıkidir. Farklılık ise bu sonsuz ve yegâne kelâm sıfatının tecelli yerlerinden kaynaklanmaktadır.* Bu itibârla mahlükât içerisinde, sonsuz ilâhi hitâbın en mükemmel tezâhürüne sâhip olan insanı beşeri lisanı, kuşlara (Neml 27/16) ve insanın derisine (Fussile 41/21) nisbet edilen “nutk”, karıncaya (Neml 27/18) ve yer. göğe (Fussilet 41/11) nisbet edilen “kavl”, âlemdeki canlı-cansız her şeye nisbet edilen ve yine bir söz cinsinden olan “tesbih” (İsrâ 17/44), bütün bu hitap ve söz şekilleri, Allah (cc.)'ın sonsu kelâmının farklı şekillerdeki tecellilerinden başka bir şey değildir. Biz, kelâmın Zât'a nisbetini değil, ancak bu farklı görünümlerini idrâk edebiliriz.?53 Öyleyse kâinâttaki her bir söz Allah'ın kelâmıdır. 954
183 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İnsanların fikirleri çevrelerinden etkilenir ve aldığımız eğitim hayata baktığımız merceğin en önemli ışık kaynağıdır. Tıp eğitimi alan kişilerin zamanla insan bedenine daha soğukkanlı yaklaşması da bunun bir sonucudur. İnsanı, sadece anatomi ve fizyoloji kitaplarından okuyan birinin, karşısına gelen hastayı, bir zaman sonra, sadece doku; organ ve
Yeni İnsan
Yeni İnsanNazife Şişman · İnsan Yayınları · 2020167 okunma
Reklam
Fakat içlerinden birçoğu, kendi kendilerine bir şey elde etmeyi zorlamayla yapabileceklerini düşünüyorlar ancak; yapmacıktan hoşlanıyorlar yalnızca. En az kendisine benzediğini ileri sürüyor her biri. Her biri bir efendi saptıyor kendine, ona öykünüyor sonra da; hatta öykündüğü efendiyi seçmiyor bile; önceden seçilmiş bir efendiyi kabul ediyor. Bununla birlikte, insanda okuyarak keşfedilecek başka şeyler var bana göre. Buna cesaret eden yok. Sayfayı çevirmeye cesaret edemiyor kimse. – Öykünme yasaları; ben korkunun yasaları diye adlandırıyorum bunları. Kendini yalnız bulmaktan korkuyor insan ve böylece kendi kendini bile bulamıyor kesinlikle. Geniş alanlardan duyulan bu ahlaksal ürkeklik iğrenç bir şey benim için; alçaklığın en berbatı bu. Hep yalnızken keşfedilir oysa. Ama burada kim keşfetmeye çalışıyor ki? Kişinin kendisinde duyumsadığı farklılık, kesinlikle ender olarak sahip olunan şeydir, her kişiye değerini veren şeydir - ve işte ortadan kaldırılmaya çalışılan şey de budur. Herkes öykünüyor. Ve herkes yaşamı sevdiğini ileri sürüyor!
215 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Durkheim bu kitabı sosyolojiyi biyoloji ve psikolojiden ayrı bir bilim olarak kurma amacıyla ele almıştır. Kitap altı bölümden oluşmaktadır. Durkheim özellikle toplumsal olgunun ne olduğu meselesi üzerinde durarak bir sosyoloğun nasıl bir yöntem kullanması gerektiğini açıklama çabasına girişir. Durkheim’dan önceki sosyologların işin yöntemini
Sosyolojik Yöntemin Kuralları
Sosyolojik Yöntemin KurallarıEmile Durkheim · Bordo-Siyah · 2013564 okunma
İnsanlığın geleceğini tekniğin ve modernleşmenin o her şeyi bilen, görünüşe bakılırsa kaçınılmaz gelişmesinden çıkarsayabilmek güven verici olurdu. Ama modernleşme süreci her yerde işbaşında olsa da, etkileri bir kültürden diğerine farklılık gösteriyor; bizim istencimizin ve en iyi planlarımızın dışında çoğalarak tamamen öngörülemez kalı­yor. İşte bizi en rahatsız eden de bu: Bilgisiyle, modern tekniğin evrensel somutluğunu üreten bir uygarlığın, değerleriyle evrensel kabul görmemesi. Bu arada aynı değerler bizzat bizim kendi toplumlarımız­da dahi gerçekleştirilmiş olmaktan çok uzak ve biz liderlerimizin sı­nırlarımızın ötesinde bunlardan gerçekmiş gibi söz etmelerine göz yu­muyoruz. Ama bu son çelişkiye aldırmasak bile, ötekiliğin direncine karşı hissettiğimiz hoşnutsuzluk üç yanlış temelde kök salmıştır. Bi­rincisi, bilgimizin tamamen ya da özünde Batılı olduğu inancı; Röne­ sans'ın yarattığı, Ortaçağ'ı ve onunla birlikte Arap-İslam katkısını bile bile unutulmaya terk ederken Yunan-Roma başarılarını "Batılı" olarak kendine mal eden kronolojik şemayı pekiştiren inanç. İkincisi, çelişki­li olarak, Batı bilgisinin, doğmasına yardımcı olduğu teknikle aynı ev­renselliğe sahip olduğu inancı. Üçüncüsü, bilginin evrenselliğinin ken­disiyle birlikte ille de değerlerin evrenselliğini taşıması gerektiğine olan inanç; bir başka deyişle değerlerimizin, temellendikleri Aklın ev­ renselliğini biçimlendirdiğine olan inanç.
Sayfa 280Kitabı okudu
Bütün bir yılı kupon keserek, çiftleşerek geçiren; günleri damla damla gövdesinde yağa çeviren; varlığını aşağılayan saldırılar karşısında secde ederken pazarda sebze fiyatlarına söylenmeyi demokrasi sanan; evinde elektrik ya da su kesilince modern bir ülke üzerine fikirler yürüten; insan hakları denince aklına trafik kuralları ve sarhoş naralarından başka bir şey gelmeyen; etikten, otobüs kuyruğunda sıraya uymayı, estetikten, evindeki eşyaların renk uyumunu anlayan; bir gün bile bir resim sergisi ya da kitapçı dükkanı gezmeyen; on bir ay biriktirdiği yanlışlığı, yorgunluk diye bir kör özentiyle sulara taşıyan bu silik, bu gittikçe birbirine benzeyen bir örnek insanların denizle derinlik, kumla içtenlik, fesleğenle genişlik, zakkum ve sardunyayla farklılık kazanması, gökle yerin, denizle dağların yer değiştirmesi kadar uzak, doğanın ilkel gerçeğinden de geriye düşmüş bir yıkıcı gerçeklik değil mi sizce de?
Sayfa 118 - Kırmızı KediKitabı okudu
Reklam
412 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
insanlık tarihi(-mi?)
¶¶ İnsanoğlu koyduğu kurallar ve düşündüğü fikirlerin hepsi hayaldir. Ama herkes bu hayali paylaşınca oyun oynanabilir hâle gelmeye başlar. ¶¶ ¶¶ Gerçeği bulmak için hem hayal etmeli hem de şüpheci olmalıyız. ¶¶
Carl Sagan
Carl Sagan
Evren, insan ve varoluşla ilgili aklınızda mutlaka sorular gelmiştir. Ve kendinizce sorgulamışsınızdır. Mesela insan maymundan
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,3bin okunma
“Hoşgörü Sapiens'in baskın özelliklerinden biri değildir. Modern zamanlarda bile ten rengindeki, lehçe veya dindeki bir farklılık bir grup Sapiens'in bir başka grubu yok etmeye çalışmasına sebep olabiliyor. Eski Sapiensler tamamen farklı bir insan türüne karşı hoşgörülü olabilir miydi? Sapiens Neandertaller ile ilk karşılaştığında, ortaya tarihteki ilk ve en büyük etnik temizlik harekatının çıkmış olması gayet mümkündür.”
Sayfa 30 - Kolektif KitapKitabı okuyor
Hoşgörü Sapiens'in baskın özelliklerinden biri değildir. Modern zamanlarda bile ten rengindeki, lehçe ve dindeki farklılık bir grup Sapiens'in bir başka grubu yok etmeye çalışmasına sebep olabiliyor.
Denis Diderot (1713-1784)
Ansiklopedi'nin -hayvan- maddesinde, tek ve eşsiz bor makine olarak tanımladığı evrende, ona göre her şey birbirleriyle bağlantılıdır. Demek ki o, organik varlıkla inorganik varlık, bitkilerle hayvanlar, insanla diğer mahlukat arasında bölünme ya da ayrımlara şiddetle karşı çıkmakta, bu farklı varlık düzeyleri arasında bir süreklilik bulunduğunu ileri sürmektedir. İnsan ve hayvanlar, onların organizasyonu farklılık gösterse bile, gerçekte doğaları aynı olan varlıklardır. Başka bir deyişle, doğanın genel düzeni içinde insan asla bir istisna meydana getirmez.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.