Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
‌"Stoacılar Felsefeyi üçe ayırır: Mantık, Fizik ve Ahlak. Stoacılara göre felsefe yaşayan bir canlıdır. Mantık, bu canlının kemiklerini ve sinirlerini, Fizik etli bölgelerini, Ahlaksa ruhunu oluşturur. Stoacılar bunlar arasındaki ilişkiyi şöyle ifade eder: "En üstün iyi, erdemdir; erdem doğayla uyumlu yaşamaktır, doğayla uyumlu yaşama,
"Kafamı karıştıran şu: Şimdi beni neden istiyorlar? Kuşkusuz, beni ben olduğum için istemiyorlar. Benim dışımdaki bir şey için, bende olmayan bir şey için! Bu şeyin ne olduğunu sana söyleyeyim mi? Bu, elde ettiğim tanımdır. Bu tanım, ben değilim. O, başkalarının düşüncelerinde yaşıyor. Sonra, kazandığım ve kazanmakta olduğum para için. Ama o para, ben değilim...Sen bunun, bu tanınma ve para için mi şimdi beni istiyorsun?"
Sayfa 365Kitabı okudu
Reklam
''Hakikate yönelmiş bir ruh, kaçınılması ve istenmesi gereken her şeyi öğrenmiş, olaylara başkalarının fikrine göre değil, doğanın gereklerine göre değer biçen, koca evrene karışıp her gidişini gözleyen, düşüncelerinde, davranışlarında eşitçe dengeli, ulu ve atak, zorluklar karşısında da, yüze gülme karşısında da yenilmez, iyi-kötü kadere boyun eğmeyen, başına gelen her şeyin, her olayın üstesinden gelebilen, zariflik ve güç bakımlarından çok güzel, pek donanmış, sağlıklı, ılımlı, bocalamak nedir bilmez, gözü pek, hiçbir güç karşısında kırılmayan, geçici olayların karşısında ne şahlanan ne de yerlere serilen ruh, işte böyle bir ruh, ERDEMLİDİR.''
Sayfa 206Kitabı okudu
Bazı kimseler sadece düşüncelerinde özgürdür. Zihinleri kontrolsüz tekerlekler gibi uçup gider. Beri yandan, eylemleri, başkalarının düşünceleri, gelenekler, âdetler ve kanunlarla belirlenmiștir. Başka yapıda olanlar ise, kişisel görüşlerini bütün eylemlerini hareket ettirici olarak alır ve sadece kendi akıllarına uyup onun buyruklarını dinlerler. Zaman zaman başkalarının görüşlerini kabul ederler. Ama bu da onları eleştirici bir bakışla iyice inceledikten sonra mümkündür.
Sayfa 211 - Kapra yayınevi, 2.ciltKitabı okudu
"Başkalarını kurtarma peşindesin hep... Başkalarının yürüdüğü yollar meşgul ediyor aklını... Başkalarının düşüncelerinde gölge karakteri oynuyorsun sürekli. Kendi güneşini kapatarak başkalarının bahçelerinde çiçek olma derdine düşüyorsun. Bütün bunları yaparken kendine hiç uğramıyorsun bile. Çorak toprakları seviyorsun, kendi toprağına adım bile atmıyorsun. Kendini kendinden kurtarmadıkça başka cehennemlerde yanıyorsun. Kendi nehrine girmiyor, başka çamurlarda batıyorsun. Lütfen kurtar kendini kendinden, kendini zihinsel kölelikten... Başkalarının hayatlarına işçilik etmekten kurtar kendini. Kurtar ki kim olduğunu bil, kendini tanı... Kurtar ki öğren özünü... Başkasını öğrenmek için harcadığın emeği kendine de ver. Başkalarının yardımına koştuğun kadar kendine yardım etmek için de koş. Amacın başkalarının hayatında kahramanı oynamaksa, bu iş çok da dilediğin gibi sonlanmaz. Başkalarının kurtarıcısı rolünü fazla benimsersen, kendi hayatının celladı olursun. Sen Superman değilsin. Robin Hood da değilsin, Joker de..."
(2) İnsan, tıpkı diğer hayvanlar gibi dolaysız, pratik hedeflerine ulaşmak için düşünce süreçlerini kullanmasını sağlayan zekâya sahiptir; fakat insan, hayvanların yoksun olduğu başka bir zihinsel niteliğe de sahiptir. Kendisinin, geçmişinin ve geleceğinin, ölümün, küçüklüğünün ve güçsüzlüğünün farkındadır; başkalarının arkadaşlar, düşmanlar ya da yabancılar olarak- farkındadır. İnsan, her türlü canlıyı aşar, çünkü kendisinin farkında olan ilk canlıdır. İnsan, doğanın içindedir; onun zorunluluklarına ve rastlantılarına maruzdur, ancak doğayı aşar, çünkü hayvanı doğanın bir parçası yapan -onunla bir olarak- farkında olmama hâlinden yoksundur. İnsan, doğanın tutsağı olmanın ürkütücü çelişkisiyle yüzleşir, ancak düşüncelerinde özgürdür; doğanın bir parçasıdır ama aynı zamanda onun bir garabetidir; ne doğanın içinde ne de dışındadır.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Mükemmeliyetçi kişinin başkalarının davranışlarıyla ilgili düşüncelerine genellikle öfke eşlik ederken, kendisiyle ilgili düşüncelerinde anksiyete, depresyon ve yetersizlik hislerinin etkisi vardır.
Sayfa 125Kitabı okudu
*** "Bir konuda bir kızın gerçekten hata yapması gerekmez. Bir başkasının onun hata yaptığını zannetmesi de yeterli olur." derdi hep annem sertçe, ve bu iki durumu bir tutardı. Yani insanların benim hakkımda kötü düşüncelerinden, o kötü düşünceler ne kadar yersiz, mesnetsiz olursa olsun ben sorumluydum. Ben, zaten, yoktum; başkalarının hakkımdaki düşüncelerinde ve o düşüncelere göre var olan yardımcı unsurdum sadece.
Sayfa 103
Yani insanların benim hakkımda kötü düşüncelerinden, ne kadar yersiz olursa olsun ben sorumluydum. Ben, zaten, yoktum; başkalarının hakkımdaki düşüncelerinde ve o düşüncelere göre var olan yardımcı unsurdum sadece.
Sayfa 103 - İthakiKitabı okudu
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Reklam
Ahhh...
“Ben, zaten yoktum; başkalarının hakkındaki düşüncelerinde ve o düşüncelere göre var olan yardımcı unsurdum sadece.”
“Bir konuda bir kızın gerçekten hata yapması gerekmez. Bir başkasının onun hata yaptığını zannetmesi de yeterli olur.” derdi hep annem sertçe, ve bu iki durumu bir tutardı.Yani insanların benim hakkımda kötü düşüncelerinden, o kötü düşünceler ne kadar yersiz, mesnetsiz olursa olsun ben sorumluydum. Ben, zaten, yoktum; başkalarının hakkımdaki düşüncelerinde ve o düşüncelere göre var olan yardımcı unsurdum sadece.
Kendimizde ve Bize Has varlığımızda Barındırdığımız Hayat yetmez Bize
Kendimizde ve Bize Has varlığımızda Barındırdığımız Hayat yetmez Bize. Başkalarının düşüncelerinde muhayyel bir hayatı da yaşamak isteriz ve bunun için de "öyle görünmeye", etkilemeye çalışırız. Sürekli olarak, bu hayali varlığımızı muhafaza etmeye, güzelleştirmeye çabalar, sa hici varlığımızı gözardı ederiz. Huzurlu, yüce gönüllü ya da sadakatli isek örneğin, bu erdemleri hayalî varlığımıza katabilmek adına bilinir kılmaya çalışırız veya bu amaçla, aynı erdemlerden sıyrılabiliriz de. "Cesur" Namını almak için korkaklık göstermeyi seve seve kabul edebiliriz. Hayalî varlığımız olmadan asıl varlığımızla tatmin olma mamız ve biri için diğerinden sürekli feragat etmemiz, öz varlığımızdaki hiçliğin bir büyük göstergesidir. Ne de olsa onurunu kurtarmak için ölmekten kaçınanın adı kötüye çıkacaktır.
Ne olursa olsun geleceğini başkalarının senin için belirleyeceği şeylerden bekleme, sen kendi benliğinde kendi düşüncelerinde biriciksin.
Sayfa 181Kitabı okudu
105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.