Dilerim allahtan: onu da benim gibi belalara müptela kılsın! Bir insanı özlesin! İşini gücünü, havayı suyu, yemeği bir tarafa bıraksın! Böyle bir pencere önünde beklesin!
Toplum mu? İşte en nefret ettiğim şey! İnsandan taleplerini sürekli arttırır, ama olağan, engelsiz gelişme imkânı vermez ona.. İstemiyorum, zorunlu değilim toplumun isteklerine boyun eğmeye! Ben bireyim! Özgür bir birey..
Sayfa 30 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bitiş yol ister, hep gitmek ve gide gide bitmek ister. Halbuki insan zaten bittiği için başlar, çaresizlikten ve başka yol bulamadığından başlar. Başladım. Bittiğim için başladım; başlar başlamaz enikonu bittim.
Beni hala sevdiğini sanıyor. Oysa artık sadece bir yaslanma olasılığıyım onun için. Dengesini kaybettiğinde elini boşluğa uzatıp da tutunuverdiği ilk şey. Artık kimsenin düşeyazarken tutunuverdiği bir şey olmak istemiyorum.
Bu dünyada şampanya gibi kan dökülüyor. Bunu yapanlara ise kahraman gözüyle bakılıyor. İnsanların tepesine bomba atmak benim yaptığımdan daha saygın bir şey değil.
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Bu küçük çamur yığınının yüzeyine bir anlığına fırlatılmış sefil yaratıklar; sürünün bir yarısının diğer yarısının işkencecisi olması kararı mı verildi? Neyin iyi neyin kötü olduğunu ilân etmek size mi düştü?
Üretim araçları üzerindeki özel mülkiyeti kaldırmaya yönelen, toplumsal emeğin uyumlu bir biçimde örgütlendirilmesini, bireylerin özgürce açılıp genişlemesini amaçlayan bir hümanizmden daha gerçek bir hümanizm yoktur.
Kim proletaryaya hizmet etmek istiyorsa, bütün ulusların işçilerini birleştirmeli ve ‘kendisinin’ olsun, başkalarının olsun, milliyetçiliğe karşı kesin savaşıma girişmelidir. Kim ulusal kültür sloganını savunuyorsa, onun yeri küçük burjuva milliyetçilerinin arasındadır, marksistlerin arasında değil.