Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir.
Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
"bu kitabın kapağına dört örnek öykü de yazabilirdim. dört! niçin! çünkü bu önsöz de bir öyküdür. bir öykü, bunda anlaşalım ve bir nivola değil, bir öykü."
diye başlar kitabına unamuno.
neden "örnek öykü" olduğunu anlatır.
"cervantes don kişot'tan sonra yayımladığı öykülere örnekler adını vermişti, nedeni: 'yararlı bir
Yazar: https://1000kitap.com/incierdem
Hikaye Adı : Askıda Hürriyet ...
Link: #31551113
Müzik Parçası : Stationary Traveller
youtu.be/TKW9rIQwHCY
Mutlu bir şekilde güne başladik.Annem her zamanki gibi tatilin de etkisiyle mükellef bir sofra hazırladi.En sevdiğim patates kızartması ve pizza ohh miss
I.Ay Işığı Sokağı
Gururlu bir kadın düşünün. O kadar gururlu ki gururunu ayaklar altına almamak için kendi bedenini, ahlaksız ve bir kadını parayla satın alabileceğini düşünen erkeksi insan müsveddelerinin zevkine terki diyar eğliyor. Bir kadın gururlu olur da kendini başkalarının altına terk mi eder? Sormayın, eder işte. Ediyor işte. Siz herkesin
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu "Sana, beni asla tanımamış olan sana"
Kitapta ismi bilinmeyen fakat çok büyük bir aşka sahip bir kadının R. ye olan sınırsız sevgisini iki düzine sayfadan oluşan bir mektupta anlatır.
12 yaşından itibaren süregelen bir aşk, hayata veda ederken bile onu düşünen bir kadın.
Gerçekten böyle bir aşk olabilir mi, yaşanabilir veya hissedilebilir mi? İsmine sadece platoniklik deyip geçemeyeceğimiz bir his.
Acaba R. bu bilinmeyen kadını gerçekten hatırlasaydı nasıl bir hayatları olacaktı gerçekten merak ediyorum
"Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?"
Gerçekten fazlasıyla etkileyici, bir oturuşta bitirebileceğiniz bir kitap. İyi okumalar!
Eşref ’in zihninde daha acil meseleler vardı. Şam’da geçirilen bir haftaya rağmen gemi motoru hâlâ meydana çıkmamıştı. İronik bir şekilde, ortada daha fena bir ihtimal vardı. Nihayetinde motora hiç ihtiyaçları olmayabilirdi. Zira Eşref, Şerif Hüseyin’e bağlı kuvvetlerin Kızıldeniz kıyısının tamamını ele geçirmek üzere olduğuna dair söylentiler
AÇIKLIK EN DOGRU YOLDUR
Röportaj : Alper Gazigiray [Ahmet Haluk Dursun]
Zaman, 14- 15 Şubat 1988
Zaman: Sayın Muhsin Yazıcıoğlu kısa bir tercümeihalizi verir misiniz? Nerede doğdunuz?
Kaç yılında doğdunuz, öğrenim hayatınız?
Muhsin Yazıcıoğlu: Bismillahirrahmanirrahim. 1954 yılında Sarkışla, Elmalı köyünde doğdum. İlkokulu orada bitirdim.
Ne muhteşem bir anlatı. Ne büyük bir coşku. Nasıl kendinden geçme.
Şiirsel anlatım ile Muharrem ayını, Aşura'yı ve O yası yaşıyor ve yaşatıyor Ali Şeriati. Hüseyin'in katledilmesinin hüznünü yaşıyor, yaşatıyor; ve 'Ne elim verici bir geceydi' diyerek cümlesine başlıyor.
Ali Şeriati'nin doğaçlama yaptığı konuşmalardan ortaya çıkan muhteşem bir
Toprak Ana, Cengiz Aytmatov'dan okuduğum ilk eser oldu. Benim için okunmakta geç kalınmış bir eser olduğununun farkındayım. Çok okunduğunu, çok beğenildiğini, kitaplarla haşır neşir olan bir çok insanın okumasa bile kitap hakkında bilgi sahibi olduğunu tahmin edebiliyorum. Bu düşüncelere sahipken, bir çok kişinin bu kitabı okumuş olduğunu bildiğim
Hem çevremde hem de bu sitede tanıdığım nitelikli okurlar var. Benim için nitelikli okur olmanın kriterlerinden bence en önemlisi kendine özgü bir okur kimliği oluşturabilmiş olmaktır. "Yapay" "zorlama" nitelikli okurlar da var. Onları ayırt edebildiğiniz zaman okur kimliğini elde etme yolunda adım atmış olursunuz. Kimisi