“Seni ışıltısız seviyorum”
Bu sözü kitapta gördüğüm andan itibaren düşünmeye başladım. Sevgi bu dünyada bize verilen belki de en güzel duygulardan birisi. Ben yokluğunu düşünemiyorum adımlarımı sevgiyle atarım, bu sadece insan sevgisi de değil her şeyi sevmek…
Attığın adımı, yürüdüğün yolu, soluduğun havayı…
Sana hiç bir çaba göstermeden
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/Cwk28w8N6s6
Hayatımın en keyifli incelemesiymiş, bilmiyordum.
Neden böyle diyorum? Çünkü bu kitabı kitap okuma grubumdaki yüzlerce okurla birlikte okuyup tartıştım. Çünkü bu kitabın İstanbul'daki müzesine
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
Suzan Defter.
Ayfer Tunç'tan; Dünya Ağrısı, Kapak Kızı, Yeşil Peri Gecesi, Osman, Mağara Arkadaşları, Aziz Bey Hadisesi, Evvelotel-Saklı, Ömür Diyorlar Buna, Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek ve Kırmızı Azap’tan sonra okuduğum 11. kitap...
Suzan Defter, 127 sayfalık ince bir roman…
Ayfer Tunç’un çok özgün bir çizgisi var. Bunun sadece
Bunu ağız dolusu söylemedim sana hiç
Öyle kötü büyüttüler ki bizi
Sevgimizi söylerken karanlıkta bile utanırdık
Sonra, yoksulluk vardı dünyada,
ben düzeltecektim
Sonra, şiir yazmanın daha önemli olduğuna inandım
Sonra, ben de bilmiyordum seni bu kadar sevdiğimi.
|Şükrü Erbaş
José Saramago ne anlatmak istemiş!
Romanın bize anlatmaya çalıştığı durumu José Saramago söyle özetler: “…biz şu anda beyaz körlük salgınına yakalanmış durumdayız.Körlük, insan aklının körlüğü için kullanılmış bir metafor.Bu,gezegendeki kaya oluşumlarını incelemek için Mars’a birini gönderirken aynı zamanda milyonlarca insanın bu gezegende aç bırakan çelişkiye dair bir körlük.Ya körüz ya da deliyiz.”
José Saramago nasıl anlattı peki!
Bilim kurgu,gerilim (gerçekten çok gerildim),psikolojik (insan doğasını,iç güdülerini çok iyi verdi.),alegori tarzı ile bizlere anlattı (anlayanlara).
Alegori: Bir düşünceyi, davranışı ya da eylemi, daha kolay kavratabilmek için onu, yerini tutabilecek simgelerle, simgesel sözlerle, benzetmelerle göz önünde canlandırma işi. Bunu muhteşem yapıyor yazar. Bilmeyenler için anlamınıda verdim. Ben ne demek olduğunu bilmiyordum.
Ülke adı yok, şehir adı yok, ırk yok, millet yok. İnsan var, erkek var, kadın var ama onlarında adı yok,sıfatları var.
Siz adınız ile mi yaşamak istersiniz! Yoksa sıfatlar ile,lakaplar ile, dış görünüşünüz üzerinden mi?
Devamlı “BEN OLSAM” dedim,şöyle yaparım, böyle yapardım dedim. İlk 60 sayfa covid-19 salgını hızında giriş,60-183 gelişme( benim en sıkıldığım,eleştirdiğim kısım), gerisi işte içinde var olacağınız, sorgulamalara sizinde başlayacağınız muhteşem sayfalar bitmesin devam etsin dediğiniz yerde ise SON. Teşekkürler
Bu incelemeyi okuyun çünkü ağır incittiniz yüreğimi!
Bir kitaba başlamadan önce o kitabı okuyanların düşüncelerini merak eder, kitabın sayfasına girer bakarım. Nitekim bu kitap için de öyle yaptım. Öyle güzel düşünce ve alıntılar vardı ki hemen okumaya başladım eseri. Ama o da ne! Okuduktan sonra fark ettim ki kitaba ait diye paylaşılan
Ben bilmiyordum ona ait olmadığını gerçekten. Ayrıca alıntı değil bu paylaştığım. Beni uyarabilirdiniz, böyle bir paylaşım yaparak duyuru kasmak komik olmuş. Sahte ise biri beni uyarsaydı hemen kaldırırdım. Bir sürü kitap var, alıntı var, söz var maalesef insan bazen karıştırabiliyor. Bunu bir yerde gördüm aldım ama sahte olduğunu bilmiyordum. Ben sizin gibi her alıntıyı kafamda tutamıyorum maalesef. Yazarlara asla saygısızlık yapmak istemem. İnsan bazen farkında olmadan böyle hatalara düşebilir. Buradaki insanlar beni biliyor. Beni alıp kanalınızda paylaşmak sizin ayıbınız olur.
Oğuz Aktürk
@distopikokur
·
08 Temmuz 2022 23:00
yıllardır şu sitedeyim ve sahte alıntı konusunda gram ilerleme yok. insanlar sırf beğeni alabilmek uğruna bizzat görmediği alıntıları yazarlara ait sanıp paylaşmaya devam ediyor. yaptıklarının yazarlara saygısızlık olduğunu anlayamıyorlar. üstelik bunu yapanın profilinde filolog olduğu yazıyor. alttaki paylaşımın ekran görüntüsünü aldım, bu konuda yeni bir video çekmenin zamanı gelmiş
"Affedersiniz, hatalıydım, şimdi anladım, bilmiyordum, tebrik ederim, özür dilerim, nasıl öğrenebilirim, çok iyi düşünülmüş, çok güzel, benden daha iyi, ben o konuda iyi değilim, o çok başarılı..."
- Serhan Kansu
"O zaman bilmiyordum, kolay sanıyordum!"
"Gene kolay! Çalışır benim oğlum. Ben de çalışırım. İsterse sökülsün tırnaklarım! Muradın elinden ne kurtulmuş?"
Sana hiç yazmadım ve şimdi çok zorlanıyorum. Bu dördüncü başlangıcım. İlkin sadece üç cümle yazabildim sana, sonrasında seni övdüğüm satırlar oldu, yırtıp attım o kağıdı da... Sen benim 13 yaşımın erkek kavramının en yücesi idin. Boyun o kadar uzundu ki, "baban kaç yaşında" dediklerinde, "90" dediğimi hiç unutmadım. Benimle
YouTube kitap kanalımdaki videodan Tolstoy'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/bsTzvrg-Pi4
İçimizde kalan, söylemek istediğimiz ama bir türlü söyleyemediğimiz şeyleri bu incelemeyle ve Tolstoy ile birlikte itiraf edip rahatlamaya ne dersiniz?
İtiraf ediyorum... Annem ve