anam yanıma geldi, bana dedi ki: "- Çocuğum, bir şey anlamak istiyorum, sen ve senin arkadaşların yedi evliya kuvvetindeki padişaha isyan mı ediyorsunuz?" Anama ne düşündüğümü, ne yaptığımızı söylemek istemiyordum. Fakat bizim o akşamki içtimaımızı görmüş, her şeye vakıf olmuş olduktan sonra, artık annemden ve kardeşimden hakikatı gizlemeye lüzum görmedim, bilakis onları tenvir eteği (aydınlatmayı) tercih ettim:
-Evet anne, dedim, senin yedi evliya kuvvetinde farzettiğin adam hiçbir kuvvete malik değildir. Biz burada toplanan insanlar memleketi bu zalimlerden kurtarmak istiyoruz. Senin aklın buna ermeyebilir, yahut evladın olduğumu unutarak gider, evliyalara kavuşursun!" Anam o vakit dedi ki:
- Evladım, siz acemisiniz, madem ki böyle şeylerle uğraşıyorsunuz, beni yaptığınız işlerden haberdar ediniz ve gizli şeylerinizi bana veriniz. Çok dikkat etmelisiniz. Muvaffak olmak zordur; mahvolmak daha tabii kabul edilmek lazım gelir. Ne yapayım, yegane erkek evladımsın, senin mahvolmanı istemiyorum, bu gücüme gidiyor.
" - Anne, dedim, bu işler almış yürümüştür. Ben namuskar bir adam olarak bu işlerin içinde bulunmak mecburiyetindeyim. Beni bundan meneder misiniz?
" -Hayır evladım, bir gün bu işler olduktan sonra, seni namus ve haysiyet sahibi olanlarla beraber görmezsem, işte o zaman meyus (üzgün) olurum. Ben senin kadar okumadım, senin kadar bilmem, senin gördüğün, anladığın şeyleri yapmaktan menetmeye kalkışmam. Yalnız dikkat et, esas muvaffak olmaktır, muvaffak olmaya çalışınız."