Rüzgarlı Pazar 'ı okuma sürecindeyken inceleme yazmam diye düşünüyordum. Ancak yukarıdaki gibi bir final cümlesiyle karşılaştım. Bu cümle, okuduğum kitapların içinde en iyi final cümlesi olarak benim için ilk üçte yerini aldı. Hal böyle olunca kitap hakkında üç beş kelam etmeden geçmek haksızlık olur
Yazma konusundaki özrümü görmüyorum , bağlanmak , bağlılık gibi bir şey işte burada yazmaya zorluyor beni. Yazıyorum. Hayat istemesem de oynuyor benimle. Bazen kendimi bir sahnede figüran gibi görüyorum, dekor hazır, ''perde'' deniliyor ve doğaçlama başlıyor. Kurgu yok, hazırlık yok , ne zaman ne olacağı belli değil, oynuyorum
İyi oyuncu muyum?
Denizli'li amcamızın dediği gibi "çok tepkiliyim"
Okuduğum tam olarak neydi ? Masal mı, kişisel gelişim klavuzu mu yoksa "Hayal kırıklığı mıydı?"
Evet, çok popüler olan bu kitap "hayal kırıklığı" intibası bıraktığı üzerimde. Hoş, popülaritenin bir ölçütü olmadığı için bazen duvara toslamak da mümkün.
Sizce kaç yaşındadır ataerkil dünya? İnsan(oğlu) dediğin hangi yüzyıldan itibaren daha eşitlikçi yaşamaya başlamıştır ya da başlar?
Erkeklerin savaşı, erkeklerin siyaseti, erkeklerin tarihi...
Kadın? Çoğu defa atlatılmış, unutulmuş, itilmiş, kakılmış...
Bir gün yeryüzünün tüm ülkelerinde kadın sokağa çıkarken arkasına bakma ihtiyacı
Günden güne artan bir öğretmen düşmanlığı var. Herkes o kadar belli ediyor ki öğretmenlere karşı olan kinini. Sırf tatillerinden dolayı. Bakın ben köyde büyüdüm. Tarlada çalıştım, taş attım, koyunlara gittim, ineklere baktım, bahçeye baktım, balyalara saman doldurdum, saman taşıdım. Hayatımın hiçbir döneminde öğretmenlik yaptığım dönem kadar zorlanmadım. Siz 40 çocuğa bakmanın nasıl olduğunu bilemezsiniz. Eve gelince program hazırlamaya çalışmanın, sürekli evrakla uğraşmanın, velilerle uğraşmanın, sürekli stres halinde olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamıyorsunuz. Ayrıca madem öyle tatili var gelin olun kardeşim. Yapacağın bir eğitim fakültesine girmek ve gece gündüz bazen 6 yıla kadar KPSS çalışıp atanmak. Merak etmeyin kimse size engel olmayacak
Sen yoktun o zamanlar,
çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben…
Ne zaman bir dert gelse bana,
yağmur yağar,
dinler,
dokunur,
ve topraktan kalkan
o kokuyu koklardım…
Ateşim sönerdi..
Sonra büyüdüm..
Gözlerini gördüm,
yandım,
yağmur yağdı,
ve ilk kez sönmedim…
Ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim…
Affet bu gece ölmek istedim satırlarını dinlerken yazıyorum bunları
2-3 Haziran gecesi
Seneler önce bugün çıldırmış gibi ağlıyordum
Hatırlıyorum
O gece ölmeyi çok istediğimi
Kokunu bir kere daha duymak istediğimi
İliklerime kadar hissettiğim geceydi
Bu gece farkli hissediyordum tarihe bakmamışım
Bu gece yine yaşadım o anları
O anlarda yüzümü
ÖNSÖZ
Sevgili erkek okurlar, yazdıklarımı lütfen yanlış anlamayın. Ben okuduğum kitapları sizlere tanıtarak, kadınların yaşadığı şiddeti anlamanızı istiyorum sadece. Her erkek böyledir demiyorum, ama böyle erkeklerin de var olduğunu hepimiz biliyoruz. Ben, bu erkekleri size anlatmaya çalışıyorum sadece. Daha önceki incelemelerimde yazdıklarımla