Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oysa bir hastane odası olabilirdi, hastayım çünkü ben. Ruhum hasta. Uzun bir zamandır hasta ruhum. Hapishane hücresi de olabilirdi, çünkü şuçluyum aynı zamanda. Gerçeklerle yüzleşemediğim için şuçlu ruhum. Bedenimse, hasta ve suçlu ruhumu taşımaktan çok yorgun.
‘Baştan itibaren tekrarlayalım ki, iyice yerleşsin bunlar,’ dedi. Çok haklıydı; her zaman o durum için gerekli olanı hemen bulup çıkarıyordu. Bana örnek olmak için, kendisi de bu çalışmalara katıldı; onun yaşında, benimle birlikte koşmak büyük bir fedakârlıktı. ‘Susmalıyız,’ dedik ‘Susmalıyız.’ ‘Acele etmemeliyiz, acele etmemeliyiz.’ Ben, ‘Heyecanlanmamalıyız,’ dedim. Sesim biraz yüksek çıktı gene. Albayım uyardı. Fısıldayarak, ‘Aptallaşmalıyız,’ dedim. ‘Kendimizi tanımalıyız, kendimizi başkalarından sormalıyız.’ Oluyordu. ‘Unutmalıyız albayım,’ dedim. ‘Kötü günleri unutmalıyız.’ Gözlerim yaşarmıştı.
Reklam
Ben çok ağladım. Ağlamak istediğinde ağlaman lazım. Yüreğin ağlıyorsa, sen de ağlamalısın. Böyle böyle yavaşça iyileşiyor insan.
Bir ebeveyn reddedildiğinde ya da saygı duyulmadığında, genelde çocuklarından bir tanesi reddedilen davranışı tekrar- layarak ebeveynini temsil eder. Bu şekilde, çocuk aynı acıyı çekerek kendini o ebeveynine eşit hâle getirir. Çocuk şunları söylüyor gibidir; "Aynı şeyleri ben de çekeceğim bu şekilde bu yoldan yalnız geçmek zorunda kalmayacaksın." Bu sadakatle çocuk acıyı bir sonraki nesillere aktarır. Bu genellikle bununla da kalmaz.
Böylesi bir kişiyi ne kadar süre taşıyabileceksin. Hiç doyumsuz. Seni yoruyor. Karşılıklı yoruyorsunuz birbirinizi. Ben onu tüm kentlerde dolaştırdım. Gene de doyumsuz
‘ - Neden Petra, neden yaşamam bu kadar önemli? - Gözlerinde kendi çilemi gördüm Fegel, o resme baktığımda haykırıyordu bana. İşte al, diyordu, huzuru vaat ediyordu. Sana her baktığımda ne kadar ölü olsam da yaşadığımı anımsadım. Ben ilk defa bir insana değer verdim Fegel, onu içimde bi yerlerde, hatta hapsolan ruhumun derinliklerinde hissettim, seni hissettim Fegel. Bana var olduğumu hatırlattın, bir zamanlar benim de insan olduğumu, hayallerimin olduğunu, bir zamanlar benim de çocuk olduğumu. Sana bakınca dünyayı gördüm Fegel, halbuki ben dünyanın her yerini dolaştım. Sende dünyanın görmediğim güzelliklerini gördüm. Sende katil olmayan yönümü gördüm. Kaybettiğim beni bana geri verdin. Sen beni yaşattın Fegel, bir ölüyü dirilttin. Şimdi söyle, nasıl izin veririm ölmene? Nasıl izin veririm gitmene? Nasıl izin veririm bir başkasının tenine değmesine? Asla Fegel! Sana kimsenin dokunmasına izin vermem, buna tahammül bile edemiyorum anladın mı, bu kim olursa olsun tahammül edemiyorum. Bu kişi ben bile olsam, asla!’
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
''Biz onlara benzemeyiz. Niye mi? Çünkü, çünkü yanımda sen varsın, beni kollarsın, senin için de ben varım. Niyesi bu işte...''
“Harika giden bir seksi, en azından ben harika olduğunu düşünüyordum, neden zamanından önce ve sahte bir sonla bitirip gerçekten orgazm olma ihtimalini de ortadan kaldırmak istesin ki? Seks konusunda bu dayanılmaz sı­kıcılığa bir son vermeyi, gerçekten boşalmayı denemeye tercih edebilecek kadar fiyasko muydum? Bu konuda haklı olan taraf benim.”
Sayfa 12
Sen şimdi uçlarından kan damlayan saçlarının çevrelediği yüzün gözyaşlarınla ıslak, yatağına uzanmış, tavana bakıyorsundur Suzan. Sevmenin seni hâlâ yakıyor olmasına şaşıyorsundur. Ben de şaşıyorum.
Ebû Bekir Sıddık Radıyallahu Anh
Buhâri ve Müslim'de Hz. Aişe'den şöyle dediği rivâyet edilmiştir. Hz. Peygamber hasta olunca "Ebû Bekir'i ve kardeşini bana çağır ki Ebû Bekir için bir yazı yazdıracağım. Zira ben bir kişinin (hilafeti temenni ederek) ben Ebû Bekir'den daha liyakatlıyım, demesinden korkuyorum. Allah da, Müslümanlar da Ebû Bekir'den
Sayfa 115 - Çağrı yayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.