Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Ben (İmama Gazali) de cevaben derim ki, günahlar zehirli bal gibidirler. Bir kimse, bir balda öldürücü zehir bulunduğuna inansa, o bala karşı iştihası (iştahı) kesilir ve ondan nefret edip iğrenir. Hatta bir anlık zaaf ve gaflet sebebiyle ondan biraz yese, hemen korku ve paniğe kapılır ve doktora koşup ilaç kullanır. O bu telâş ve pişmanlığı duyarken, balın tatlı ve lezzetli olduğunu aklına bile getirmez. Böyle bir balı yiyip işkenceli bir şekilde ölmektense, sirke yemeyi ve hatta aç kalmayı bin kere tercih eder. Günahlara karşı müminin duyarlılığı da bunun gibidir. Çünkü inanmış bir kimseye göre, günahlar da zehir gibi öldürücüdürler. Günahları lezzetli ve çekici bulmak ve onlara iştiha duymak, onların zehirli olduklarına inanmamaktan ileri gelir. Ancak buradaki inanmamak her zaman küfür ve inkâr anlamında değildir. O bazen de ALLAH Teâlâ'nın affını düşünmekten ileri gelir.
Reklam
Ben sık sık böyle,” vay canına! “ da derim. Bu biraz ağzımın bozuk oluşundan, biraz da , bazen yaşımdan küçük biri gibi davrandığımdan.
HIV testi sonucu bekleyen hastalarla çalıştın mı hiç? Çalışmadın mı? Bak Ernest, o bekleme dönemi bir fırsat kapısıdır. Gerçek bir iş çıkarmak için yararlanabilirsin bundan. Birkaç gün için hastalar, kendi ölümleriyle yüz yüze gelirler, muhtemelen hayatlarında ilk defa. Önceliklerini inceleyip yeniden sıralamalarına, hayatlarını ve davranışlarını kendileri için gerçekten önemli olan şeyler üzerine kurmalarına yardımcı olabilirsin. Ben buna bazen "varoluşsal şok terapisi" derim.
Ben sık sık böyle “vay canına!” Da derim.Bu, biraz ağzımın bozuk oluşundan,biraz da bazen yaşımdan küçük biri gibi davrandığımdan.O zaman on altı yaşındaydım, şimdi on yedi oldum ama bazen on üç yaşındaymışım gibi davrandığım da oluyor.Çok gülünç bu,aslında.Çünkü boyum bir seksen dokuz ve saçımda aklar var.
Kafamı salladım. Ben kafamı epey sık sallarım. "Vay ca­nına!" dedim. Ben sık sık böyle, "vay canına!" da derim. Bu, biraz ağzımın bozuk oluşundan, biraz da, bazen yaşımdan kü­çük biri gibi davrandığımdan. O zaman on altı yaşındaydım, şimdi on yedi oldum, ama bazen on üç yaşındaymışım gibi davrandığım da oluyor. Çok gülünç bu, aslında. Çünkü boyum bir seksen dokuz ve saçımda aklar var. Gerçekten var. Başımın bir yanında -sağ yanında- milyonlarca ak saç var. Çocuklu­ğumdan beri böyle. Ama yine de ben hâlâ on iki yaşındaymı­şım gibi davranmaktan hoşlanıyorum. Herkes söylüyor bunu, özellikle de babam. Bu biraz doğru sayılır, ama tümüyle de doğ­ru değil. İnsanlar bazen, bir şeyin tümüyle doğru olduğunu sa­nırlar. Ben böyle şeyleri pek sallamam, ama birileri bana yaşı­ma uygun davranmam gerektiğini söylediğinde canım sıkılır. Bazen yaşıma göre daha olgun davrandığım da olur -ciddi söy­lüyorum- ama buna kimse dikkat etmez. İnsanlar hiçbir şeye dikkat etmiyorlar zaten.
Sayfa 14 - HoldenKitabı okudu
Reklam
Nefsim ... bana itâat etmiyor. Buna göre ben nasıl davranayım?
Şâyet, "Nefsim istediğim evrâdı yerine getirme hususunda bana itâat etmiyor. Buna göre ben nasıl davranayım?" dersen derim ki; Yapacak olduğun, bu hususta cehd u gayret gösterenlerin faziletlerine dair rivayet edilen haberleri ona duyurmaktır. Ayrıca bu hususta en müessir ilaç, ibâdette cehd u gayret gösteren sålih bir kimseye arkadaş olmak, sözlerini dinleyip ona uymaktır. Nitekim birisi: "İbâdette bana ağırlık geldiği vakit, Muhammed b. Vâsi'in durumuna, cehd ü gayretine bakar ve bir hafta bu hevesle çalışırdım. Ancak bu çâre, bâzen zorlaşabilir. Çünkü bu zamanda eskiler gibi ibâdet eden az bulunur. Onun için böyle bir adam aramaktansa, eski âbidlerin ibâdetleri hakkında duyduklari ile meşgul olmalıdır. Çünkü hakkında en hayırlısı, onları düşün mek, onların cehd u gayretlerini hatırlayıp ona göre hareket etmektir. Onlar gitti, fakat ibâdetleri ebedî olarak defterlerine kaydedildi. Bu ibâdetleri sayesinde ebedî nîmetlere ulaştılar. Onlara uyanlara ne mutlu? Onlara uymayıp üç günlük dünyayı nefisterinin arzusu istikametinde geçirip ebedî hasretlere düşenlere de ne yazık? Bundan Allah'a sığınırız.-
Sayfa 362Kitabı okudu
Şâyet, "Nefsim istediğim evrâdı yerine getirme hususunda bana itâat etmiyor. Buna göre ben nasıl davranayım?" dersen derim ki; Yapacak olduğun, bu hususta cehd u gayret gösterenlerin faziletlerine dâir rivayet edilen haberleri ona duyurmaktır. Ayrıca bu hususta en müessir ilâç, ibâdette cehd u gayret gösteren sâlih bir kimseye arkadaş olmak, sözlerini dinleyip ona uymaktır. Nitekim birisi: "İbâdette bana ağırlık geldiği vakit, Muhammed b. Vâsi'in durumuna, cehd ü gayretine bakar ve bir hafta bu hevesle çalışırdım. Ancak bu çâre, bâzen zorlaşabilir. Çünkü bu zamanda eskiler gibi ibâdet eden az bulunur. Onun için böyle bir adam aramaktansa, eski âbidlerin ibâdetleri hakkında duydukları ile meşgul olmalıdır. Çünkü hakkında en hayırlısı, onları düşünmek, onların cehd u gayretlerini hatırlayıp ona göre hareket etmektir. Onlar gitti, fakat ibâdetleri ebedî olarak defterlerine kaydedildi. Bu ibâdetleri sayesinde ebedî nîmetlere ulaştılar. Onlara uyanlara ne mutlu? Onlara uymayıp üç günlük dünyayı nefislerinin arzusu istikametinde geçirip ebedî hasretlere düşenlere de ne yazık? Bundan Allah'a sığınırız.
Sayfa 362Kitabı okudu
Kafamı salladım. Ben kafamı epey sık sallarım. "Vay canına!" dedim. Ben sık sık böyle, "Vay canına!" da derim. Bu, biraz ağzımın bozuk oluşundan, biraz da, bazen yaşımdan küçük biri gibi davrandığımdan.
Kendimi okumalar :DKitabı okudu
Kafamı salladım. Ben kafamı epey sık sallarım. " Vay canına!" dedim. Ben sık sık böyle "vay canına" da derim. Bu biraz ağzımın bozuk oluşundan, biraz da, bazen yaşımdan küçük biri gibi davrandığımdan. O zaman on altı yaşındaydım, şimdi on yedi oldum, ama bazen on üç yasindaymişım gibi davrandığım da oluyor. Çok gülünç bu, aslında. Çünkü boyum bir seksen dokuz ve saçımda aklar var. Gerçekten var. Başımın bir yanında -sağ yanında - milyonlarca ak saç var. Çocukluğumdan beri böyle. Ama yine de ben hala on iki yaşındaymışım gibi davranmaktan hoşlanıyorum. Herkes söylüyor bunu, özellikle de babam. Bu biraz doğru sayılır, ama tümüyle de doğru değil. İnsanlar bazen bir şeyin tümüyle doğru olduğunu sanırlar. Ben böyle şeyleri pek sallamam, ama birileri bana yaşıma uygun davranmam gerektiğini söylediğinde canım sıkılır. Bazen yaşıma göre daha olgun davrandığım da olur -ciddi söylüyorum -ama buna kimse dikkat etmez. İnsanlar hiç bir şeye dikkat etmiyorlar zaten.
Reklam
Ben sık sık böyle, “Vay canına!” da derim. Bu, biraz ağzımın bozuk oluşundan, biraz da, bazen yaşımdan küçük biri gibi davrandığımdan.
"Şey... Epey rahatsız olacaklar, tabii," dedim. "Gerçekten rahatsız olacaklar. Bu, herhalde gittiğim dördüncü okul olacak." Kafamı salladım. Ben kafamı epey sık sallarım. "Vay canına!" dedim. Ben sık sık böyle, "vay canına!" da derim. Bu, biraz ağzımın bozuk oluşundan, biraz da, bazen yaşımdan küçük biri gibi davrandığımdan. Çavdar Tarlasında Çocuklar J.D.Salinger
"Vay canına!" dedim. Ben sık sık böyle "Vay canına" da derim. Bu biraz ağzımın bozuk oluşundan, biraz da bazen kendi yaşından küçük biri gibi davrandığımdan.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.